2020 Yılında Bizi Bekleyenler

2020 Yılında Bizi Bekleyenler

1024 576 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Satürn, hayatla nasıl baş edeceğimizi, engeller karşısında nasıl ilerlememiz gerektiğini anlatan bir rol üstlenir astrolojide. Tıpkı bir binanın uzun yıllar ayakta kalmasını sağlayan güçlü iskeleti gibi insan bedenindeki iskelet sistemini, hayatını inşa ettiği düzen ve hedefleri anlatır. Satürn burç değiştirdiğinde iskeletimizi korumanın ve sağlamlaştırmanın yeni yollarını ve yöntemlerini öğreniriz. Bu temaları hayatımıza katmadıkça içten içe huzursuzluk duyarız; bir şeyler eksik kalır ve işler yolunda gitmez.

Satürn 2017 Aralık ayından bu yana Oğlak burcunda hareket ediyor belki de en çok 2019 yılında onun ne demek istediğini anlamaya başladık. Oğlak-Yengeç burcundaki tutulmalar onun gücüne güç kattı, yeni yılda ise, Jüpiter’in oğlak burcuna geçişi bu etkiyi yıl sonuna kadar sürdürmesine yardımcı olacaktır. Disipline olmak, yapılması gereken ise onu yapmak, belli bir hedefe ulaşmak için çalışmak ve hatta kendini sınırlandırmak, gecikmeler karşısında sabırlı olmak ve zorluklara dayanabilmek, ilerlemek için boyun eğmek. Emimin size tanıdık gelmiştir; son zamanlarda en çok maruz kaldığımız konular bunlar değil mi? Satürn, tüm bu yolları kullanarak, kendi yapımızı hayatımızın sınırlarını giriş çıkışlarını inşa etmemizi istiyor.

Bu dirayetli gezegen, yeni yıl genelinde oğlak burcunda hareket ediyor olsa da Martın 22’sinde bir süreliğine kova burcuna geçiyor. Mayıs ayında geri hareketine başlıyor ve 2 Temmuzda bahar aylarında geçtiği oğlak burcuna yeniden geri dönüyor. Eylül ayında geri gidişinin sona ermesiyle birlikte 17 Aralıkta kova burcuna kalıcı olarak geçiyor ve 2023 Mart ayına kadar tüm gücüyle artık bu burçta olacak. O yüzden 2020 yılı Satürn’ün oğlağa vedası, kova burcu yolculuğu için de ısınma turu vazifesi görecek.

Satürn kova enerjisini ve asıl gücünü yılın son günlerinde göstermeye başlayacak olsa da bu kısa geçiş sırasında bize anlatacakları olmalı. Üstelik 21 Aralık 2020’de Jüpiter ile kova burcunun ilk derecesinde bir araya gelecekler. Bu birliktelik 20 yılda bir gerçekleştiği için çok kıymetlidir. İyimserlik ve karamsarlık arasında gidip gelme açısı olarak yorumlanan bu birleşim ile birlikte zenginliği, inancı, eşitlik ve adalet anlayışımızı, insan hakları ve yasaları, eğitim sistemini, özgürlükleri ve demokrasiyi önümüzdeki yıllarda çokça sorgulayacak ve bu konu üzerinde yeni kuram ve uygulamalar geliştirmek isteyeceğiz. Ciddi ciddi yeni bir düzen ve yaşam biçimi arayışında olacağız. Artık içinde bulunduğumuz toplumsal kurallar, devlet yönetim sistemleri, politika ve birlikler, ihtiyaçlarımızı karşılamıyor olacak. Klişe ifadesiyle çağa ayak uyduramayanlar tarihe karışacak! Bu iki gezegenin ekonomik ve sosyal açıdan bir dönüşümü başlattığını hatırlatmak isterim.

Biraz daha yakın bir tarihe bakarsak 12 Ocak 2020’de oğlak burcundaki Satürn ile Plüton kavuşacaklar. Bu iki güçlü gezegen bir araya geldiğinde ‘gücümüzü kaybetmekten veya tam tersi sahip olduğumuz gücü kullanmaktan korkarız’. Toplumda üst düzey pozisyona sahip kişilerin yapacağı seçimler, olumlu ve olumsuz, bizi önemli dönüm noktalarına taşıyacak. Ekonomik siyasi ve kültürel açıdan, güç sahiplerinin elindeki imkânları nasıl ve ne için kullandıklarını göreceğiz. Ezilen, dışlanan, ırk veya cinsiyetleri nedeniyle bir sebeple toplumdan hatta dünyadan sınır dışı edilen bu insanlarla ilgili önemli gelişmeler doğabilir. Amerika seçimlerinin ne olacağı, yarışın nasıl yapılacağı, güç dengelerinin değişip değişmeyeceği… dünyanın gidişatı için çok önemli. Bu gezegen etkileşiminin bireyselden daha çok toplumsal düzlemde kendini gösterdiğini unutmadan neler anlatabileceğine kısaca bakalım. Kişisel açıdan; 22 derece oğlak burcunda (Satürn ve Plüton’un bir araya geldiği derece) ve/veya yengeç koç terazi burçlarında gezegenleriniz varsa veya doğum haritanızda köşe noktalara bu gezegenler denk düşüyor ise, ağır bir sorumluluk ve suçluluk duygusuyla baş etmeniz gerekebilir. Üzerlerinde baskı yaratan sorunlarla ki bunlar elle tutulur değil psikolojik de olabilir, ilgilenmeleri kaçınılmazdır. Bir şekilde bunun baş etmenin kontrollü ve güvenli bir yolunu bulmalısınız.

Yıl boyunca, Satürn’ün çok dikkat çeken açıları olmayacak. Yukarıda bahsettiğim ocak ve aralık aylarında yaşanacak olan etkileşimler dışında kendi halinde bir Satürn’ümüz var. Jüpiter’in de yıl boyunca oğlak burcunda olacağını düşündüğümüzde düzen sorumluluk ve disiplin anlayışımızın genişleyeceğini varsayabiliriz. Daha tedbirli kontrollü planlı olma ihtiyacımız yeni yılda tavan yapacağa benziyor. Başarılı olmak, insani duyguları öne çıkarmaktan çok hedef odaklı olmak hatta daha acımasız olmak prim yapacak gibi görünüyor. Herkes kendi cephesinde hayatta kalma savaşı veriyor olacak. Oysa şuanda gökyüzü tam tersini beslememiz ve öne çıkarmamız yönünde bizi uyarıyor. “Güç sahibi olmak ve erdem sahibi olmak” yıl boyunca bu ikisi arasında gidip gelebiliriz. Tahterevallinin ucunda asılı kalmamaya bakmalıyız. Sanki bir kapanış bitiş arifesindeyiz. Tutulmaların yengeç burcundan çıkıp ikizler burcuna kayacağı 2020 Haziran ayı ile birlikte bilmenin, bilgi sahibi olmanın bize iyi geleceğini ve sakinleştireceğini söyleyebilirim. Kendimizi geliştirmek, yeni bilgiler edinmek, eğitim almak, uzmanlaşmak, bilgi ve iletişime dayalı bir iş kurmak veya bildiklerinizi paylaşmak, yazmak için 2020’nin ikinci yarısı harika olacağa benzer!

Türkiye açısından ise, bu geçişin etkileri ile birlikte durum çok parlak görünmüyor. Dost ve düşmanları, işbirliklerini ifade eden alanda Satürn Jüpiter ve Plüton var. Zaten yaklaşık bir yıldır bu alanda tutulmalar yaşıyoruz. Müttefiklerimiz ile ilişkilerimiz sürekli gergin, bir gidip bir geliyoruz. Uluslararası alanda ne çok yalnız kaldık değil mi? Sürekli kendimizi anlatma çabası içindeyiz. Şimdi gündeme askeri konular (bir süredir öyle zaten) ve elde olmayan koşullarda eklenecek. Perdesi arkasında dönen istihbarat çalışmaları ve gizli oyunlar, medya ve iletişim araçları kullanılarak artırılacağı benziyor. Belki biz de askeri operasyonlardan çok dolaylı yolları denemeli, insanlar üzerinde yeniden sağlıklı bir algı oluşturmanın yollarını aramalıyız. 2020 ile birlikte iletişim medya ve eğitim araçlarını dürüst tarafsız ve doğru kullananlar kazanacak. Manipülasyona devam edenler değil.

Dilerim 2020 ve sonrası için yaptığım bu yorum, gündemin ne yönde şekilleneceğine dair aklınızda bir resim uyandırmıştır. Yarınlar için iyi dileklerimle,