AKREP BURCUNDA DOLUNAY, 30 NİSAN 2018

30 Nisan pazartesi günü sabaha karşı 3:58 de akrep burcunda gerçekleşecek dolunay ile Nisan ayını noktalıyoruz.

Akrep burcu başkaları ile ilgilidir, boğa ise kendiyle. Akrep dış dünyada olup bitenle, diğerlerinin seçimleri ilişkileri tercihleri ile çok ilgilenir, öyle ki başkalarıyla meşgul olup onları düzeltmek ve kendince yardımcı olmaya çalışmaktan kendi meseleleriyle ilgilenmeye vakit kalmaz. Boğa burcu ise, duymazdan görmezden gelmeye meyillidir, şimdi ne gerek var yormayalım kendimizi düzenimiz bozulmasın tadımız kaçmasın der güne devam eder. Aslında özünde bir şeyleri sürdürmeye gayret gösterir, akrep ise kriz yaratır. Sorar soruşturur kurcalar.

Akrep burcu dolunayında, güneş tam karşıt burçta, boğa da olduğundan “Etliye sütlüye karışmasam, rahatım kaçmasa” modunda olabilirsiniz. Gündemdeki meseleleri yavaştan almak isteyebilirsiniz. Ama mevsim, git ve problem neyse onunla yüzleş zamanı. Biraz daha girişimci olmak, cesaret göstermek size düşündüğünüzden daha güzel bir biçimde geri dönüş sağlayabilir. Bu sayede neyi sürdürüp neyi sürdüremeyeceğinizi anlamınızı sağlar. Boş yere yanlış durakta beklemez, zaman kaybetmezsiniz. Dolunay dönemlerinde arzu ettiğiniz sonuçları alamasanız bile, güzel olan şey, artık her şeyin aydınlığa çıkmış olması ve kandırmacaya izin vermemesidir. Geçmişte bir şekilde hissettiğiniz ama elinizde bir şey olmadığından göremediğiniz şeyler artık görünür olmaya başlar. Özellikle doğum haritanızda boğa ve akrep burcu aksını takip edin, bu burçlar hangi evlerdeler ve hangi gezegenler var bu burçlarda. Bu konuyla ilgili özel bir öngörü sahip olmak isterseniz ve doğum haritasını okumayı bilmiyorsanız, astroloji danışmanlığı almanızı öneririm.

Dolunay haritasında Neptün dışındaki gezegenler Satürn’ün himayesinde olacaklar. Peki bu ne demek? Satürn zamanın efendisi olarak tanınır, boşa zaman harcamayı sevmez, olmayacak iş ve uğraşların peşinde koşmaz. Eylemi mücadeleyi sever. Gökyüzü bu haldeyken, tüm bu gökyüzü hareketlerine ilave olarak, Ay’ın dolunay fazına doğru ilerlediği 23-30 Nisan haftası boyunca, Mars ve Pluton güçlerini birleştirecekler. Bu iki gezegen gökyüzünde yan yana iken, insan kendini ortaya koymayı, arzuları ve tutkuları için mücadele etmeyi ister. Kararlı ve bazen de hoyrat şekilde hedefe ulaşmayı seçebilir. Çünkü içinde yoğun bir güç ve kararlılık hisseder; İnsiyatif alır, riske girer, engel tanımaz. Buna önce bulunduğu yeri çevreyi temizleyerek başlar, yani halının altındakileri ortaya döker ve sonra işe koyulur. Her iki gezegen de Akrep burcunu yönettiğinden yine Akrep burcu ile başlayan evlerin konuları bu hafta önem kazanacak. Kararlarınızı alırken, vicdan muhasebenizi iyi yapın, başkalarını zorlamayın, sınırlarına ve özel yaşamlarına saygı duyun. Siz kendi sorumluluğunuzu alın, gerisi onlara ait. Başkalarının duyguları, istekleri ve haklarına müdahil olmayın. Öfke, kıskançlık nöbetlerine de ayrıca dikkat edin. Yükselen burcunuza göre, boğa-akrep burçlarının haritanızda nereye düştüğünü öğrenebilmeniz için bir tablo hazırladım.

16 NİSAN KOÇ BURCUNDA YENİAY, DÜNYA DURMADAN DÖNÜYOR!

The Secret Life of Walter Mitty, Türkçe karşılığı ile Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı. Bu filmi izlemediyseniz yeniay öncesi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim, bizi bekleyen olasılıklar riskler ve fırsatlarla ilgili bir ön hazırlık yapma şansı veriyor adeta. Film de Walter, “Dünyayı anlamak için tehlikeye bulaşmak, duvarların ardını görebilmek için daha yakından bakmak, birbirimize ulaşmak için hissetmeye izin vermek gerekir, yaşamın amacı budur” diyor.  

16 Nisan sabaha karşı 4.57’de Koç burcunda Uranüs’ün eşlik ettiği oldukça enerjik dinamik bolca değişkenin olduğu yepyeni bir yeniaya doğuyor. Astrolojinin temelinde “yukarıda ne varsa aşağıda o vardır” felsefesi yatar. Astroloji, gökyüzü doğa olaylar ve insanlar arasında bağlantılar arar.  İlişkileri ve uyumu yakalamaya çalışır.  Her ay gerçekleşen Yeniay veya Dolunaylara eşlik eden gezegenler zamana kendince anlam ve tat katarlar. Uranüs geleneklere uymaz ve köksüzdür. Bağımsızdır, hiper-aktiftir, bir gün öyle bir gün böyledir, gergindir, heyecan ve yenilik peşindedir. Yeni şeyler denemeyi sever. Sınırları aşmayı sever, radikaldir. Her hafta benzer yemekler yemez, aynı insanlarla takılmaz, sürekli bir yerde kalamaz veya yaşayamaz, sabah-akşam işe gidip gelemez. Ona can katan değişim enerjisidir, yeniliktir, heyecandır. Bu denkleme yeniayın; işi gücü kendi olmak, kendini keşfetmek, kendi kendinin patronu olmak, bildiği yolda yürümek isteyen Koç burcunda olacağını da önemle eklemek isterim.

Sonuç, bir şeyler olmuyorsa olmuyordur. Sürmüyorsa ancak ‘ite kaka’ gidiyorsa uğraşmanın emek vermenin ne anlamı var ki, zamanım ve ben değerliyim diyebilirsiniz. Uzun zamandır gönlünüzden geçen kararları alabilirsiniz. İşten istifa etmek, yeni bir pozisyon talep etmek, mutsuz bir ilişkiyi sürdürmemek, aynı dili konuşamadığınız insanlarla olmamayı seçmek, sizi yansıtmayan web sayfanızı yenilemek için işe koyulmak, ev taşımak, denemeden bilemem en iyisi bir başlayayım ya da bu bana uymuyor artık sürdüremiyorum dediğiniz şeyler… hepsi bugünlerde kapınızı çalacak. Yıldızlar size yenilikleri getirirken, siz aynı siz kalırsanız, gereken adımı atmazsanız, doğan Ay’ın bir fark yaratmayacağı aşikar. Peki sıkça sorduğumuz şu popüler soru, Kişiliğinizin ciddi anlamda değişmesi mümkün mü? Uzmanlara göre evet.

Araştırmalara göre kişilik üzerinde zaman içinde büyük çaplı değişimler oluyor. Geçtiğimiz yıllarda yürütülen geniş çaplı araştırmalar, kişiliğin yetişkinlik hayatımız boyunca kendiliğinden değişime uğradığını gösteriyor. Derin ve uzun soluklu bir ilişki yaşamak, sağlık sorunları ya da kariyerimizde ilerlemek gibi yaşama dair pek çok tecrübe kişiliğimizi etkileyip değiştirebiliyor. Raporlara göre 20’li yaşlardan 60’lı yaşlara ilerledikçe, nörotisizm (olumsuz duygusal durumlara eğilimlilik) ve kötümserlik gibi olumsuz özellikler azalıyor; vicdan, uyumluluk, sorumluluk ve duygusal dayanıklılık gibi olumlu özellikler güçleniyor. Diğer bir deyişle, kişilik yaşla birlikte gelişiyor ve güçleniyor. Psikologlar bunu “olgunlaşma prensibi” olarak adlandırıyor. Araştırmacı psikolog Christopher Soto’ya göre, kişilik %50’si doğuştan gelirken %50si çevresel koşullarla öğreniliyor. Küçük değişiklikler bile bireyin kişiliği üzerinde önemli değişimler yaratabilir ve ilişkilerini, kariyerini, sağlığını ve mutluluğunu etkileyebilir. Ancak kişilik özellikleri tanım gereği tutarlı olduğu için, bu değişim zaman alır. Önce davranışlarınızı değiştirerek başlarsınız ve eğe uzun bir süre devam ettirebilirseniz, bu yeni davranış üzerinize kodlanır. Kaliforniya’da psikolog olan Richard Levak, önce kişiliğinizde hangi kısmın sizi olumsuz etkilediğini bulmanız gerektiğini söylüyor. Örneğin huysuz, münakaşacı, ve biraz kuşkulu bir kişiliğe sahipsem ve bu durum sürekli olarak işyerimde meslektaşlarımla tartışmama sebep oluyor ve hatta kimi zaman mevcut işimi kaybetmeme bile yol açıyorsa bu durumu fark etmeli ve bir şeyleri değiştirmem gerektiğini kabul etmeliyim. Ya da aşırı yeme gibi sağlıksız bir alışkanlığı ele alalım. Kilo vermek için öncelikle ne zaman ve neden aşırı yediğimin farkına varmalıyım.  Ya da aşırı alıngan veya kavgacıysam patronum benimle her konuştuğunda kendimi yargılanmış ve küçük düşürülmüş hissettiğimi, korunma dürtüsü ile aşırı tepki verdiğimi fark ederim. Böylece kendimi sakinleştirmeye ve münakaşaya girmemeye çalışırım. (bu paragraf, değişimin psikolojik boyutuna vurgu yapmak için, uplifers‘dan alındı.)

Bu yeniay ile birlikte hayatınızda yolunda gitmeyen, tadınızı kaçıran, yolunuzdan alıkoyan, sizi bekleten şeyleri fark edebilirsiniz. Değişim o kadar da zor değil yeter ki zamanın akışına uyun ve Walter Mitty’i de izleyin. Işığınız bol olsun.

Aylin İleri,
Danışman Astrolog- IsarCap Astrologer