Yepyeni bir döngü başlıyor! 19 Kasım cuma öğle saatlerinde boğa burcunda gerçekleşen Ay tutulması ile birlikte zamanın ruhu değişiyor.
18 Haziran 2020’de ikizler-yay burçlarında ilerleyen ay düğümleri hayatımızın pek çok alanında ezberimizi bozdu. Bakış açımızı tümüyle değiştiren, bildiklerimiz/bilmediklerimiz üzerinde ikilimde kaldığımız, hareket etmekte zorlandığımız çalkantılı birkaç yıl geçirdik. Bu ikili, hayata karşı sorgulayıcı meraklı ve şüpheci olmamızı sağladı. Bu sayede önümüzde yeni kapılar açıldı ve de kapandı. 18 Ocak 2022’de bu burçlardan bir diğerine ilerleyecek olan düğümler artık boğa-akrep ikilisinin anlattığı konuları gündemimize taşıyacaklar. Ta ki 17 Temmuz 2023 yılına kadar! Henüz düğümler burç değiştirmiş olmasa da boğa burcunda gerçekleşen ay tutulması bu temaları tetikleyen bir güce sahip. Önümüzde açılan ve beraberinde ardımızda kapanan kapıların ne olduğunu tahmin etmeye şimdiden başlayabiliriz.
Boğa ve akrep sabit niteliğe sahip burçlardır, tıpkı aslan ve kova gibi. Bu grup diğer burçlara (sabit değişken, öncü olarak 3 niteliğe ayrılırlar.) göre “şimdi ve burada olmak” konusuyla en çok haşır neşir olanlardır. Odaklanma, yoğunlaşma, konsantre olmakta beceriklidir. Bu sayede enerjilerini, birikimlerini belli bir konuya veya doğrudan kendilerine yönlendirerek gelişir ve üretirler. Böylelikle hem maddi hem de ruhsal açıdan derinleşir ve büyürler. Stephen Arroyo, “astroloji psikoloji ve dört element” kitabında, sabit burçlardan bu şekilde bahseder.
Öyleyse bizlerde zamanın değişmekte olan enerjisine uygun şekilde, hayatımızda yeniden yaratmak istediğimiz düzen üzerine düşünebilir, odaklanabiliriz. Ay tutulmaları tıpkı dolunay zamanlarında olduğu gibi bir karar alma, değerlendirme, yüzleşme temasını taşır. Elbette bu bir tutulma olduğu için gücü dolunaya göre daha etkilidir. Kişisel yaşamlarımıza olan etkisi ise bireysel doğum haritalarımızda önemli noktalara veya gezegenlere değmesi ile ortaya çıkar. Genel olarak boğadaki bir ay tutulması gündemimize şu konuları taşır. Yaşamsal ihtiyaçlarım neler ve onları karşılayabiliyor muyum? Ailem eşim dostum işim bana yeterli doyumu veriyor mu? Elimde avucumda olanı nasıl korur ve büyütebilirim? Kendime yeterli miyim? Kendi işimi kendim görebiliyor muyum yoksa daha çok başkalarına bağımlı mıyım? Hayatımı sürdürmek için neye ihtiyacım var? Nelerden vazgeçemem? İhtiyaçlarımı karşılayacak bir düzen-yaşam nasıl inşa ederim? Sahip olduklarımın farkında mıyım ve bunlar bana yeter mi? Üzerine ne katabilirim? Nasıl zenginleşirim? Yaşamdan nasıl keyif alıyorum? Keyif almayı, huzuru biliyor muyum? Sorun yaratan yoksa sorun çözen biri miyim? Yapıcı mıyım yoksa yıkıcı mı?
Akrep ve boğa burçları; sadakat ve tutkularla ilgilidir. Seksle parayla güçle ilgilidir. Bu burçlardaki tutulmalar bağımlılıklarımız ve bağlı olduğumuz kişi/değerler ile ilgili yüzleşmeleri, gerilimi, kıskançlığı, intikamı, entrikaları getirir. Akrep kendiyle ve diğerleri ile derinden bağlantı kurmayı anlatır yani kişi kendinin ve diğerlerinin öteki yüzünü görerek ancak ilişkiler kurabilir. Boğa ise fiziksel olana; güvenliğe, sahip olduklarına, yemeye paraya mala mülke biriktirmeye bağlılık gösterir. Öyleyse önümüzdeki süreçte ihtiyaçlarımızın giderilip giderilmediği konu başlığı üzerinden deneyimler yaşayacak, seçimler yapacağız diyebiliriz. İşinizde iyi kazanmıyor veya arzu ettiğiniz konuma ulaşmakta zorluk çekiyorsanız bu yönde değişimlere çekilebilirsiniz. Evde aile yaşamında ya da arkadaş ilişkilerinde samimi içten ilişkileriniz yoksa veya sizin ihtiyaçlarınızı tatmin etmeyen ilişkiler içindeyseniz bu yönde hikayelere çekilebilirsiniz. Tüm bunlar gerçekte neye ihtiyaç duyuyorum sorusuna yanıt vermemizi sağlayacak ve 18 ayın sonunda ihtiyacımız olanı daha net bilecek ve onu karşılamak için bir hayli yol almış olacağız.
Şimdiye geri dönersek, 19 kasım ay tutulması sırasında ay-güneş karşıtlığını körükleyen bir Jüpiter görüyoruz. Diğer taraftan Mars-Uranüs karşıtlığı da bu gerilimi alevlendiren bir rüzgar gibi hızla esiyor. 24 aralık tarihinde Satürn, Uranüs ile son karesini yaptığında ateşin yayılmasını durdurmak artık mümkün olmayacak. Bu kombinasyonun bana ifade ettiği; “değişim ve yenilik peşinde” olduğumuz. Bunun için en başta koşulların ve diğerlerinin değişmesi gerekiyor diye düşünüyor olabiliriz. Çelişmemek veya huzurumuzu bozmamak için küçük gruplar, dost meclisleri ile idare etmeye çalışıyor olabiliriz ama artık bu fanus içinde nefes almak kolay olmayacak gibi görünüyor. Sabit burçların özellikle kova-boğa-akrep üçlüsünün bir arada olduğu kombinasyonlarda kendi dünyamızı ya da dünyayı değiştirmek için yanar tutuşuruz. Sue Tompkins “astrolojide açılar” kitabında bu kombinasyonu devrimci olarak niteler. Bir yanıyla çok insancıl iken bir yanıyla müthiş soğuk acımasız ve katıdır. Oğlakta ilerleyen ve bir ay sonra gerileme başlayacak olan Venüs’ün Uranüs ile tutulma sırasında kurduğu açısı, bu gerilimin çıkış noktası olabilir. Ekonomik anlamda bağımsızlık kazanmak, fiziksel olarak güvende olmak, ilişkilerimizde özgürleşmek ve hareket özgürlüğü kazanmak istiyorsak bazı ilişkileri, ortaklıkları, birleşmeleri, çıkarları, anlaşmaları, ittifakları yeniden düzenlememiz gerekiyor. Bireysel anlamda ise geçmişten gelen zorluklar, bavulumuzda taşıdıklarımız, ilişkiyi-işi-söylediğimiz sözleri tutmak sürdürmek için uzun zamandır verdiğimiz çaba üzerine çalışmamız gerekiyor. Kendimize ve diğerlerine daha çok özgürlük tanımamız, attığımız imzaları-verdiğimiz sözleri revize etmemiz yararımıza olabilir.
Hayatınızı kolaylaştıran kapıların açıldığı bir tutulma mevsimi geçirmenizi dilerim. Sevgiyle,