Ruhun Astrolojisi
Doğum haritamızdan yola çıkarak karakterimizi, güçlü zayıf yanlarımızı, yaşantımızdaki gelişim büyüme alanlarını, çekimine kapıldığımız peşinden koştuğumuz/olmak istediğimiz şeyleri, nasıl bir yol izlediğimizi, seçimlerimizi en çok neye göre yaptığımızı, bizi zorlayan olayların neler olabileceğini anlayabiliyoruz. Aynı zamanda geçmişin de izlerini sürebiliyoruz. Zaten bizi biz yapan da geçmiş değil midir?, geçmiş yaşantılar ve tecrübelerdir. Rol model aldığınız beraber büyüdüğünüz insanlar, anneniz babanız, bazen komşunuz, öğretmeniniz, ilk aşkın izi, okuduğunuz kitap veya izlediğiniz bir film zihnimize kazınır. Bu anların bizde bıraktığı izler duygularımızı ve davranışlarımızı oluştururlar. Eğer geçmişe dönebilirsek düşüncelerimizi algımızı değiştirebilirsek duygularımızı ve davranışlarımızı da değiştirebiliriz.
Astroloji dışında da bunu yapmanın farklı yolları var elbette, bu sizin seçiminize kalmış. 1. çocukluğa dönüş (regresyon terapisi, şema çalışması) 2. önceki yaşamlara dönüş (aile dizilimi ve geçmiş hayat regresyonları) bunlardan bazıları… Genel olarak çocukluğa dönüş yakın gelecek olduğundan daha kolaydır. Astroloji de 4.ev, burada yer alan gezegen ve burç; erken çocukluk ve ev yaşamı ilişkiler travmalar hakkında bilgiler verir, ama önceki yaşamlara dönüş ise çok daha karmaşıktır ve net bir alan değildir. Yanılgı ve yanılsamalara açıktır. 12 ev, buradaki burç ve gezegenler; geçmiş yaşam, karmik yükler, elde olmayan şeyler, kısıtları anlatır. 8.ev, buradaki burç ve gezegenler; krizler, yüzleşilmesi gereken meseleler, dönüşüm yaratan olaylar hakkında ipuçları verir.
Kendimizin farkına vardıkça, geçmiş veya önceki yaşamlardan getirdiğimiz karma daha farklı bir seviyede karşımıza çıkar. Bir insan sembolik anlamda hiç aynaya bakmıyor ve kendini sorgulamıyorsa, ruhsal anlamda bir uyuşukluk boş vermişlik içindeyse, ruhsal iyileşme hızı yavaşsa; hayat onu uyandıracak şoklar, dramatik beklenmedik hadiseler aracılığıyla uyandırmaya çalışır. Dolayısıyla fakındalık kendini tanıma bilme kabullenmeye yönelik çalışmalar yani olumu anlamda kendinle meşgul olmak kişiyi geliştirir. Aynı zamanda ilişkilerini ve yaşam kalitesini de iyileştirir. Kendimizi disipline etmeye çalıştığımız, üzerinde sürekli çalıştığımız, sorumluluk aldığımız, en çok konsantre olduğumuz şeyleri Satürn gösterir. Engeller gecikmeler yaşadıkça belli konuda ustalaşırız, tecrübe kazanırız.
İnsanın her eylemi bir etki yaratır ve bu etkinin ardından bir tepki gelir. “ne ekersin, onu biçersin” sözü bunu anlatır aslında. İnsan ne verirse, onu geri alır. Karma yasası “almak için ver” prensibini de içermektedir. Karma yasası bumerangın işleyişine benzer bir yönüyle. İnsanın dışarıya fırlattığı her şey kendisine geri döner. “Benzer benzeri çeker” prensibi de bu esasa aittir. Örneğin bu döngüleri en iyi doğum haritasındaki ay düğümleri ve Satürn gezegeni gösterir bize. Ruhun Yolculuğunu anlamaya çalışırken bu bahsettiğim kaynaklara ilaveten; Karmik burçlardan, Güneş-Ay-Yükselen üçlüsünden, Enkarnasyon ve Ruh Noktalarından, Pluto, Gerigiden gezegenler, Anaretik gezegenlerden faydalanıp sizinle birlikte hikayenizi çözmeye çalışıyoruz. Ruhunuzun Yolculuğuna Astrolojinin penceresinden bakmak isterseniz, Danışmanlık almak için benimle iletişime geçin.
Aylin İleri
Danışman Astrolog (Isarcap Astrologer)