Gezegen Etkileşimleri

Merkür Geri Gidiyor

900 674 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

İletişimin ve aklın gezegeni Merkür 31 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında geri gidiyor. Biraz yoruldum yavaşlamak istiyorum, karar veremiyorum üzerine düşünmeye ihtiyacım var diyorsanız tam zamanı! Merkür geri giderken (Retro), başkalarıyla değil kendinizle konuşmanızı ve biraz yavaşlamanızı öneririm, özellikle de 12 Kasım dolunayına kadar. Hayatınızın temposunu biraz azaltın, mümkünse tüm kasım ayı boyunca işleri rölantiye alın. Önemli bilgileri, fikir ve projeleri, seyahat, ticari ve eğitsel işleri, anlaşma ve planların detaylarını deklare etmeyin. Eksikleri tamamlayın, araştırın, sorun soruşturun. Derinleşin, ince eleyin sık dokuyun, sağa sola dağılmadan belli bir konuya odaklanın. Yeniye değil, eskiye geçmişe, tamamlanmamış olanlara odaklanın. Bu durum zaman zaman tatsız duyguları uyandırsa bile…

Merkür iletişimi, ulaşım ve elektronik araçlarını anlatır. O yüzden onların teklemesini, arıza çıkarmasını bekleyebiliriz. Seyahatlerde ertelemeler gecikme veya değişimler olabilir. Bilgisayar cep telefonu aracınız ve ev aletleri ile ilgili küçük problemler yaşanabilir. Unutkanlığınız artabilir, öğrenmede veya bildiklerinizi anlatmakta zorlanabilirsiniz.

Merkür’ü yol almak için kullandığınız bir araç gibi düşünün. Gideceğimiz yere varmak için ona ihtiyaç duyarız. Kasım ayı boyunca bir ileri iki geri gideceğiz. Evren geçtiğimiz yollardan tekrar geçmemizi istiyor. Eski hızımıza kavuşmamız ise 7 Aralık gününü bulacak. Kapandı dediğimiz mesele ve ilişkiler ile yeniden karşılaşabiliriz. O yüzden sürprizlere, tekrar tekrar konuşulan konularla ilgilenmeye hazır olun. Merkür retrosu akrep burcunda olduğu için tabiatı gereği; biraz evhamı sorgulamayı kaygıyı artırabilir. İşin içinde illaki başkaları, paylaşılan para veya mal konusu, ortaklıklar olur. Akrep yalnızlığı sevmez, paylaşmayı kaynaşmayı çok sever. İçinize aldığınız çok yakınınızda olan kişilerle ilişkilerimizde iniş çıkışlar yaşayabiliriz. Niyetleri, düşünce ve davranışları irdeleyebiliriz. Sanki birileri hep ‘hinlik’ düşünüyormuş gibi gelebilir. Merkür akrepte geri giderken, olayların ve kişilerin görünmeyen yüzlerini, henüz konuşulmamış ama inceden kokusunun çıktığı sorunları ortaya dökecektir. Gördüğünüz yetmez, kişi ve olayların iç yüzünün peşine düşersiniz. Korkularınız veya pişmanlıklarınız ile karşılaşabilirsiniz. İnsanların ve elbette sizin bunca meseleyi gün yüzüne çıkarmak için neden bu kadar beklediğine anlam veremeyebilirsiniz. Hayat işte, bazen onca şeyi boşu boşuna sırtımızda taşıyoruz, öyle değil mi? Bunu ne kadar erken fark edersek o kadar iyi!

Olumlu açıdan; biriktirmeye son vermek, içimizdeki zehri akıtmak için sonbaharı değerlendirmeye bakalım. Zamanım olsa da biraz daha üzerinde düşünme veya çalışma fırsatım olsaydı dediğiniz konulara odaklanalım. Araştırmacı ruhumuzu besleyelim. Yaralarımızı sarmak için kendi reçetemizi keşfe çıkalım. Son olarak, ay boyunca İkizler, başak, boğa, akrep, aslan ve kova burçları bu geçişten en çok zorlanacak olanlar. Merkür’e rağmen ışığınızı güzellikle yansıtmanız dileğiyle,

Venüs Yanıyor

512 1024 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

VENÜS YANIYOR

Yüksek çekim gücü ve yarattığı muazzam manyetik alanı ile kendi dünyamızı yaratmamıza izin veren Güneş, ağustos ayı boyunca Venüs’le çok yakın olacak. Bu yakınlık beraberinde bazı değişimleri de taşıyor elbette. Astrolojinin prensibine göre, güneşe en yakın olan gezegen bizim için çok kıymetlidir. Benliği, egoyu, kimliğimizi ifade eden güneş yakınında olan gezegenden etkilenir. Onu kendine katmak ister. “ onunla var olmak” ve kendini yenilemek ister. Elbette söz konusu güneşimiz olunca bu etkileşim hem yapıcı hem de yıkıcı olabiliyor. Onun ışığı büyüklüğü altında, güçlü ve dimdik kalmak pek mümkün değil. Biraz eriyeceğiz, yanacağız, kavrulacağız sonunda olacağız…

Bir süredir Venüs’ü akşam yıldızı olarak göremiyorduk. Güneşten önce batıyor ve doğuyordu. Şimdi güneşi yakalamanın telaşında, çok yakında onu geçecek ve yeniden geceleri semalarımızı aydınlatacak. Venüs 12-15 ağustosta güneşi yakalıyor ve yakın takip aslanın 19 ve 23. dereceleri boyunca devam ediyor. Tam kavuşum ise ayın 14’ünde gerçekleşiyor, hemen ardından bir gün sonra kova burcunda dolunay doğuyor.

Venüs; aşkı ilişkileri hayatın zevk ve güzelliklerini değer verdiklerimizi sanatı ve parayı sembolize ediyor. Dostlar sevgili veya eş sosyal ilişkiler arkadaşlıklar… bir şekilde içimizdeki iyiyi ve kötüyü açığa çıkarmaya vesile olacaklar diyebiliriz. Gerçekte ne kadar dengedeyiz, ilişkilerimizde uyumu ve eşitliği nasıl yakalıyoruz. Keyfimiz kaçınca neler yapıyoruz? Başkaları ile ne kadar uyumluyuz, yeterince hoşgörülü ve esnek miyiz? Parayı ne için nasıl kullanıyoruz? Aslan burcunda gerçekleşen kavuşum, bencil yanlarımızı, talep eden isteyen tarafımızın ateşini kesinlikle harlayacaktır. Tanıdığınızı sandığınız insanların hatta kendinizin “hep bana” dediğini görünce şaşırmayın ve sakın görmezden gelmeyin. Aynı zamanda yeteri kadar yüreğimizdekileri dökemediğimizi, yalnız ve dayanıksız hissettiğimizi anlayabiliriz. Sırf gösteriş olsun diye sürdürdüğümüz harcamaları, bize değer kattığına inandığımız fakat samimi olmayan ilişkileri fark edebiliriz. Tüm bunlar ilişkiler arenasındaki hakiki yüzleşmeleri açığa çıkaracak. Sonuçta, burçların en yüreklisi aslan mevsimindeyiz. 

Olumlu anlamda ise, sosyal açıdan yeni insanlarla tanışmak, ilişkiler kurmak, yüreğimizi açmak ve hayattan keyif almak için fırsatlar yakalayabiliriz. Evlilik, ortaklık teklifi alabiliriz. İlişkilerimizi güçlendirebilir ve kişisel anlamda ilişkilerdeki değerimizi artırabiliriz. Güneş bir yandan bizi (egomuzu) yakarken bir yandan da ışığımızı parlatmamız için yeni olasılıklar sunmaya devam eder. Onları yakalamanın yolu, en başta kendi değerimizi  ve gücümüzü fark etmekten geçiyor. Sonrasında his ve duygularımızı ifade ederek ilişkileri dengelemek mümkün olabilir. Dengeli ilişkiler ve sosyal bir hayat yaratmak için, yalnızlık ve değersizlik korkumuzla yüzleşmeliyiz. Özellikle aslan, kova, boğa ve akrep burçlarının 19-23 dereceleri arasında gezegenleriniz varsa, ağustos ayının size sunduğu en büyük kazanım bu olacaktır. Ne demiş Mevlana, “hamdım piştim yandım” ve böylece olgunlaştım.

sevgilerimle,

Yüklerimizden Kurtuluyoruz, Mayıs-Ekim 2019

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

YÜKLERİMİZDEN KURTULUYORUZ, MAYIS-EKİM 2019

Mayıs ayı ile birlikte gökyüzü oldukça önemli bir yolculuğa ev sahipliği yapmaya başladı. Satürn ve güney ay düğümü 5 ay boyunca el ele kol kola olacaklar.

Satürn çıplak gözle görebildiğimiz güneş sistemimizdeki son gezegendir. Bu yüzden onun bizim sınırlarımızı limitlerimizi yani sözün özü, gidebileceğimiz son noktayı temsil ettiği düşünülür. Bu hedefe ulaşma veya sahip olma çabası, bizi geliştirip büyütür. Çok şey öğretir, tecrübe kazandırır. Aynı zamanda fazlasıyla başarı odaklı olmamıza neden olabilir. Sert ve katı bir tutum kazanıp, diğerlerinin önemini göremez, yoldan keyif alamaz hale getirebilir. Güney ay düğümü ise, Ay ve Dünyanın izledikleri yolun güneyde kesiştiği göksel bir nokta (gezegen değil). Daha çok bırakmak, yenilenmek ile ilgili. Örneğin, içi suyla dolu bir fıçıyla yol aldığınızı düşünün. Onu boşaltmadan yolunuza devam etmenizin imkanı yok, artık onu sırtlanamıyorsunuz, yorulmuşsunuz. Fakat onsuz da yola devam edemeyeceğinize inanıyorsunuz. Eğer size yetecek kadarına ihtiyacınız olduğunu fark edip yol alırsanız ne ala! Yapamazsanız aynı yerde takılıp kalacaksınız. Şimdi bu ikili oğlak burcunun 20-13 dereceleri arasında 5 ay boyunca birlikte yol alacaklar. Yani Satürn, Ay ve Dünyanın yörüngelerinin güneyde kesiştiği noktada hareket edecek.

Sırtınızdaki yumurta kefesini yavaşça yere bırakın. Bırakmak istemiyorsanız da dikkatinizi iyice artırın, çünkü bize göstermek ve fark ettirmek istedikleri önemli konular var.

Olumlu anlamda, bu ikili neyi neden istemediğimizi bize fark ettirecek. Uzak durmak ve yapmak istemediğiniz, hoşunuza gitmeyen artık sizi motive etmeyen iş ve fikirlerden uzak durmayı öğreneceğiz. Zamanın, “şimdinin” ne kıymetli olduğunu göreceğiz. Boşa harcayacak zamanım ve emeğim artık yok. Bu bana ağır geliyor, sırtımda taşıyamayacağım. Bunun sorumluluğunu alamam gibi söylemler daha çok gündeminizde yer alabilir. Bu ikilinin, idare etmek veya yönetmek istemiyorum, “artık yeter” dediğiniz şeyleri daha kolay söylemenizi sağlayacağı kesin. Elbette bu yönde tecrübeler yaşayarak öğrenecek ve uygulayacağız. Daha çok geçmiş tecrübelerimizden faydalanarak kararlar alabiliriz. Verdiğimiz emek ve zamanın karşılığını almak önceliklerimiz arasında yer alabilir.

Olumsuz anlamda; baskı görmek, eleştirilmek, bir şekilde sınırlandırılmak, ilerleyememek, yetersiz başarısız hissedip kendine çok yüklenmek gibi problemlerle karşılaşabiliriz. Kaygan bir yolda patinaj yapar gibi herhangi bir işte ilerleme kaydedememek, aynı noktada saplanıp kalma hali bizi yorabilir. Karamsarlık, melankolik bir ruh hali ve bir şekilde çoğunlukla negatife odaklanmaya meyilli olabiliriz. Bizi bu ruh haline sokan bir başka sebep ise; olaylar karşısında fazlasıyla katı ve kuralcı olmak, hayatın tadını çıkaramayacak kadar çok ciddiye almak olabilir. Meselelerle yüzleşmek ve kendimizi yenilemek yerine, onları reddetmeyi tercih edebiliriz. Bir şekilde gelişen olaylar ve tutumumuz nedeniyle, taş kesmiş gibi donup kalabiliriz. Sanki bu süreç hiç geçmeyecekmiş gibi gelebilir.

Bu döneme yönelik tavsiyem; çok çalışıp hedeflere ulaşmaya çalışmak veya bir konuda ısrarcı olmak yerine, içe dönmek. Yani seçilmiş bir yalnızlık ve sadelik içinde olmaya bakmalıyız. Sizi kısıtlayan, geride tutan, kaygı ve korkularla yüzleşmek bu dönemin anahtar kelimesi. Kendimize ve başkalarına karşı ördüğümüz duvarların artık bize fazla geleceğini düşünüyorum. Yüklerimizi azaltacak, mümkünse paylaştıracak olasılıklar yaratmalıyız. Var olan sorun boyutundan sıçrayıp bir başka basamağa geçme fırsatını bu süre içinde yakalayabiliriz. Bir meseleye odaklanıp yerinde saymak ile onu geride bırakmak arasındaki o ince çizgide ilerleyeceğiz. Özellikle öncü burçların koç-yengeç-terazi ve oğlağın 13-20 dereceleri arasında gezegenleriniz varsa yukarıda bahsettiğim etkileri çok daha yakından tecrübe edebilirsiniz. Genel olarak ise, her birimiz oğlak burcunun doğum haritamızda düştüğü ev konularında az veya çok deneyimlere açık olacağız.

Bu dönem sağlık açısından iskelet sistemi rahatsızlıkları, bel sırt ve eklem problemleri, cilt hassasiyetleri, diş problemlerinde artış yaşayabiliriz. Kemik ve iskelet yapımımızı destekleyecek takviyeler almak ve egzersizler yapmak akıllıca olur. Özellikle de bu yönde bir hassasiyetiniz varsa. Depresyon ve melankolik ruh halinde artış, kaygıların artması, panik atak yaşama sıklığında artış görülebilir. Esnemeye ve rahatlamaya bakmalı, kendimize daha çok zaman ayırmaya özen göstermeliyiz. Ağırlıklarımızdan kurtulmaya bakmalıyız. 

Yükselen burca göre oğlak burcunun bulunduğu ev temaları hayatınıza neler getirebilir?

Yükselen Koçlar: hayat ve kariyer planlarında neyi isteyip istemediklerini fark edecek ve bu yönde aksiyon alabilecekler. iş ve meslek yaşamında kanuni-yasal konularda dikkatli olmalılar. Bu dönem işleri şansa bırakmamak gerekiyor. Daha çok gelişmeler iş yaşamınız ve itibarınız etrafında dönüyor.

Yükselen Boğalar: doğru bildiklerinin yanlış çıktığını fark edecekler. Katı ve kuralcı olmak, inatçı davranmak sizi çok yorabilir. Yurt dışı, yabancılar, ithalat-ihracat, medya ve eğitsel işlerde dikkatli tedbirli olmalılar. Aynı şekilde sosyal medya ve toplum önünde söylediklerinize dikkat etmelisiniz. Bu dönem kendi doğrularınızı yeniden keşfedebilirsiniz.

Yükselen İkizler: başkasından almayı umdukları destek zamanında gelmeyebilir. Paylaşılan iş, para ve kaynaklarda tedbirli olmalılar. Herkese her zaman yetmeyeceğinizi ve yardım edemeyeceğinizi fark edebilirsiniz. Ortaklı işler beraberinde yorucu sorumluluklar getirebilir.

Yükselen Yengeçler: gündeminizde ilişkiler, ortaklı işler, dost ve rakipleriniz var. Hayatınızda yer etmiş insanlarla ilgili sorumlulukları abartmış olduğunuzu fark edebilirsiniz. Belki de onlardan çok fazla şey umuyorsunuzdur. Çevrenizdekileri insanları eleyebilirsiniz. Bu dönem ikili ilişkilerde süren sorunları çözmek ve geride bırakmak mümkün olabilir. Yaptığınız doğru ve yanlışları fark edebilir, kendinizi yenileyebilirsiniz.

Yükselen Aslanlar: Bu dönem nasıl iş yaptığınıza ve çevrenizdeki insanlarla olan iş ilişkilerine , alma-verme dengesine dikkat edin. Burada çıkan aksaklık ve gecikmeler iş yaşamına bakışınızı yenileyecek. Hayatınızı ve sorumluluklarınızı nasıl yönetiyorsunuz? Kendinize nasıl bakıyorsunuz, yeterince önemsiyor ve zaman harcıyor musunuz? gündeminizi daha çok bu konular meşgul edebilir.

Yükselen Başaklar: kendinize güvenmek ve hayattan keyif almak konusunda sıkışmış hissedebilirsiniz. Başarılı olmak, güzel zaman geçirmek, üretmek konusunda ısrarcı olmak yerine biraz şarj olup dinlenmeye bakın. Fark edilmek ve yaptığımız işlerden alkış almak böyle zamanlarda kolay olmaz ama bir yandan da harika işler ortaya çıkarma fırsatını yakalarız. Aşk yaşamı ve çocuklarla ilgili yorucu gelişmeler de yaşayabilirsiniz. 

Yükselen Teraziler: dış dünyada ne olup bittiğiyle ilgilenirken kendi iç dünyalarıyla ilgilenmeyi unutmamalılar. Biraz yalnız kalmaya ve olayları sindirmeye, özümsemeye ihtiyaçları olabilir. Neye ihtiyacınız var? Sizin için önemli olan şeyler neler? Sizi ne mutlu eder ve onu nasıl sağlarsınız? sorularına yanıtlar bulabilirler. Yaşadıkları yer ve yakın çevreden kaynaklı sorunlar gündemlerini meşgul edebilir.

Yükselen Akrepler: bir şekilde yoğun tempoları yerine durağanlığa bırakabilir. Daha az sayıda kişiyle temas etmek, iletişim kurmak söz konusu olabilir. Nasıl akıl yürüttükleri ve iletişim kurdukları, bu dönem oldukça önemli olacak. Negatif ve sınırlandıran bakış açısı olayları büyütebilir. Esnemeye, katı kural ve kaygı yaratan düşünce sarmalından uzaklaşmaya bakmalılar. Yakın çevrelerinden kaynaklanan sorumluluklar artış gösterebilir, ilgilenmeleri gereken birden fazla konu olabilir.

Yükselen Yaylar: para kazanmak, elindekini değerlendirmek ve korumak konularında deneyimler yaşayabilir. Riskli işlere ve yatırımlara girmemelerini öneririm. Aynı şekilde hayatta sadece kendine güvenmenin ve inanmanın ne denli kıymetli olduğunu fark edebilirler. Yetenek, fikir ve becerilerini inşa etmeye fakat bu konuda acele etmemeye bakmalılar.

Yükselen Oğlaklar: bu dönemde olaylara ve insanlara karşı verdiğiniz tepki ve gösterdiğiniz tutumlar önem kazanıyor. Kendinizde, hayata yaklaşımınızda, bir şeye başlarken ki tutumunuzda yenilenmeye bakmalısınız. Olayların kontrolü her zaman siz de olmayabilir fakat tepkilerinize siz yön verebilirsiniz. 

Yükselen Kovalar: Bu dönemde önemli girişimlerde bulunmamaya bakmalılar. Daha çok temizlenme, olumsuz giden olayları geride bırakma dönemindeler. Fırtınanın geçmesini ve dinmesini beklemek akıllaca olacaktır. Sade ve seçilmiş bir yalnızlık içinde olmak size çok iyi gelebilir. Hayatımızda bu alan vurgulandığında, yanlış anlamalar ve hatalar ile yüzleşme ihtimalimiz artar.

Yükselen Balıklar: Bir dava ya da hayali paylaştıkları insanlarla aralarındaki farklılıkları görecekler. Daha çok kişisel hayatlarına odaklanmalarında fayda var. Sevdiklerine ve çocuklarına zaman ayırmalılar. Bu süreçte kalabalıklardan kendinizi çekmeniz, geri planda kalmanız daha olumlu olacaktır. İçinde bulunduğunuz yapının veya ortak bir hayalin işlemediğini görebilir, eksik yanlarını onarabilirsiniz.

İyi dileklerimle,

Aylin ileri

Pluto ve Güney Ay Düğümü, 2019

400 301 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

PLUTO VE GÜNEY AY DÜĞÜMÜ, 2019

Mart ayı birçok açıdan yeniliklere gebe. Uranüs, 7 yıllık sürecek boğa burcu serüvenine bu ay başlıyor. Serüven kelimesini özellikle seçtiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Hesap kitap yapmadan, paldür küldür yollara düşmeye meraklı bu gezegen, yarını hesaplamaz. Daha çok yaşadığı ana dair çarpıcı uyanışlar farkındalıklar yaratmasıyla meşhurdur. Hal böyle olunca, yolculuğun her anı sürprizlere gebedir. Bazen tatlı bazen de acı süprizlere…

Bir başka önemli gökyüzü geçişi ise, Pluto ve Güney Ay Düğümü’nün 28-31 Mart günlerinde yan yana geliyor olmaları. Bu birkaç gün dışında, 9 Mart-15 Nisan arasında birbirlerine çok yakın duracaklar. Pluto; yenilenmek, dönüşmek, arınmak, evrilmek ve form değiştirmek gibi kelimelerle anılır. Yıkan ama aynı zamanda yenileyen, yeniden yaratan güçlü bir enerjisi vardır. Duygusal ve cinsel anlamda yoğun bir derinlik taşır. Onun geçtiği yerde hiçbir şey eskisi gibi kalmaz,  izini mutlaka bırakır. Örneğin, bir güç savaşı yaşanır, önemli korkular uyanır ve insan bir şekilde bir konuda kendiyle yoğun bir hesaplaşma içine girer. Güney Ay Düğümü ise, zararlı alışkanlıkları, bizi tutan alı koyan şeyleri, geçmişi anlatır. Dolayısıyla bu ikili yan yana geldiğinde “pandoranın kutusu” açılır, isteseniz de istemeseniz de.

Bir şey sizi bir yere bağlar ve uğraşsanız da o ipi koparamazsınız ya hani… Koparmaya ve gitmeye gücünüz olmadığını düşünürsünüz. Lakin hikayenin sonunda o ip bir şekilde kopar. İpin iki ucunda yer alanlar, iple birlikte yerle bir olur ve bir süre sonra yeniden bir denge bulunup ayağa kalkılır. O yüzden bugünlerde kendinize izin verin. Kendi içinize doğru yolculuğa çıkmaya, içinizdeki canavar ile karşılaşmaya müsaade edin. Yaşadıklarınızı anlamaya hissetmeye izin vermezseniz, kendinizi yenileyemezsiniz. Sizi rahatsız eden korkular, gündüz kabusları etrafınızda dönmeye devam eder. İçinizdeki gücü ve yetenekleri keşfetmeye fırsatınız olmaz. Aradığınız denge ve uyum ne içeride ne de dışarıda gerçekte kurulamaz. Yalnız kalmakta korktuğunuz için, size değer vermediği halde ilişkinizi yürütmeye çalıştığınız sevgiliniz, sizden ayrıldığında çok çaresiz hissedebilirsiniz. Ama aslında size iyilik etmiştir, özgüveninizi zedeleyen biri gerçekte sizi sevmiyordur. Yenilenmek ve güçlenmek için size fırsat yaratmıştır, aslında. Çalışıyorum ama yeterince kazanamıyorum şikayetlerini sıralarken, bir yandan da bolca alışveriş yapıp kıt kanaat geçinirken işten ayrılırsanız, bu hamle size elbette zarar verir. Aynı zamanda kişisel sorumluluklarınız ve para ile olan ilişkinizi yenilemeniz için fırsat yaratabilir.

Çoğunlukla böyle dönemlerde değişime direnç gösterir, olmasın diye uğraşırız. Fazla sahiplenmek, tatmin olmamak, gücünü imajını kaybetme korkusu, daha fazlasına ihtiyacım var düşüncesi, karmaşık ilişkiler ağları, çıkar ilişkileri… bu olayların uzantıları şeklinde kendini gösterir. Aslında bu tutum, müziğin sesini daha çok açıp, gaz pedalını iyice köklemeye benzer. Hayatta her deneyim tatlı olmayabilir, ama gelişim için gerekli olabilir. Elbette tam da bu noktada uyarmadan geçemeyeceğim. Doğum haritanızda oğlak yengeç koç ve terazi burcunun 21-22-23 derecelerinde bir gezegeniniz varsa, hikayenin başrol oyuncularından biri olma ihtimaliniz yüksek. Bu derecelere boğa, başak, balık ve akrep burcunda yer alan gezegenleriniz üçgen veya sekstil yapıyorsa, gücünüzü olumlu kullanabilmeniz daha kolaydır. Eğer herhangi bir temas yok ise, bu sefer izleyici koltuğundasınız demektir. Çevrenizde olan biteni iyi gözlemlemeye bakın. 

Aylin İleri
Danışman Astrolog

Merkür’ün Balık Burcu Yolculuğu

1024 576 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

MERKÜR’ÜN BALIK BURCU YOLCULUĞU

Astrolojide her gezegenin bir görevi, işlevi vardır. Tıpkı evde ya da iş yerinde yaptığımız iş bölümüne benzer şekilde gökyüzünün de kendi içinde bir görev dağılımı var. En çok geri giden ve işlerimizi karıştıran hınzır Merkür’ümüz akıl yürütmek, düşünmek, idrak, kendini ifade etmek ve öğrenmek ile ilgili işlerden sorumlu. O hangi burçtaysa o burcun doğasına ritmine haline tavrına göre düşünür ve akıl yürütürüz.

10 şubatta balık burcuna geçen Merkür, 17 Nisan tarihine kadar bu burcun etkisinde kalacak. Bu kadar uzun süre burada kalmasının nedeni ise, 5-28 Mart günlerinde geri gidecek olması. Öyleyse hepimiz bir balık gibi düşüneceğiz diyebiliriz. Biraz dağınık biraz da ilham dolu olacağız. Oluruna bırak, bu kadar kasmana ne gerek var, her şeyin zamanı var gibi sözleri daha çok söyleyip daha çok işitebiliriz birkaç ay boyunca.

Merkür’ün balık burcunda oluşunu fırsata çevirebiliriz yada handikaplarının tuzağına düşüp ne düşüneceğimizi söyleyeceğimizi bilemez bir hale gelebiliriz. Birkaç ay boyunca cebinizde taşımanızı istediğim bir öğüt var. Çoğunlukla hayatı kendi akışında yaşandığımız ve evrenle birlikte düşünüp hareket edebildiğimiz zamanlarda “raslantı işte” dediğimiz, birçok olay gelip bizi bulur. Oysa bir konuda ne kadar ısrarcı olur ve üzerine gidersek olacak olanın da ortaya çıkmasına engel oluruz. Şimdi böyle bir döngüdeyiz. Kırmızı ışığın yandığı yerde durun ve eğer size çok bekletiyorsa en yakınınızdaki yeşil ışık yanan bir başka yerden geçmeyi deneyin, ısrarcı olmayın. Merkür’ü balıkta olan insanlar tembel veya boş vermiş değillerdir. İllaki kararsız ve akılları karışık olmaları da gerekmiyor. Ama diğerlerine göre, daha kabul ve sabır içindedirler. Hayatın kendi ritmine güvenir, kendi zaman çizelgelerine uyması konusunda ısrarcı olmazlar. Bizim de bugünlerde en çok özen göstermemiz gereken nokta bu! Ayrıca uzun süredir, ne yapsam ne etsem de özgün bir fikir veya yol bulsam dediğiniz her konuda hızlı ilerleme kaydedebilirsiniz. Yeter ki mesaj kutunuza gelenleri okumadan silmeyin.

Mart ayı boyunca, yeni adımlar uğraşlar başlangıçlar arifesindeyiz. Sırf bu yüzden, bugünlerde seçilmiş bir yalnızlık alanı yaratabiliriz kendimize. Yaratıcı insanlar ancak yalnız kaldıklarında iç dünyalarına inip kendi zenginliklerinden yeni bir şey doğururlar. Balık burcundaki yeniay, değişim gezegeni Uranüs’ün boğa burcuna geçişi, Balık burcunun son derecesinde başlayacak olan Merkür retrosu … tüm bunların yarattığı ortak bir hikaye.

Neptün’ün sahnede olduğu yeniay 6 Mart akşamı 19.03’de doğacak. Yüreğinizde ve zihninizde yansıyan hayaller umutlar beklentiler idealler için yeni adımlar atabilirsiniz. Hepimizin az veya çok “şöyle olsaları” vardır, öyle değil mi? Gökyüzünün sizden tek istediği tek şey; acele etmemeniz. Hele de Merkür aynı burçta geri giderken ve Neptün sahnedeyken! Olaylar geliştikçe pozisyon alın, varsaymayın, olmayan şeyi olmuş gibi düşünüp stres ve kaygı üretmeyin. Sezgilerinize güvenin, gözlemleyin, ne eksik ne fazla, adım adım ilerleyin. Hayal gücünüzü kullanın, evhamdan kaçın 🧐

Aynı gün Merkür geri gitmeye başlayacak. Demek ki eksik kalan bir şeyler var. Üzerine düşünmemiz, yeniden ele alınması, dikkat edilmesi gereken konular var. Çözüm odaklı ve esnek olmalıyız. Belki de mevzu eski bir meseleyle ilgili, geçmişe dönmekten başka çaremiz olmayabilir hayalimizi gerçekleştirmek için. Balık burcu doğum haritanızda neredeyse, o konularda değişimin iniş çıkışların ve yeniliklerin olacağını söyleyebilirim.

Aylin İleri
Danışman Astrolog 

Mars Balık Burcuna Geçiyor, 16 Kasım 2018

1024 576 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

MARS BALIK BURCUNA GEÇİYOR, 16 KASIM 2018

16 Kasım cuma günü Mars balık burcuna geçiyor. Mücadele biçimimiz artık değişmeye başlıyor.

Astrolojinin mücadele ve savaş gezegeni Mars, 16 Mayıstan bu yana kova burcunda idi, Yaz boyunca geri gitti ve hızına yeni kavuştu diyebiliriz. Bütün bir yazı ve de sonbaharı belli bir konu için emek harcayarak geçirdik. Hem de sonunun ne olacağını tam kestiremeden. Oldu olmadı, değdi değecek derken bir sürü pürüzle karşılaştık ve şimdilerde emeğimizin meyvelerini topluyoruz. Kova burcundaki Mars bize, sorunlara karşı alternatif ve belki de hiç denenmemiş çözümler üretmemiz konusunda eğitti. Takım çalışması ve işbirliği içinde olurken kişisel yeteneklerimizi belli bir amaç doğrultusunda kullanmamız için teşvik etti. Bu süreçte aklımıza gelmeyenler başımıza geldi, beklenenler olmadı, limitler- tarihler aşıldı. Şimdiyse yeni bir dönem başlıyor.

Artık hayatla mücadelenizde yeni bir yöntem geliştirmelisiniz. Balık burcundaki mars bizden, su gibi olmamızı istiyor. Evet biraz zor biliyorum hele de bu soğuk kış günlerinde… Mars balık burcundayken engelleri, hayatın doğal akışında aşmamızı ister. Meydan okumadan, rekabet etmeden, yarışmadan, şiddete, öfke ve intikam yollarına başvurmadan. Yani stratejiniz ne savunma ne de saldırı değil, başka bir şey. Böyle mücadele kazanılır mı diyebilirsiniz? Sonuçta her mücadeleden galip çıkamayız değil mi? Bir şeylerin kendi akışında ve hızında olmasına ya da bitmesine izin verebiliriz. Sonu hayırlıysa kazanıp kaybetmenin ne önemi var ki?

Dünyanın en ünlü dövüş sanatları ustası Bruce Lee’nin de öğüdü bu yönde imiş.  Ben bu konuşmayı çok severim, zamanınız olursa linki tıklayıp siz de izleyebilirsiniz. Bruce Lee diyor ki “Zihnini boşalt. Biçimsiz ol. Şekilsiz, su gibi. Suyu bardağa koyarsın bardak olur. Suyu şişeye koyarsın, şişe olur. Demliğe koyarsın, demlik olur. Su hem akabilir, hem gürleyebilir. Su gibi ol, arkadaşım”.

Adaptasyon ve uyum yeteneğinizi kullanarak hayatta kalmak, zorlukları aşmak bazen mücadele etmekten daha kolay olabilir. Özellikle de ay düğümlerinin burç değiştirdiği bugünlerde, oğlak burcu konularında tuzağa düşmemek için dikkatli olmalıyız. Hırslarınızın arzu ve tutkularınızın tuzağına düşmeyin, uyanık olun. 2019 Ocak ayına kadar akışta kalmak, bir şeylerin peşinde koşmadan ama ondan da vazgeçmeden, zamanı geldikçe gereken çabayı göstermek stratejiniz olsun. Kolaylıklar dilerim.

Danışman Astrolog
Aylin İleri

Jüpiter Yay Burcuna Geçiyor

750 500 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

JÜPİTER YAY BURCUNA GEÇİYOR

Jüpiter, 8 Kasım’da Yay burcuna geçiyor!‬ 2 Aralık 2019’a kadar burada

Jüpiter, güneş sisteminin en büyük gezegenidir. Bu yüzden ondan beklentimiz her zaman büyük olmuştur. Şans, kısmet, talih, zenginlik, bilgelik, hoşgörü, adalet… bunlardan sadece birkaçı. Yaklaşık 12-13 ayda bir burç değiştiren Jüpiter, her geçişte yeni kapılar ve fırsatlar açar. Onun işaretlerini doğru okursak şansı nerede ve ne yaparsak yakalayabileceğimizi keşfederiz. Peki ya doğru okuyamazsak? o zaman da yanlış zamanda yanlış riskler alır, beklentilerimizi gerçekleştiremeyiz. ‪

Jüpiter burç değiştirdiğinde, geçiş yaptığı burcun temsil ettiği konular sanki üzerine bir mercek tutulmuş gibi büyür. Hayatımızda daha çok yer almaya ve görünür olmaya başlar. Yay burcu keşfetmek, maceraya çıkmak, yeni bir yol bulmak, yola koyulmak, hayatı anlamlandırmak ve tecrübe etmekle ilgilidir. Siz en çok nerede özgürlük istiyorsunuz? Daha hoşgörülü iyimser ve sağduyulu olduğunuz konular neler? Deneyimlere kapalı olduğunuz ve ön yargılı davrandığınız şeyler var mı? Tanımadığınız kişilerle ilişkileriniz, hatta yabancılar ve yurt dışı bağlantılı konularla ilgili tecrübeleriniz nasıl? Yüksek öğrenim, kişisel gelişim ve eğitsel konulara ilişkin planlarınız var mı? Farklı bir şehir veya ülkede yaşama ihtimaliniz olabilir mi? Ben ‘bu konuya fransızım, hiç bilmiyorum’ dediğiniz şeylere yaklaşımınız nasıl? Özetle şimdi, jüpiter bu konuları gündeme getirecek. Hepimizi farklı şekillerde yeni tecrübelere davet edecek. Yeni hikayeler keşifler karşımıza çıkacak. Onlara karşı nasıl bir tutum alacağınız elbette olayların seyrini belirleyen en önemli şeylerden biri. Bu konuda size vereceğim önemli ipuçları var. İlki iyimserliğin dozunu artırmamak. İkincisi, beklentileri iyi yönetmek. Üçüncüsü, biliyorum deyip geçmemek, öğrenmeye ve tecrübe etmeye açık olmak. Diğer ipuçları ise, haritanızda gizli!

Bir yıl boyunca ‘Şans kapımızı nerede çalacak’ öğrenmek ister misiniz?

‬15 Kasım Perşembe akşamı 20.00’de düzenlediğim Online Workshop’a katılabilirsiniz. İnternet üzerinden yapacağımız atölyeye kayıt yaptırdığınızda toplantı saatinde katılamayacak olsanız bile kaydı sonradan dinleme imkanınız var. Toplantıya cep telefonu veya bilgisayar ile dilediğiniz yerden katılma özgürlüğüne sahipsiniz. ‪Katılım ücreti 75 lira, kayıt için aylin@aylinileri.com adresine eposta göndermeniz yeterli. Katılım için temel astroloji bilgisine sahip olup olmamanız önemli değil, keyifli ve kapsamlı bir Jüpiter keşfi yapacağız hep birlikte. Elbette katılımcıların haritalarını da inceleyip güzel ipuçları ek olarak vereceğim ve size özelden eposta göndereceğim. 

Şansınız bol, yollarınız açık olsun dilerim.

Ay Düğümleri Burç Değiştiriyor

1024 681 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

AY DÜĞÜMLERİ BURÇ DEĞİŞTİRİYOR

Her birimiz gözlerimizi dünyaya ilk açtığımız andan itibaren belli bir hikâye ile dünyaya geliyoruz. Doğarken yanımızda getirdiğimiz bu enerjilerden en tartışmalı olanı ise, astrolojide çok sık adı geçen ay düğümleri. Doğum haritanızda ay düğümleri hangi burçta ise, bu ortak özelliği taşıyan ruhlarla benzer enerjilere-tecrübelere sahipsiniz demektir. Bir başka açıdan ruh kardeşisiniz. Benzer yaralarınız, karmik dersleriniz ve ortak bir yolculuğunuz var. Astroloji de Ay düğümleri adı verilen bu noktalar, kuzey ve güney olmak üzere 2 noktadan oluşuyor. Güney noktası aşağıda ve dolayısıyla geride kalanı (kayıplara ve tekrara neden olan konuları), kuzey ise gitmemiz gerek yönü (açılan kapıları-ilerlemeyi) gösteriyor. Kuzey aynı bir kutup yıldızı gibi, güney ise bir karadelik. Aslında siyah ve beyaz gibi görünen bu iki nokta bir yandan dengede ve hareket halinde kalmamızı da sağlıyor.

Bazen, ister geçmiş ister bu yaşamda olsun, yaşadıklarımızdan doğru anlamlar çıkaramayız ya da bir şeylere geç kalırız öyle değil mi? insanız sonuçta, bu oldukça makul bir şey. Ay düğümü geçişlerini de bu bakış açısıyla değerlendirebilirsiniz. Kaçırdığımız ya da iyi kilerimizin olduğu döngülerdir ay düğümleri. Şimdi yeni bir dönem yeni bir sayfa başlıyor. 16 Kasımda Kuzey ay düğümü aslan burcundan çıkıp yengeç burcuna geçecek. Güney ay düğümü ise, kovadan çıkıp oğlak burcuna geçecek. 4 Haziran 2020’ye kadar doğan çocuklar da bu enerjiler ile dünyaya gözlerini açacaklar. (Not olarak; her 19 yılda bir düğümlerin aynı burca geldiklerini hatırlatayım, bir nevi “bizim kuşak” kavramına benziyor)

Düğümler; atalarımız, köklerimiz, kuşaktan kuşağa aktarılan DNA kodları, dualar, enerjiler, ahlar, günahlar ile de yakından ilgilidir. Eğer size makul geliyorsa daha önceki yaşam tecrübelerinizi de bu kapsamda düşünebilirsiniz. Birçok inanışa göre, hayat sadece 1 kerelik yaşanmıyor daha fazla anlam ve hikâyeyi içinde barındırıyor. İçinden çıkmadığımız, bizi birbirimize bağlayan, hepimizin bir yerde buluştuğu büyük bir döngü içindeyiz. Bir ülkede veya coğrafyada büyümek, bir ailenin üyesi olmak, bir şeylere doğuştan yeteneğin olması gibi… Kısaca ruhsallıktan, geçmiş yaşam veya DNA ile aktarılan bir geçmişten bahsediyoruz; en çok bilinen adı ile karma! Astrolojide bu kelimeyi farklı açılardan da olsa temsil eden temelde 3 sembol vardır. Güney ay düğümü, Satürn ve Plüton. 2019-2020 yılları arasında bu gezegenler ve noktalar yan yana gelecekler. Dolayısıyla bizi bekleyen önemli karmik seçimler var. Ne olacağını söylemek zor elbette çünkü bu gezegenler ve noktalar bizim irademiz dışı gelişen büyük resmin ve döngünün bir yansıması. Ama bu döngülere ve sembolize ettiği konulara dikkat etmekte fayda var. Tarihler şöyle;

28 Mart 2019 güney ay düğümü, Plüton ile kavuşuyorlar. 20 Mayıs-23 Haziran-15 Eylülde güney ay düğümü Satürn ile 2019 içinde 3 kez kavuşuyor.

Nasıl bir farkındalık içinde olmalıyız?

Satürn ve Pluton gezegenleri bir araya geldiklerinde şu olumlu ve inanılmaz anlar aklınıza gelebilir; taşı çıkardı suyu çıktı, inanılmaz bir güç gösterip bir hamlede koca taşı yerinden kaldırdı gibi. Aynı anda merhametsizlik acımasızlık baskı ve şiddet kelimeleri de aklınızda olsun. Bu iki gezegen 1914,1915,1947,1982’de bir aradalardı ve şimdi 2020 de bir araya gelecekler. Bu senelerde 1. Dünya savaşı, soğuk savaş ve farklı ülkelerde ekonomik ve siyasi çalkantılar yaşanmış. Kısaca dünyada koskoca bir sistem çökmüş ve yeni politikalar uygulanmaya başlamış. Marshall planının devreye sokulması, atom bombası yapımı, komünizm, liberalizm ve küreselleşme gibi. En başta dediğim gibi bu bizim yönetebileceğimiz bir olaylar zinciri değil maalesef.

Özel hayatlarımızda ise önce oğlak-yengeç temasını sonra da Satürn ve Plüton’un ne ifade ettiğini bilmenizde fayda var. Ayrıca yükselen burcunuza göre hesaplayarak oğlak burcu haritanızda nerede ise, sizi bekleyen temalara dair ipuçları çıkarabilirsiniz. Bunun için bir astroloji danışmanlığı alabilirsiniz.

Kuzey ay düğümü yengeç-güney ay düğümü oğlak burcunda olduğunda; İçten ve samimi olmak, kalbini açmak, koşullu değil olduğun gibi hatalarınla sevmek-sevilmek, ilgili ve özenli olmak, bakmak büyütmek beslemek, bir çiçeğe bakar gibi şefkatli ve umutla bir şeye emek harcamak, yuva kurmak, çıkarsız ilişkilere öncelik vermek, ihtiyaç duyuyorsan yardım istemek, el açmak veya destek olmak, yakın çevrene sahip çıkmak, ilişki ve bağlarını güçlendirmek, daha duyarlı hareket etmek, sınırlarını koşullara göre esnetip güçlendirmek, sistem için değil sana doğru gelen şeyler için çalışmak…  önem kazanır.

Satürn ve güney ay düğümü ne anlatır? Gerçeği kabul edememe, sorumluluklardan kaçma veya tam tersi fazlasıyla sorumluluk üstlenme, yardım ve işbirliğine kendini kapatmak, sürekli bir kaygı-tedbir-savunma halinde olmak. Kısaca korku ve karamsarlık diyebiliriz aslında. Dolayısıyla olacakla yüzleşip elinden geleni yapmak en iyi çıkış noktası olabilir. İşler kötüye gidiyor ve borcu döndüremiyorsan sonuna geldiğini kabul edip bırakırsın ya da daha çok kredi çekip derin bir çöküşe hazırlık yaparsın. Belin sürekli ağrıyordur, yokmuş gibi davranıp güne devam edersin ve bir gün kitlenir kalır acil bir operasyon olmak zorunda kalırsın…

Pluton ve güney ay düğümü neyi ifade eder? Güç bağımlılığı, unvan-statüyü bırakamamak ve bu gücü kötüye kullanmak, karanlık tarafla işbirliği içinde olmak, acı dram kayıplardan beslenmek, değişimlere direnmek-durdurmaya çalışmak. Böyle zamanlar değişim ve yenilenme için bir fırsat olduğu da söylenir. Örneğin, işyeriniz kapanır hiçbir alternatifiniz olmadığını düşünüp çıkmaza girersiniz ya da yaşam ve para kazanma biçiminiz değiştirirsiniz. Bir saldırı sonucu, bir ülkenin silah ve terörizm politikasını yenilmesi veya tam tersi güç kullanımını artırması gibi örnekler verilebilir.

Şansınız bol, seçimleriniz kısmetli olsun dilerim, umarım güzel şeylere vesile oluruz.

Venüs Retrosu ve Etkileri

500 356 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

VENÜS RETROSU VE ETKİLERİ

Venüs yani diğer adıyla aşkın sevginin ve kıymetli olan şeylerin gezegeni, 5 Ekim Cuma günü geri gitmeye başlıyor. Bir gezegen geri gider mi? Evet gider. Fiili olarak değil elbette, güneş sistemindeki gezegenlerin kendilerine özel izledikleri bir yol yani rota var. Aynı bizim güneşin çevresindeki izlediğimiz yol gibi ama bizimkiyle aynı değil.

O yüzden bu farklılık, dünyadan gökyüzüne yıldızlara (gezegenler) baktığımızda ortaya çıkıyor. Kimi önde kimi geride kimiyle ise bir süreliğine de olsa aynı yolda gidiyoruz. Aslında her biri aynı bizim gibi hareket halinde, evren hiç durmuyor, yavaşlamıyor ve geri gitmiyor.

Peki dünyadan baktığımızda bir gezegenin geri gitmesi ne demek? Yani bizi nasıl etkiler? Çok eskilerden bu yana; aşk sevgi güzellik para estetik sanat birlik beraberlik ile adı anılan Venüs geri gidince, var olan gücü zayıflar. Eskisi gibi sevemeyecek veya güzel olamayacak değiliz elbette. Sadece sorularımız şüphelerimiz ve kararsızlıklarımız artacak. Özellikle bu konularda daha çok oturup düşünecek belki alternatifler arayışında olacağız. Çünkü hayat önümüze bazı tekrarları, olay veya insanları getirecek. Yaşadıklarımız gözümüzün önüne gelecek; kararlarımızı seçimlerimizi değerli bulduklarımızı sevip sevmediklerimizi hepsini gözden geçireceğiz.

Hele de Venüs akrep gibi oldukça yoğun tutkulu bir burçtan geçerken, işler kolay akmaz. Sadece sevmek yetmez. Bakalım önce bir hak etsin diyeceğiz. İspatlasın, mücadele etsin, burnu sürtülsün, uğraşsın biraz. O zaman karar veririm, hak edip etmediğine. Yani bir şeye sahip olmak öyle kolay olmayacak! Bu sadece aşk veya kadın-erkek ilişkilerine mahsus değil. Örneğin master yapıyorsunuz, bakmışsınız hocanız ya da ders notlarınızı paylaştığınız tatlı arkadaşınız pek bir geçimsiz olmuş. Notunu paylaşmıyor, arıyorsunuz açmıyor, ters davranıyor. Bir mesele var ama ne? Şimdi bunlarla yüzleşme zamanı. Üstü örtülmüş meseleler gün yüzüne çıkıp, hadi bu düğümü çöz diyecek yoksa bir yere gidemezsin.

Venüs 5 Ekim’de akrep burcunda geri gidiyor ama asıl etkisi 26 Ekim’de Güneş ile kavuştuktan sonra ortaya çıkacak. Geri gittiği için ağustos ve eylül ayında geçtiği Terazi burcunu yeniden 31 Ekim’de ziyaret edip, burayı da bir karıştıracak. İşbirliklerini dengeleri aldıklarımızı-verdiklerimizi sorgulatacak. Belli ki terazinin kefeleri eşit değil, içerde bir yerlerde birileri huzursuz tatsız tuzsuz. Bu geçişte bu detayları öğrenip çözmeye çalışacağız.

Bir geri gitme klasiği olarak elbette, hangi gezegen geri gidiyorsa temsil ettiği konularda, yeni bir şeye başlanmaz. Ne demiştik; aşk ilişkiler ortaklı işler parasal konular alım-satım işleri harcamalar güzellik estetik… onun yerine olanlar bir elekten geçirilip değerlendirme yapılır. Eksikler kapatılır, sökükler dikilir ama baktınız olmuyor, dikiş tutmuyor o halde yapacak bir şey yok. Geri gidişin durduğu 16 Kasım gününden sonra yeni başlangıçları hayatınıza katın. Eğer bekleyebiliyorsanız ve zamanınız varsa, 17 Aralığı beklemek en güzeli. Çünkü o gün Venüs geri gitmeye başladığı 10 derece akrep burcuna geri geliyor. Yani bu hikayeyi başlattığı noktaya geliyor.

Dilerseniz 4 Ekim Perşembe akşamı saat 20.30-22.00 arasında online olarak düzenleyeceğim Venüs retrosu workshop’una katılabilirsiniz, böylece tüm hikayeyi detaylarıyla konuşuruz. Elbette bireysel haritalara ve etkilerine de değineceğiz. Kayıt için aylin@aylinileri.com adresine doğum bilgilerinizi eposta atın. Katılım ücreti 75 liradır. Katılımcı sayısı 20 ile sınırlı. Venüs akşamında görüşmek dileğiyle,

Aylin İleri
Danışman Astrolog

Mars Uranüs Karesi, olacakla öleceğe çare yok

1024 640 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

MARS URANÜS KARESİ, OLACAKLA ÖLECEĞE ÇARE YOK

18 Eylül de kesinleşen Mars Uranüs karesi ile 3 gün daha (18-19-20) yaşamak zorundayız. Zaten tüm yazı bir ileri iki geri yaşadık. Belki de bugünlerde bu açıyı zorlaştıran en büyük etken kaybı anlatan güney ay düğümünün Mars’a çok yakın oluşu.

Ne yaşadığımızdan çok aslında, olaylara nasıl baktığımız ve tutumlarımız işleri zorlaştırıyor. Mars mücadele etmek aksiyon almak girişimde bulunmak ile doğrudan ilgilidir. Mars bir araçtır, bize hedefimize götüren yoldur. Kimi motosiklete biner riski sever, kimi bisiklet, kimi yayan, kimi traktör, kimi arabayla gitmeye çalışır varacağı noktaya. Herkesin motivasyonu ve yöntemleri farklıdır. Uranüs ise yaramazdır, işleri raydan çıkarır. Beklenmeyen ve ani olayların gelişmesine patlamasına neden olur. Kıvılcımı çakar. Koca ormanda belki onlarca yıl duran cam parçası birden alev alır ve orman yangını çıkar. Bizi öfkelendiren olaylar karşısında; bazısı hukuka başvurur, kimi intikam peşinde koşar, kimi sesini çıkaramaz yok sayar.

Bu ikilinin sert açılarında çoğunlukla, gerilim patlama öfke stres vardır ve böyle şeyler genelde beklemeyen olaylar sonucunda oluşur. Ama bunun illa ki ölüm kalım meselesi olması gerekmiyor. Örneğin, tatlı tatlı araba kullanırken lastiğiniz patlayabilir, daha önce rezervasyon yaptırdığınız otele tatil için gittiğinizde bir aksaklık çıkar odanız başkasına verilir, telefon birden arızalanır, çalıştığınız işyerinin taşınacağı haberi gelir oysa yeni evinizi değiştirmişsinizdir. Daha önce sizi çok kızdırmayan şeylere tahammül edemezsiniz. Artık tamam değildir, sanki bir şey taşmıştır, tutamazsınız. O yüzden bu hafta bu temalar ve buna benzer düzinelerce verilebilecek örnekler aklınızda olsun. Olacakla öleceğe çare yok! Başımıza gelen ve elimizde olmayan sebeplerle oluşan olaylara çok üzülmemek gerekir ama olayları ateşleyen zarar yaratan taraf olmamaya gayret gösterebiliriz. 

Bu işin daha dünyasal boyutuydu. Peki daha ruhsal manevi ya da siz nasıl adlandırıyorsanız, o açıdan bakarsak gökyüzüne; güney ay düğümü karma ile bağlantılı bir noktadır bizler için. Daha yakın bir tarihe gidersek, Şubat 2017 tarihini milat olarak alabilirsiniz. İlk o zaman sahneye çıktılar. Sonrasında Temmuz 2017- Aralık 2017 – Mayıs 2018…  tarihlerinde olaylar büyüdü. Bu zamanlara dönüp bir bakın neler oldu, ne yaşadınız? Mayıs – Ağustos aylarından bu yana yaptığınız seçimler, aldığınız riskler ve attığınız adımlarla ilgili ani gelişmeler ortaya çıkabilir.  Yani bir sorun çıkacaksa eğer bugünlerde çıkar. Hem güney ay düğümü hem de Mars Uranüs karesi kapanan biten bir döngünün habercisi. Şimdi geçmişten getirdiğimiz seçim veya genetik kodlarımızı temizlemek ile uğraşacağız. Bunun zor olması gerekmiyor, ama su gibi de akmayabilir. Çünkü yaşamı kolaylaştıran gezegen Venüs ekim-kasım aylarında geri gidecek. Bir diğer şans gezegeni Jüpiter, aynı tarihlerde akrebin son derecelerinde olacak. Yani işleri o kadar kolaylaştıran biri kalmayacak. Venüs’ün eski gücüne kavuşması, Ocak 2019’u bulacak. Ona yakın bir zaman diliminde şubat 2019’da Mars Uranüs döngüsü bitmiş olacak.

Anlattığım genel tablo dışında, Peki ne olacak bu burçların hali derseniz? Doğum haritalarınıza bakmak gerekli. Özellikle haritanız da kova boğa ve akrep burçları nerede ise orada bir gerilim hareket olacağını net olarak söyleyebiliriz. Bütünün ve kendimizin hayrına güzel bitişlerimiz olsun dilerim.

Danışman Astrolog, Aylin İleri