Monthly Archives :

30 KASIM İKİZLER BURCUNDA AY TUTULMASI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

30 KASIM İKİZLER BURCUNDA AY TUTULMASI

2020 yılının son ay tutulması, 30 Kasım Pazartesi günü 12.29 ‘da ikizler burcunda (8.derecesinde) gerçekleşiyor. Yıl içinde çoğunlukla 6 ayda bir 2 kez güneş ve ay tutulması yaşarız. Bu hesaba göre 2020’de bu sayı doz aşımına uğradı, 4 değil 6 tutulma yaşadık ve hakikatten ne çok şey yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bu elbette sadece rakamsal bir artıştan kaynaklanmıyor, önemli gezegen döngülerini yaşadığımız (Satürn-Plüton, Jüpiter-Plüton, Satürn-Jüpiter, Mars retrosu) bir yıl olması 2020 yılını “unutulmazlar” arasına yazdırdı.

Tutulmalar, değişimin tetikleyicileridir. Yepyeni gündemlere veya eskiye yeni gözlerle bakmamızı sağlayacak, hikayelere konu olacak heybetli bir kapı açarlar. Bu esnada doğası gereği, işlevsiz hale gelmiş bizi geleceğe taşımayacak olanı da kapatırlar. İki arada bir derede kalmayı özünde hiçbirimiz istemeyiz zaten, bu açıdan bitişler ileriye dönük adımlar atmamız için bizi harekete iter. Buna hazırsak, yani bir sayfa kapatıp yenisini açmaya, eşikten geçmek kolaylaşır ama değilsek fark edene kadar çok zorlanırız. İşimiz gücümüz hayatımız aksar, yavaşlar. Herkes ve her şey bize karşı gibiymiş gelir.

28 günde bir yaşadığımız yeniay-dolunay döngüsünden çok daha güçlü bir yenilik enerjisiyle yüklüdür tutulmalar. Önemli kararlar böyle zamanlarda alınır, çoğunlukla. Güneşin yay, ayın ikizler burcunda olduğu bu zaman diliminde güneş ay ve dünya üçlüsü birbirlerine yakınlaşırlar, yarattıkları bu güçlü çekim enerjisi bedenimiz zihnimiz ve ruhumuzda etkisini farklı şekillerde gösterir. Dışarda ise gelişen olaylar vasıtasıyla karşımıza çıkarlar.

Gelelim ay tutulmasının ana temasına. Konu başlığımızda astroloji sembolizmasında haberci rolünü üstlenen ikizler var. Bilgi taşıyan yayan merak eden gerçeğin-ne olup bittiğinin peşinde olan bu hevesli burç sayesinde çok şey duyacak ve öğreneceğiz gibi görünüyor. Edindiğimiz bilgiler; kulağımıza çalınanlar, sohbetler, okuduklarımız, izlediklerimiz … bizi bir karar verme aşamasına doğru itecek gibi görünüyor. Bir değerlendirme süreci içindeyiz, karar verme arifesindeyiz ve duyduklarımızın alacağımız ve aldığımız kararlarda rolü çok büyük. Yanlış bilgiler bizi tuzağa düşürürken, objektif olanlar sağlıklı kararlar almamızda destekçimiz olacak. Peki yalan ile doğruyu nasıl ayırt edeceğiz? Kim neyi ne kadar saklıyor, aslında gerçek ne? Gerçek rakamlar, veriler, içerikler… ne? İşte önümüzdeki yeni dönemde bizi meşgul edecek ana başlıklar bunlar olacak. Doğruyu, gizlenmiş olanı bulabilmek; kurnazlıktan yalan dolandan uzak kalabilmek, yanlış bir düşüncenin veya takıntının peşine düşmemek önem kazanıyor.

19 aralıkta ikizler gibi hava elementi burcunda olan kova burcunda Jüpiter ve Satürn birleşiyorlar. Bu ikiliyi trend belirleyici olarak düşünebilirsiniz. Onların da işin içinde olduğu özellikle 28 Ocak 2021 ile Mart 2021 genelinde, 30 kasım ay tutulması haritası tetiklenecek. Bilginin fikirlerin açığa çıkacağını varsayabiliriz. Her şeyin ortaya döküldüğü, açıkça görüldüğü bir ortamda yaşamak nasıl olurdu? Bir düşünün! Elbette bu madalyonun öteki yüzünü de unutmamak gerekiyor; ya gerçek denilen şey yalansa? O halde bir sonraki ay tutulmasına kadar (26 Mayıs) uyanık olmaya bakmalıyız.

Tutulma anında gökyüzünde lokomotifi göğüsleyen akrep burcundaki Venüs; şaşırmış, düzeni değişmiş, güvensiz, huzursuz bir konumda. İpi göğüsleyip yol alırken kendine çok yabancı bir ortamda olmanın memnuniyetsizliği içinde süzülüyor. Venüs; hayattan memnuniyeti, dengeyi, mutlu keyifli olabilmeyi, güzeli görebilmeyi anlatır. Aynı zamanda aşkı ilişkileri ortaklıkları parayı ve değer verdiğimiz şeyleri. O halde bunlarda uyumu dengeyi yakalamak için ekstra çaba harcamamız gerekiyor diyebiliriz. Düşüncesiz, aceleci tavırlar, pire için yorgan yakmalar, telaş edip uygun olmayan kararlar almalar, çekişmeler, bozuşmalar, küsmeler özellikle yıl sonuna kadar gündemimizde olabilir. Böyle durumlarda kalırsanız şayet şu soruyu mutlaka sorun! Gerçek ne?

Aynı zamanda bu döngü sırasında vereceğiniz kararlar, alacağınız eğitimler, katılacağınız fikir toplantıları, dertleşmeler sizi ileriye taşıyacak olan yeni konu başlıklarına temel oluşturacak. O yüzden bugünlerde ne düşüp ne konuştuğumuz 2021’in ilk yarısını belirleyecektir, aklınızda olsun.

Ufak bir hatırlatma; tutulma Türkiye’den izlenemeyecek. Daha çok Pasifiğe kıyısı olan Asya ve Amerika’dan ve sonrasında Avustralya ve Avrupa’nın batı kıyılarından gözlemlenebilecek.

İyi dileklerimle,

2020 YILINA İMZASINI ATAN DÖNGÜLER

1024 640 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

2020 yılı büyük döngülerin bitip yenilerinin başladığı önemli bir yıl oldu, bunu yaşadığımız olayların yarattığı değişim gücünden anlamak mümkün. Astrolojide döngülerin gücü, gezegenlerin yörüngelerini ne kadar sürede tamamladıklarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. 2 yılda Zodyak (burçlar kuşağı) turunu tamamlayan hızlı Mars tetikleyici olarak bilinir. Onu 12 yıl ile Jüpiter, 29 yılla Satürn takip eder. Diğerlerinin tam turlarını görmeye (dünyaya kıyasla çok yavaş hareket ettiklerinden) ömrümüz yeter yetmez bilinmez o yüzden döngüleri başlatanlar daha çok bu üçlü olarak bilinirler. 

Onlardan biri olan Jüpiter, Pluto ile 2020 yılında 3 kez (nisan, haziran ve kasım aylarında) bir araya geldi ve oğlak burcunda bir döngü başlattı. Covid salgını, Türkiye’de ve dünyanın diğer ülkelerinde görülen yönetimsel sorunlar, gücü elden bırakmama çabaları, kapitalist sistemin tıkanması, iş dünyasında yaşanan sıkıntılar, artan baskılar bu süreçte çok öne çıktı. Devleti, iş yaşamını, otoriteyi, yönetimi ve üst düzey yöneticileri anlatan oğlak burcunda gerçekleşen bu birleşim yenilenmeyi mutlaka beraberinde getirecek. Jüpiter’in olduğu yerde büyüme yayılma ve aşırılık söz konusudur. Öyleyse bu yıl başlayan ya da gün yüzüne çıkan yaraların yarattığı değişimin, toplumun tüm kesimlerini etkileyeceğini ve katalizör rolü üstleneceğini öngörebiliriz. Olumlu anlamda bu ikili; mevcut düzeni bozarak, çürümüş yanlarını ortaya dökebilir ve böylece elenmesi yitip gitmesi gereken şeyleri gözler önüne serilebilir. Bir başka döngüyü ise 12 ocakta Satürn başlattı. Pluto ile yine oğlak burcunda birleşerek bu burcun anlattığı temaları yeniden öne çıkardılar. Eski yapıların artık yıkılıp yeniden yapılması gerekliliğini …

Ne tesadüftür ki yapılandırmayı anlatan Satürn bu yıl mart ayında kitleleri, özgürlükleri ve reformu anlatan kova burcuna geçmişti. Yaz aylarında geriledi yeniden oğlağa geçti şimdi 21 aralıkta yeniden kova burcuna geçecek ve o da Jüpiter ile birleşerek 20 yıllık bir döngüyü başlatacaklar. Bu Jüpiter’in aynı yıl içinde başlattığı 2.döngü olacak. Hem bireysel hem de toplumsal anlamda önümüzdeki yıllarda adından çokça bahsedeceğimiz yeni kuralları birlikte oluşturacaklar. İçinde bulunduğumuz çağın gerekliliklerine uygun eşitlikçi çevreye saygılı bir düzen olacağını umut edelim. Fiziksel kaynaklarımızı, enerjimizi çarçur ederek değil yenilenerek güçlenebilir ve ilerlemeyi ancak birlikte başlatabiliriz. Özellikle kuzey ay düğümü kova burcunda iken dünyaya gelen 28 Mart 1952-9 Ekim 1953, 2 Kasım 1970-27 Nisan 1972, 22 Mayıs 1989-18 Kasım 1990 yılları arasında doğanların bu 20 yıllık değişim sürecinde önemli roller üsteleneceğini düşünüyorum. Onlar, öteye geçmemiz yönünde farkındalık yaratanlardan olacaklar. 

İyi dileklerimle,

15 KASIM AKREP YENİAYI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yeni bir Ay doğumu döngüsüne bu sabah başlıyoruz. Bu kez ev sahibemiz krizleri fırsata çevirme becerisiyle bilinen Akrep burcu!

Güneşin geç doğup daha da erken batmaya başladığı bugünlerde, doğadaki bitki örtüsü kış hazırlıklarını tamamladı. Yapraklar ve çiçekler birer birer döküldü, bazı dallar kurudu, özetle çürüme mevsimi başladı. Artık hiç biri güzel görünmeye, bizi büyüleyen kokularını yaymaya çaba harcamıyor. Sadece hayatta kalmaya odaklanıyorlar. Doğa ölüm-yaşam döngüsünü sürdürmek için köklerine toprağın altına dönerken bizlerde bu içe dönüş mevsimine uyum sağlamaya bakmalıyız.

İçe dönmek daha çok kendinle meşgul olmayı ve cesur davranabilmeyi gerektirir çünkü içeride bizi ilk başta karanlıklar karşılar. Öte tarafa attığımız çözülmemiş meseleler, gün yüzüne çıkmamış gömülü duygular. Bunlarla yüzleşip geride bıraktıkça içerideki ışık artar ve kendimizi görmeye başlarız, hem de olduğumuz gibi. Fakat yüzleşme tamamlanmadan dikkatimizi dışarıya vermeye devam edersek içimizdeki az ışıkla ve bol gölgeyle yol alma mücadelesi bizi çok zorlar. Hafifleyemeyiz. Görüşümüz bulanıklaşır. İnsan karanlıklar içindeyken ışığa bakmakta zorlanır.

O yüzden akrep mevsiminde hep şunu düşünürüm; bizi büyüleyen o güzelim boylu poslu ağaçları, meyve veren güçlü dalları, mis kokulu seyrine doyulmayan çiçekleri … şimdi hepsi bir kuru dal sadece. “Kimsin sen ?” sorusunun yanıtı bu mudur acaba? Tüm gücünle çıplak kalabilmeye cesaret edebilmek! Kuyruğu her daim dik tutmaktan vazgeçmek. “Oh be, benim de çiğ kalmış olgunlaşmamış yanlarım var işte” diyebilmek. Doğayı gökyüzünü ve insanı bir bütünlük içinde değerlendiren astrolojinin felsefesine göre şimdi bizler de bu döngünün getireceği yüzleşmelere, çürümeye, kuru bir dal gibi kalmaya hazır olmalıyız. Çünkü zamanı geldiğinde yeniden çiçek açacağız. Zamanı geldiğinde bıraktıklarımız, yitip gidenler, bir türlü olduramadıklarımızın yerine yenisi gelecek. Eğer bu bitiş-oluş evresine izin verirsek fırsatlar yakalayacağız.

Yeniay ile birlikte gökyüzünde aktif olan gezegen etkileşimleri bizlere; ilişkilerde dengeyi ve bağışlamayı öğrenmek, üzüntü veya yas içinde olmayı anlamak-deneyimlemek, acı çekerek eskiyi bırakmak, boyun eğmeyi ve teslimiyeti öğrenmek gibi hikayelere açık olabileceğimizi anlatıyor. Bunlar yaşamınıza etki edecek büyük meseleler olabileceği gibi günlük akışta yaşanan ama bizim çok anlam yüklediğimiz olaylar da olabilir. O yüzden bu süreçte baki olanla olmayanı ayırt etmek işin püf noktasıdır diyebiliriz. Aklınızda olsun akrep, astroloji sembolizmasında; ölüm-yaşam döngüsünü, alma-vermeyi, iç içe geçmiş grift ilişkileri ve haliyle cinselliği, güç savaşlarını, manipülasyonu, güven problemlerini, gizemleri, sırları anlatır. Çünkü insan hep çiçek açmak ister, yaprak dökmekten kaçar korkar. Bu güçlülüğü ölümsüzlüğü korumak için manipüle eder, başkasının sınırlarını ihlal ederek sınırlarını aşar, kendince savaşır kaybetmemek için hem de zamanın enerjisine karşı! Bugünlerde önünüzde duran problemleri veya meseleleri, siyah beyaz olarak görmeden nasıl çözerize odaklanmak iyi bir fikir olabilir. Olaylar veya insanlar tek başına çok iyi veya çok kötü değildir, hem kötü hem iyidir.

Bu sene son kez yaşayacağımız 30 Kasım-14 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek tutulmalar öncesinde biraz derinleşmek hafiflemek kabullenmek bizlere kesinlikle iyi gelecek. Yeni hikayelerin başlangıcı çoğunlukla bir kapanışın sonrasında başlar. İkizler-Yay burcu temalı tutulmalar bizlere “inanmak yerine bilmeyi öğrenmeyi seç diyor”, şimdiden sizlere bir ipucu yollamış olayım.

İyi dileklerimle,