ASTROLOJİ DANIŞMANLIĞI
Doğum haritası, doğduğumuz yer saat ve tarihe göre çıkarılan bir grafiktir. Bu grafik bir çembere benzer, gezegen burç açı ev gibi bir takım astrolojik semboller onun içinde yer alır. Bazıları doğum haritası için “gökyüzünün fotoğrafını çekmek” benzetmesini kullansa da yüzde yüz size ait olan bu fotoğrafa baktığınızda kendinizi göremezsiniz. Onun dilinden anlamanız için astroloji terimlerine aşina olmanız gerekir. Platon’dan Jung’a kadar daire sadece gökyüzünü değil, özde kendi kendine yeterli olan insanı, tamlığı da ifade eder. Bu yüzden kendimizi tamamlamak için önce tanımaya ve öğrenmeye açık olmamızın harika bir başlangıç noktası olacağına inanıyorum.
Doğum haritası danışmanlığı yakın zamanda 20.yüzyılın ikinci yarısında yaygınlaştı. Astrolojinin tarihi çok eskiye (Babil, MÖ.2000) dayansa da bireysel anlamda danışmanlık almak yani doğum haritasını bir yol haritası olarak kullanmak fikri yeni. Bireyin öneminin artması, psikolojinin doğuşu, özgür irade ve kişisel gelişim gibi kavramların çıkışıyla uzun yıllar boyunca kraliyete, devlet yöneticilerine ve din adamlarına hizmet eden astrolojinin (kehanet astrolojisi) kullanım alanı değişmeye başladı. Daha çok soru soran, kendini arayan, içinde bulunduğu şartları aşmaya ve değiştirmeye çaba harcayan insan, modern dünyada astrolojiye yepyeni bir yer açtı. Psikanalist C.G. Jung’un; insanı tanıma ve anlamada astrolojinin potansiyelini keşfetmesi, 1930’larda Dane Rudhyar’ın “doğum haritası kader değildir, aşılabilir ve insan kendini geliştirmek için ondan faydalanabilir” yaklaşımı ile yaptığı çalışmalar yeni bir dönemin kapısını açmıştı; Psikolojik veya Modern Astroloji. 1970’lerde Stephen Arroyo, Robert Hand, Glenn Perry ve diğer astrologlar bu hümanist-insan odaklı bakış açısını geliştirdiler.
Klasik, Helenistik ve Modern Astroloji eğitimlerini alıp harmanlamış bir astrolog olarak benim takip ettiğim yol daha çok psikolojik astrolojiye yakındır. Dışarda olup biten gelişen koşullardan çok bizlerin ona verdiği yanıtların yani içsel motivasyonlarımızın bizi biz yaptığı düşüncesindeyim. Kendimizi daha iyi tanıdıkça; çatışma ve çelişkilerimizi dengeleyebiliriz. Yeteneklerimizi ve eğilimlerimizi iyileştirip, farkındalık kazanarak kendimiz olabiliriz. Kendi yolculuğumuzun dümeninde seyredebiliriz.
Doğum haritalarımız, potansiyelimizi keşfetmek için kullanılabileceğimiz harika bir araçtır. Yaşam hikâyemizde bir şekilde tekrar eden, bizi çağıran veya önümüzde durup yolumuzu tıkayan seçimleri, kişi ve olayları saptamamıza yardımcı olur. Örneğin, sürekli öğrenci olmayı ve soru sormayı öğrenmeye gelmiş bir ikizler olarak doğduysanız ve de kendinizi öğrenmeye kapatmışsanız, çok bilmekten kaynaklanan sayısız problem ile karşılaşmanız yüksek bir olasılıktır. Dışsal olaylar ise, sahip olduğumuz olumlu-olumsuz özelliklerimizi fark etmemizde sadece bir araçtır. Doğum haritalarımız bizlerin yaşam amacımızı, gelişim alanlarımızı ve hayat yolculuğumuzun evrelerini gösterir. D. Rudyar’ın dediği gibi “kim olduğumuzu ve ne olacağımızı gösterir”.
Uzmanlık alanlarım hakkında bilgi almak için lütfen bağlantıları açın. Işığınızı yansıtmanız dileğiyle,