BU YAZ NASIL GEÇECEK?

Sosyal medyada temmuz ayından beklentilerle ile ilgili paylaşımlar gördüm. Hepsi birbirinden güzeldi, gönlümüzden geçenler bir ne de olsa! İnsan özünde hep aynı şeyleri arzuluyor. 

Peki zamanın, 2024 yazının bize getirecekleri neler? 

Zihnimde uyanan bu soruyla bilgisayarımın karşısına geçtim, astroloji programımı açtım ve zamanı ilerlettim. Olasılıkları sizin için derledim. İstek ve beklentilerimizi doğru yönetebilmek, esen rüzgarın yönünü doğru saptamakla bağlantılı, değil mi?

Yaz’a güneşimizin yengeç burcuna giriş yaptığı 20 Haziran 23:51’de Merhaba! dedik. Bu harita özel hayatımızın, evimiz ailemizle ilgili konuların, iç dünyamız ve kendimize inşa etmeye gayret ettiğimiz yaşamımızla ilgili gelişmelerin önem kazandığı bir mevsimde olduğumuzu gösteriyor. Yani demeye çalıştığım şu; güvenlik, ait olma, sevgi ve ilgi görme ihtiyacımızı karşılayacak olan ne ve kim varsa onunla hemhal olacağız 3 ay boyunca. Dolayısıyla yaz boyunca hislerimizi ifade etme yeteneğimizi geliştirmemiz çok önemli. Hem kendi gelişimimiz hem de ilişkilerimiz için! Bunu beceremez, bir yolunu bulmazsak iç dünyamızda ve dışarda tıkanabiliriz. İhtiyaçlarımızı karşılayamaz, hayal kırıklığı yaşarız.

Yaratmak ve korumak istediğimiz bireysel dünyamız (iş-ev-aile-yakın ilişkilerimizle ilgili konuların) finansal konulara ve sağlıklı bir iletişime bağlı. Burada neye inanmayı seçtiğimiz gidişatı belirleyecek olan bir pusula vazifesi görüyor. İnançlarımız bizi sınırlıyor mu yoksa iyi bir rehber mi? Yanıtınız olumsuzsa durumdan memnun değilseniz, sizi sınırlayan şeyleri bulun. Bunları nasıl yönetebilirsiniz? Özveri ve kabul yeterli olur mu? yoksa sınırlarınızı yeniden çizmeye mi ihtiyaç var? Kuracağınız denge YAZ’ın gidişatını belirleyecektir.

Yaza girer girmez, 22 Haziranda bizi oğlak burcu dolunayı karşılamıştı. Oğlak; hayatın gerçekleri, hedefler, kişisel çıkarlar, varılmak istenenler zirveler, standartlar ve kurallarla ilgilidir. Bazen bunu yaparken arada kendine dönüp doğru yolda doğru hedefe ilerleyip ilerlemediğini kontrol edip gerekirse yeniden planlama yapma ihtiyacı hisseder. Kurallarını kendi yazar, uygulatmaya çalışır. Bunu yaparken çok acımasız da olabilir, olgunlukta gösterebilir. Geçtiğimiz haftalarda kendinize ve yaşamınızda gelişen olaylara bakıp yeniden planlama yapmak, oturup konuşup anlaşmak yerine asıp kestiyseniz, kendinize ulaşılmaz hedefler belirlediyseniz işiniz zor çünkü 21 Temmuzda bu dolunayın bir eşi geliyor. Örneğin, işiniz ve ilişkiniz iyi gitmiyorsa; uzak davranmak, işlerinizi geciktirmek… meseleyi öteleyip yok saymak krizi büyütecektir diyorum. Onun yerine memnuniyetsizliğinizi dile getirin, kendinizi ifade edin ve üzerinize düşeni yapın!

6 Temmuzdaki yeniayla birlikte hislerimiz ile düşüncelerimizi birleştirip yeni ve akıcı başlangıçlar yapabiliriz. Yeni adımlar için enfes bir haftada olacağız.

15-17 Temmuz günlerindeyse gökyüzünde ateşli bir birleşme (Mars & Uranüs) var. Bir çöl fırtınası hayal edin. Sıcak ve rüzgarlı. Böyle bir havada dışarı çıkılmaz, göz gözü görmez, güvenli bir yer bulunur ve geçip gitmesi beklenir. Önemli işleri bu zamana bırakmayın. Her gökyüzü olayı bireysel yaşamlarımızı etkileyecek değil elbette. Çöldeysek o an oradaysak başka, fırtınayı uzaktan seyrediyorsak başka, bir başkasının anlattığıyla kafamızda yaşıyorsak bambaşka… Doğum haritamız burada belirleyici bir unsur, sadece genel bir yorum yapıyorum, lütfen aklınızda bulunsun. Uranüs’ün etkili olduğu bu birkaç gün, 19 Ağustosta da kendini gösterecektir. 

4 Ağustosta aslanda gerçekleşen yeniay, tutkuyla bağlı olduğumuz bizim için hayati önem taşıyan konuları başlatmak için sabırsız davranabileceğimizi gösteriyor. Yeniayın hemen ardından Merkür gerilemeye başlıyor ve bu planların, isteklerimizin, motivasyonumuzun değişeceğinin habercisi! Bunda elbette bir sorun yok, bazen insan adım atmadan neyi isteyip istemediğini anlayamaz ya da sen netsindir koşullar değişir, bekletir. O yüzden aklınızda olsun, değişime hazırlıklı olun, planlarınızı uygulamak için ısrarcı olmayın. Aksi halde 12-20 Ağustos günlerinde çelişkiye, strese düşebilirsiniz. İşler sarpa sarabilir. Yanlış kararlar alabilir/aldırabilirsiniz.

Uranüs, beklenmeyen demektir. Neyin geleceğini bilemeyiz, hazırlıklı olamayız. Olay sonrası nerede durduğumuza ve ne yapabileceğimize bakabiliriz. Ayrıca bazı şeylerin gelişmesi ve ortaya çıkması zaman alır. “Şimdiye kadar aklın neredeydi?” ifadesi pek bir anlam taşımaz. Büyük bir farkındalık yaşayarak kendimizi birkaç adım yukarı taşıyabilir, olumsuz giden bir süreçten kurtarabilir veya tam içine de atmış olduğumuzu anlayabiliriz. Siz uyanık olun, gözlemleyin bakalım. 19 Ağustos dolunayı ile o ana kadar bizim için uygun olan davranışlar ve koşullar değiştiği için artık işlevini yitirdiğini görebiliriz. Böyle bir durumda yeni yollar, yeni davranışlar ve yeni bakış açıları geliştirmek zorundayız. Merkür’ün de geri gittiği bu süreçte bir uyanış yaşayabiliriz. Fırsatlar yakalayabiliriz.

Yeni yolları hayata sokmak içinse 3 Eylül başak yeniayını takip eden günleri bekleyin. Nispeten çölün yakan, gözleri kör eden kum fırtınası Eylül ile birlikte biraz daha hafifleyecek. 18 Eylülde bir Ay Tutulması yaşayacağız, balık burcunda. Bu sayede gözümüzdeki perdeyi, görüşümüzü engelleyen o kumları ayıklayabilme fırsatımız olacak. Ayıklaması biraz zaman alsa da bu yaz oldukça yenileyici, kavurucu ve sımsıcak geçecek gibi görünüyor!

Bu yaz bana Mevlana’nın olgunlaşmayı anlattığı o herkesin bildiği sözünü hatırlattı. “Hamdım, yandım, piştim”.

İyi dileklerimle,