Monthly Archives :

TERAZİ BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI, 14 Ekim 2023

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Terazi Burcunda Güneş Tutulması, 14 Ekim 2023

Yılın son güneş tutulması; adaletin, dengenin, ilişki ve işbirliklerinin, ahengin burcu olan Terazi’de 14 Ekim günü gerçekleşti. Şimdilerde 27 Kasım’daki dolunayla birlikte ise etki gücü iyiden iyiye arttı. Olaylar açığa çıktı ve hızlandı. Bu yüzden sıcağı sıcağına bir yazı kaleme almak istedim. Bir sonraki tetikleme tarihiyse 9 Şubat 2024 olacak!

Güneş tutulmasını yeniaydan ayıran en önemli fark; yenileyen adeta sil baştan deneyimler sunan gücüdür. Her yeniay, başlangıçları anlatır; tohum ekmek gibidir fakat yeniay döngüsünde Ay ve Güneş’in bir araya gelerek ışığı kestiği tutulma sıçrayış yaratan, yeni bir eşikten geçmeyi anlatan başlangıçları tetikler. Zihninizde ektiğiniz tohum sadece bir ağaç olarak filizlenmez, bir orman olur.

Peki bu orman bizim ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek mi? yoksa düştüğümüz tuzaklar yüzünden tek bir ağacın kusuruna takılıp tüm ormana kıyacak, ondan vazgeçecek miyiz? Maalesef bu tutulma böyle riskler taşıyor!

Ay ve Güneş, güney ay düğümü yönünde birleşerek bir tutulma gerçekleştirdiğinde (detaylı bilgi için ay düğümleri yazımı okuyun!) zaaflarımızı, kusurlarımızı, geçmiş tecrübelerin yarattığı yaraları tetikleyecek olaylara çekiliyoruz. Farkındalığımız yüksekse yani geçmişe dönüp bakabiliyor, kendimize özeleştiri yapabiliyorsak bu döngü bize çok şey kazandırabilir. Hatalarından ders alan insanlar, seçim ve vazgeçişlerinin bilincinde olarak yeni başlangıçların sorumluluğunu üstlenirler. Ancak öyle değilsek üzerimizden bir fil geçmiş gibi hissederiz. Hayat bize tuzaklar kuruyor, haksızlık ediyor gibi gelir. 

Terazi burcunun doğasında adalet ve denge yaratmak ihtiyacı yatar. Gün ve gecenin eşitlendiği ve sonrasında dengenin karanlık yönünde pozisyon değiştirdiği bu mevsimde; adaleti bir takıntı haline getirebiliriz. Hayatın değişen ritmini görmek yerine sabit tutmakta ısrarcı davranırız. Sürekli tartıp biçeriz, bir şeyler tam yerine oturmaz. Göze hoş gelmez, içimize sinmez, hep uyum ve ahenk yaratmanın peşine düşeriz. Göze hoş gelen yüreğimize de hoş gelir, umuduyla çabalarız. Değerlerimize göre birçok şey haksız ve hukuksuz gelebilir, hakikat bu da olabilir ancak belki de hep öyleydi! Haksızlığa uğradığınızda ne yapıyorsunuz? Kendinizi ifade ediyor, hakkınızın peşine düşüyor musunuz? Yoksa birilerinin sizi görüp anlamasını mı bekliyorsunuz? Ötekinin sizin için mücadele etmesini mi umuyorsunuz? Bazen ayrılıklar iyileştirici olabilir eğer ortada bir uzlaşma alanı yoksa! Peki siz gündelik yaşamınızda ne kadar adil ve tarafsızsınız? Aşkta, evde, ilişkilerde, işyerinde… dengeyi oluşturmak ve korumak için neler yapıyorsunuz? Eşitliği sağlamak için ne veriyor? Ne alıyorsunuz? Hayat gerçekten de hassas bir terazi gibi mi işliyor? Sizce bunun hesabını biz tutabilir miyiz? 

Melih Cevdet Anday, “hayatın tüm zorluğu çok basit olmasıdır” demiş. Gelin tutulmanın temalarını sadeleştirerek basite indirgeyelim. Zor da olsa belki oradan bir çıkış yolu buluruz.

Böyle bir gökyüzü altında tutulma bize, hayatımızda yolunda gitmeyenleri gösterecektir. Kusurları, haksızlıkları, eşitsizlikleri, yoksun kaldıklarımızı gösterecektir. Tamamlanmadığımız yerlerimize açıkta kalan yanımıza ışık tutacaktır. Yaşantımıza uymayan, gözümüze güzel görünmeyeni gün yüzüne çıkaracaktır. Haksızlığa uğradığımızı da fark ettirebilir. Evde işte arkadaşlık ilişkilerinizde sahte bir mutluluk oyunu sürdürüyor olabilirsiniz ve şimdi buna ayabilirsiniz. Özel ilişkilerinizde bir denklik olmadığını varsa da artık baki olmadığını görebilirsiniz. Hayatınızda yeni bir denge yaratmaya ihtiyaç duyduğunuzu fark edebilirsiniz! 

Bunun sonucunda; hak ettikleriniz yönünde yeni talepleriniz doğacaktır. Şirazenin kaydığını görmek sizi öfkelendirebilir. Suçu başkasına atmadan veya faturanın tamamını kendinize kesmeden önce düşünün. Bu tutulma bedel ödetmenin, intikam almanın kötü sonuçlar yaratacağına işaret ediyor. Her zaman öfkeyle kalkan zararla oturuyor olsa da şimdi bu geri dönüşün etkisi daha yıkıcı olabilir.

Özel yaşamınızda kendi hakkınızı korumak ve dengeyi yaratmak için yöntemlerinizi gözden geçirin. Sizi masadan kaldıran, kaçıran şey ne? Bunu nasıl aşarsınız? Hayatla tek başına mücadele etmek hepimiz için zor ama yalnızlıktan kaçarken bizi daha da yalnızlaştıran ilişkilere, işlere yöneliyor olabiliriz. Bu döngüde buna dikkat etmeliyiz. Bazılarımız için doğacak olan yeni fırsatlar, atılacak olan yeni adımlar dengeyi içerde ve dışarda nasıl tutturacağımıza dair enfes tecrübeler sunacaktır. Çekildiğimiz iş, ilişki ve yolculuklarda uyanık kalır; merkezimizde kalıp ilişkiyi sürdürebilir, evet-hayırlarımızı kaybetme korkusu olmadan ifade edebilirsek güçlü ilişkiler ve işbirlikleri kurabiliriz. Ne istediğini bilen, kendiyle iletişimi güçlü olan insan ötekine ne verebileceğini bilir. Diğeri ise ötekinin ne istediği tahmini üzerinden devam etmeye çalışır. 

Yaşamınızda yiten dengelerin hayatın doğal akışı içinde yer aldığını fark edip, yeni dengeler bağlar yaratmaya cesaret gösterdiğiniz bir döngü diliyorum. Sevgilerimle,

MARS İLE GÜNEŞ’İN DANSI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Mars ile Güneşin Yeni Dansı

Birbiriyle iç içe geçen ve belirli sürelerde kendini yenileyen çok sayıda gezegen döngüsü vardır astrolojide. 

Döngülerin yenilenme süresi ve ANLAMI gerçekleştiği burca ve bir araya gelen gezegenlerin ifadesine göre değişkenlik gösterir elbette. Onlardan birini 18 Kasım’da buyur edeceğiz. GÜNEŞ ile MARS’ı!

Hayat enerjisini, canlılığı, bizim için hayati önem taşıyan konuları anlatan Güneş’in yanına hangi gezegen gelirse onunla birlikte yüreğimiz aşkla atar. Bizim için Elzem olan konular zenginleşir, çeşitlenir. Bireysel olarak doğamıza uygun bir birliktelikse bu bizi ileriye taşır, değilse yorar ve öğretici olur.

Akrep burcunda bir araya gelecek olan Mars ve Güneş; odaklanacağımız, cesaret göstereceğimiz, sınırları zorlayacağımız bazen de kendi isteklerimizi dayatıp yenişmekte zorlanacağımız yeni konular ile ilgili ipuçları veriyor.

Bir sonraki döngünün başlayacağı 9 Ocak 2026’ya kadar krizleri yönetmeye odaklanacağız. Bu krizler hayatın pek çok alanında kendini gösterebilir ama yükselen burcunuzu biliyorsanız kabaca nerede daha çok problem çözeceğinizi ve o işte ustalaşacağınızı saptayabilirsiniz. İpucu olarak; Akrep doğum haritanızda hangi evdeyse mücadele ve cesaret göstereceğiniz konular oradadır, diyebilirim.

Hayatımıza ivme katan konular neler?

  1. Biri veya başkalarıyla güç birliği yapmak. Bunun için strateji oluşturmaya, ortak hedef belirlemeye önem göstermeliyiz.
  2. Doğrudan değil gizliden veya örtülü şekilde dikkatlice ilerlemek iyi bir seçenek olabilir. Karşımızdaki durumu veya olayı tahlil edip ona göre çözüm önerileri sunacağız, yol yöntem geliştireceğiz. Açık açık yol almayacağız çünkü güçten düşmek, zarar görmek istemeyeceğiz. Kriz durumları daha tedbirli olmayı, ekstra önlemler almayı gerektirir değil mi?
  3. İstediğimizin peşinden giderken kolay vazgeçmeyeceğiz, başladığımız işi sonuna kadar bitirmek hedeflerimizden biri olacak. Ne kadar kararlı ve istekli olduğumuzu hem kendimize hem de dış dünyaya kanıtlamak için çokça fırsatımız olacak. 

Özetle; size zor/büyük görünen işler, meseleler; ulaşılması meşakkatli hayaller, projeleriniz varsa şimdi onları gerçeğe dönüştürmek için güç birliği yapma zamanındayız. 

Bu seçenekler, yeri geldiğinde durma noktamızı bize fark ettirirse iyi olur! yoksa limitlerimizi ve haddimizi aşabiliriz. Pes etmeyen, kararlı bir olmakla; dayatan, zorlayan, takıntılı biri arasındaki farkı tecrübe edebilir veya çevremizde bu tuzağa düşen insanları gözlemleyebiliriz.

Hangi hallerde zorlanacağız?

  1. Bizde olanı saklayıp, ötekinde olanı tüm çıplaklığıyla talep ettiğimizde (bunun içine sadece maddi kaynaklar değil, sevgi, fikirler, samimiyette giriyor) yani, aşırı talepkar ve zorlayıcı olduğumuzda
  2. öfkeyi yönetemediğimizde
  3. vazgeçmeyi, pes etmeyi, yenilmeyi bilmediğimizde
  4. İntikam almak, kin gütmek gibi olumsuz duyguları bırakamadığımızda

Akrep burcu doğası gereği; bilinmeyeni ortaya çıkarmaya meraklıdır. Şüphe eder, kuşkulanır, didikler, unutmaz, peşine düşer. “Bak gördün mü, insanlar kötüdür. Dünya tehlikeli bir yerdir” savlarını ispatlamaya çalışır. “Güvende değiliz, tehlikedeyiz daha dikkatli olalım, sessizce ilerleyelim, renk vermeyelim, ne olup ne bittiğini öğrenelim ki koşulları yönetelim, böylelikle zarar görmeyiz” der. Dikkati bir yerde veya olaylardadır çoğunlukla, kendinde değildir. Ondan büyük güçlerin, akışın olduğunu unutur. Konsantrasyonunu kendine ve hayatına çevirse, “nerede durup yenilmenin, nerede mücadeleye devam etmenin, nerede yenilenmenin” gerektiğini fark edebilir. Bunun için ona bir eşlikçi gerekir. Eşlikçi; çok güvenilen biri, uzman bir terapist veya bizi karanlıklarımızla yüzleştirecek bir ilişkidir.

Dilerim, koşulları değiştirmekle daha az meşgul olursunuz. Kendinizi yenilemenin, doğurmanın fırsatını yakaladığınız bir döngü yaşarsınız. Sevgilerimle,