Tutulmalar

KOÇ BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI, 8 Nisan 2024

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Güneş Tutulması sırasında gökyüzünde gezegenlerin belli bir alanda yığılmış olduğunu görüyoruz. Bu koskocaman bir bahçe içinde sadece bir köşede çiçek açmış kalabalık bir bitki öbeğine benziyor. Dikkatimizi belirli bir alana çeken ve orada olmak yönünde davet yollayan elverişli koşulların varlığından bahsedebiliriz. Buradaki vurgu; aileyle, sevdiklerinizle, çalışma arkadaşlarınızla güçlü bir ilişki içinde olduğunuzu ve tam da bu esnada kendinizi içinizden geldiği haliyle ifade etmeye duyduğunuz arzuyu anlatır. 

Her şeye ve herkese rağmen var olmaya çalışmak, kendini onarmak, korkunun üzerinde gitmek… yani cesaret göstermekle ilgili bir döngüye giriş yapıyoruz. Bir sonraki tutulma 2 Ekim’de! O zamana kadar bu varoluşsal meselelerle ilgileneceğiz. Tutulma ne zamandı, derseniz? 8 Nisan akşamı Türkiye saatiyle 21.20 civarında gerçekleşecek ve ülkemizden gözlenmeyecek. Sadece Amerika kıtasından izlenebilecek.

Varoluşsal bir hayat sürmek mümkün mü?

Varoluşçu bakış açısına göre, kişi ancak varoluşunun tüm imkânlarını kullanarak otantik bir yaşama kavuşabilir. Kim olduğumuzu bilmek, hedeflerimizi, davranışlarımızı belirlemek, kaygıyı artırmayan ilişkiler kurmak ve değerler oluşturmak anlamını taşıyan bu yaşam tarzı, seçim özgürlüğümüzü kullanmakla mümkündür. (Tübitak ansiklopedi)

Koç burcunun doğasında; spontanlık, harekete geçmek, hayata yaşamaya tutunmak, özgürlüğe sahip olmak ve elbette seçimlerimizin sorumluluğunu üstlenmek vardır. 

Peki bunu nasıl yapacak? 

Gökyüzünde ateş elementinde koç burcundaki yoğunluk; enerjimizi bir veya iki konuya yönlendirmemizin iyi olacağına işaret ediyor. Birden fazla şeyle uğraşmak, heveslenip bırakmak bizi bir yere götürmeyecektir.

Odaklandığınız konu bir veya üç ay öncesinde kendini göstermiş olabilir. Yakın geçmişe bir bakın ve şimdiyi, önünüzde duran bahar ve yaz aylarını öngörmeye çalışın. Enerjinizi belirli konulara harcarken kendinizi tüketmemeye dikkat edin. Varınız yoğunuz bu iş, uğraş, hayal veya ilişki olmasın. Sizi besleyecek, iyi hissettirecek molalar verin. Kendinizle kalabileceğiniz anlar yaratın, içinizdeki çocuğu besleyin ki yetişkin yanınız hedeflerinize odaklanabilsin. Sezgilerinizi önemseyin.

Tutulma anında gökyüzünde hava elementinde az bir vurgu mevcut. Bu tarafsızlığımızı, sağduyumuzu korumakta zorlanacağımızı anlatır. Ateşimiz fazla olunca durup düşünmeye, akıl yürütmeye, ötekinin gözünden bakmaya zamanımız yokmuş gibi gelir. Dürtülerimizle ve ideallerimizle hareket etme eğiliminde olabiliriz. Aynı zamanda hava elementi, bilgi ve iletişim ile ilgilidir. Coşkuyla başlanan her ne ise orada yeterince bilgi sahibi olmadığınızı sonradan fark edebilirsiniz. Öyleyse kendinizi öğrenmeye, sormaya, deneyimlemeye açık tutmalısınız. Hatalar yapabilir, yanılabilirsiniz. Dert etmeyin, bu yolculuk biraz böyle. Ne de olsa tutulma anında Merkür de Retro!

Aynı zamanda böyle bir gökyüzü altında (tutulma yöneticisi Mars, Satürn ile balıkta) çabaların, aldığımız risklerin olumlu ya da olumsuz olacağına veya bir yere varacağına dair bir garanti yoktur. Enerjimizi hayatın an be an getirdiklerine göre dengelemeli ve ilerlemeliyiz. Varsayımlarda bulunmak, uzaklara dalmak veya geçmişe takılmak yerine şimdiye bakın. Ne oluyor? Olana göre hareket edin. Koç ve balık enerjisi kaosun, bilinmezliğin içinde yol almakta harikadır. Bizi bekleyen döngü, spontaneliği ve “eyvallah, bu da böyleymiş” demeyi gerektiriyor.

Haydar Ergülen, “öyle küçük şeyler” isimli şiir kitabında “yeni bir şiirden çıktım, yaralıyım” der. Yaralı şifacı Kiron’un da bir parçası olduğu bu 6 aylık güneş tutulması yolculuğunda; geçmişte bizi biz yapan yaralarımız kendini gösterebilir. İyileşmeyen, bakıma, ilgiye, desteğe ihtiyaç duyduğunuz yanlarınızı bu sayede görebilir, kendinizi onarabilirsiniz. Koç; cesaret göstermekle, onay beklemeden adım atmakla ilgilidir. Kendimizi buralarda geride kalmış veya işin, hayatın, ailenin, eşin dostun sorumluluklarıyla boğulmuş hissediyorsanız bakın bakalım. Kendiniz için nasıl bir çözüm üretebilirsiniz? Artık taşımanın gereği olmayan ama üstlenmeye devam ettiğiniz meseleler neler? Kendiniz için bir şeyler yaparken, ilişkileriniz için de bir şeyler yapmak neden sorun olsun?

Şifa ve heyecan dolu bir tutulma döngüsü diliyorum.

TERAZİ BURCUNDA AY TUTULMASI, 25 Mart 2024

1024 680 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

İkili, sosyal ve iş ilişkilerimizde, parasal konularda; hayatın bize iyi geldiği, değerli ve sevilebilir hissettiğimiz yerlerde gerçeklerle karşılaşacağımız bir döngü başlıyor!

2024 yılının ilk Ay Tutulması 25 Mart Pazartesi sabah saat 10.00’da gerçekleşiyor. Tutulma sırasında gökyüzünde gezegenlerin belli burçlarda öbekleştiğini gözlemliyoruz. Tüm gezegenler Ay’ın karşısında Güneş’in hizasında yerlerini almış vaziyetteler. Güneş doğmadan önce 25 Mart haftasında doğu ufkuna bakarsanız Satürn Mars ve Venüs’ü çıplak gözle görebilirsiniz.  Biz bu pozisyondaki gökyüzü haritasına “kova modeli” diyoruz. Her şeyi taşıyan ve sahiplenin Ay olduğunu söylemeliyim. Ay’ın sembolize ettikleri tutulmanın yaratacağı sonuçlardan daha önemli gibi. Oldukça tutkulu idealist bir atmosfer içinde; eşitliğin adaletin dengenin peşinde. Ne yüksek bir standart değil mi? Oysa adaletli bir dünyada yaşamıyoruz, bu bizim geliştirdiğimiz inançlarla ve değerlerle ilgili bir kurgu.

Yazımın başında bahsettiğim “gerçek” aynı anda koruyucu ve sınırlandırıcı olabilir. Örneğin büyümenin veya gitmenin zamanı geldiğinde olduğumuz yere sığmadığımızı fark etmek o an sınırlandırıcı gelebilir oysa hakikat bu değildir. Adına ister rutin deyin ister konfor alanı, devam ettirdiğimiz sıkı sıkıya bağlı olduklarımızın bizi güvende tutacağını düşünürüz. Eskiye sadık kalmak güvende kalmak demek midir? Kendimizi kandırıyor olabilir miyiz? Yeniye yer açmaktan korkuyor olabilir miyiz?

Olaylara verdiğimiz tepkiler, yaptığımız seçimler hayatımızın gidişatını etkiler. Bu sorumluluğu üstlendiğimizde kendi hikayemizi yarattığımızı da kabul etmiş oluruz. Ay Tutulması ilişkilerin, ahengin, dengenin, işbirliklerin, tartıp biçmenin burcu terazi de olduğuna göre şimdi bizi sınırlandırdığını düşündüğümüz temalarla karşılaşacağız. Bu sayede iç dünyamızda ve dışarda doğan çatışmanın nedenini göreceğiz, yeniden değerlendireceğiz. Öyleyse yeni bilgiler edineceğiz, geçmişi aydınlatacağız ve beraberinde yeni seçeneklerimiz belirecek. Bu değerlendirmeleri yaparken özeleştiride bulunacağız, karşı taraftan eleştiri alacağız, neyi tutup neyi bırakacağımıza karar vereceğiz. Gücümüzün yettikleri ve yetmedikleriyle karşılaştığımızda gerçekçi olsak iyi olur. Aksi halde hepimizin zaman zaman içine düştüğü o kurtarıcı-kurban-yargılayıcı döngüsüne düşebiliriz.

Örneğin, başkaları sizin (inançlarınıza göre) kadar iyi bir partner, arkadaş, ortak olmayabilir. Yeterince cesur, dürüst, adil veya eşitlikçi değildir belki. Tam tersi siz kendinizi bu noktada diğerleriyle kıyaslıyor olabilirsiniz. Asıl mesele, sizin nasıl bir pozisyon alacağınızla ilgili. Değerlendirmenizi yapın, durumu yönetebilecek uygun çözümler geliştirin veya farklı bir açıdan bakmayı deneyin, bakış açınızı yenileyin. Sonra aldığınız pozisyonun sonucunu üstlenin, şikayet etmeyin ve değiştiremeyeceğiniz şeyler için kendinizi yormayın. Bu çaba eninde sonunda sizin daha sağlam kalıcı dengeler kurmanıza yardımcı olacaktır. Belki hemen belki sonra!

İlişkilerimizin, ortaklı işlerin yenilendiği bir döneme giriyoruz. Arkadaştan sevgiliye, arkadaştan iş ortaklığına, partnerden ebeveynliğe gibi. Bazıları hayatın getirdiği ve beraberinde yapılan seçimlerin sonucunu artık taşımama kararı verebilir. İlişkiler bitebilir, yollar ayrılabilir.

Çoğu zaman alıştığımız düzenden çıkmamak, yeniye bilinmeze adım atmamak için hayatın ve zamanla bizim kendimize yarattığımız sınırlarla kalıplarla yaşamayı yeğleriz. Buna kabulseniz, bunula yaşamayı öğrenmelisiniz. Seçim bizim.

Bu dönemde başkalarının desteğini doğrudan ve dolaylı şekilde alabilme fırsatını da yakalayacağız. Daha önce kurduğunuz ilişkiler, yarattığınız dengeler büyüten geliştiren fırsatlar sunabilir. 

Birbirinizi beslediğiniz, omuz verdiğiniz ilişkileri koruyabilmeniz ve yaratabilmeniz dileğiyle

TERAZİ BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI, 14 Ekim 2023

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Terazi Burcunda Güneş Tutulması, 14 Ekim 2023

Yılın son güneş tutulması; adaletin, dengenin, ilişki ve işbirliklerinin, ahengin burcu olan Terazi’de 14 Ekim günü gerçekleşti. Şimdilerde 27 Kasım’daki dolunayla birlikte ise etki gücü iyiden iyiye arttı. Olaylar açığa çıktı ve hızlandı. Bu yüzden sıcağı sıcağına bir yazı kaleme almak istedim. Bir sonraki tetikleme tarihiyse 9 Şubat 2024 olacak!

Güneş tutulmasını yeniaydan ayıran en önemli fark; yenileyen adeta sil baştan deneyimler sunan gücüdür. Her yeniay, başlangıçları anlatır; tohum ekmek gibidir fakat yeniay döngüsünde Ay ve Güneş’in bir araya gelerek ışığı kestiği tutulma sıçrayış yaratan, yeni bir eşikten geçmeyi anlatan başlangıçları tetikler. Zihninizde ektiğiniz tohum sadece bir ağaç olarak filizlenmez, bir orman olur.

Peki bu orman bizim ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek mi? yoksa düştüğümüz tuzaklar yüzünden tek bir ağacın kusuruna takılıp tüm ormana kıyacak, ondan vazgeçecek miyiz? Maalesef bu tutulma böyle riskler taşıyor!

Ay ve Güneş, güney ay düğümü yönünde birleşerek bir tutulma gerçekleştirdiğinde (detaylı bilgi için ay düğümleri yazımı okuyun!) zaaflarımızı, kusurlarımızı, geçmiş tecrübelerin yarattığı yaraları tetikleyecek olaylara çekiliyoruz. Farkındalığımız yüksekse yani geçmişe dönüp bakabiliyor, kendimize özeleştiri yapabiliyorsak bu döngü bize çok şey kazandırabilir. Hatalarından ders alan insanlar, seçim ve vazgeçişlerinin bilincinde olarak yeni başlangıçların sorumluluğunu üstlenirler. Ancak öyle değilsek üzerimizden bir fil geçmiş gibi hissederiz. Hayat bize tuzaklar kuruyor, haksızlık ediyor gibi gelir. 

Terazi burcunun doğasında adalet ve denge yaratmak ihtiyacı yatar. Gün ve gecenin eşitlendiği ve sonrasında dengenin karanlık yönünde pozisyon değiştirdiği bu mevsimde; adaleti bir takıntı haline getirebiliriz. Hayatın değişen ritmini görmek yerine sabit tutmakta ısrarcı davranırız. Sürekli tartıp biçeriz, bir şeyler tam yerine oturmaz. Göze hoş gelmez, içimize sinmez, hep uyum ve ahenk yaratmanın peşine düşeriz. Göze hoş gelen yüreğimize de hoş gelir, umuduyla çabalarız. Değerlerimize göre birçok şey haksız ve hukuksuz gelebilir, hakikat bu da olabilir ancak belki de hep öyleydi! Haksızlığa uğradığınızda ne yapıyorsunuz? Kendinizi ifade ediyor, hakkınızın peşine düşüyor musunuz? Yoksa birilerinin sizi görüp anlamasını mı bekliyorsunuz? Ötekinin sizin için mücadele etmesini mi umuyorsunuz? Bazen ayrılıklar iyileştirici olabilir eğer ortada bir uzlaşma alanı yoksa! Peki siz gündelik yaşamınızda ne kadar adil ve tarafsızsınız? Aşkta, evde, ilişkilerde, işyerinde… dengeyi oluşturmak ve korumak için neler yapıyorsunuz? Eşitliği sağlamak için ne veriyor? Ne alıyorsunuz? Hayat gerçekten de hassas bir terazi gibi mi işliyor? Sizce bunun hesabını biz tutabilir miyiz? 

Melih Cevdet Anday, “hayatın tüm zorluğu çok basit olmasıdır” demiş. Gelin tutulmanın temalarını sadeleştirerek basite indirgeyelim. Zor da olsa belki oradan bir çıkış yolu buluruz.

Böyle bir gökyüzü altında tutulma bize, hayatımızda yolunda gitmeyenleri gösterecektir. Kusurları, haksızlıkları, eşitsizlikleri, yoksun kaldıklarımızı gösterecektir. Tamamlanmadığımız yerlerimize açıkta kalan yanımıza ışık tutacaktır. Yaşantımıza uymayan, gözümüze güzel görünmeyeni gün yüzüne çıkaracaktır. Haksızlığa uğradığımızı da fark ettirebilir. Evde işte arkadaşlık ilişkilerinizde sahte bir mutluluk oyunu sürdürüyor olabilirsiniz ve şimdi buna ayabilirsiniz. Özel ilişkilerinizde bir denklik olmadığını varsa da artık baki olmadığını görebilirsiniz. Hayatınızda yeni bir denge yaratmaya ihtiyaç duyduğunuzu fark edebilirsiniz! 

Bunun sonucunda; hak ettikleriniz yönünde yeni talepleriniz doğacaktır. Şirazenin kaydığını görmek sizi öfkelendirebilir. Suçu başkasına atmadan veya faturanın tamamını kendinize kesmeden önce düşünün. Bu tutulma bedel ödetmenin, intikam almanın kötü sonuçlar yaratacağına işaret ediyor. Her zaman öfkeyle kalkan zararla oturuyor olsa da şimdi bu geri dönüşün etkisi daha yıkıcı olabilir.

Özel yaşamınızda kendi hakkınızı korumak ve dengeyi yaratmak için yöntemlerinizi gözden geçirin. Sizi masadan kaldıran, kaçıran şey ne? Bunu nasıl aşarsınız? Hayatla tek başına mücadele etmek hepimiz için zor ama yalnızlıktan kaçarken bizi daha da yalnızlaştıran ilişkilere, işlere yöneliyor olabiliriz. Bu döngüde buna dikkat etmeliyiz. Bazılarımız için doğacak olan yeni fırsatlar, atılacak olan yeni adımlar dengeyi içerde ve dışarda nasıl tutturacağımıza dair enfes tecrübeler sunacaktır. Çekildiğimiz iş, ilişki ve yolculuklarda uyanık kalır; merkezimizde kalıp ilişkiyi sürdürebilir, evet-hayırlarımızı kaybetme korkusu olmadan ifade edebilirsek güçlü ilişkiler ve işbirlikleri kurabiliriz. Ne istediğini bilen, kendiyle iletişimi güçlü olan insan ötekine ne verebileceğini bilir. Diğeri ise ötekinin ne istediği tahmini üzerinden devam etmeye çalışır. 

Yaşamınızda yiten dengelerin hayatın doğal akışı içinde yer aldığını fark edip, yeni dengeler bağlar yaratmaya cesaret gösterdiğiniz bir döngü diliyorum. Sevgilerimle,

HAYATIN AKIŞI, Ay Düğümleri DEĞİŞİYOR

1024 706 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yaşamımızın farklı zaman dilimlerinde bizi yeni deneyimlere sevk eden eşikler olduğunu fark etmişsinizdir. Hayatın akış yönünü etkileyen, doğamıza benzer veya hiç tanıdık gelmeyen yeni aşamalardan sürekli olarak geçeriz. Geçeriz çünkü hayat akar. Hayat devam eder, durmaz, beklemez. Ama insan bekler, geriler ve ilerler.

Bu geçiş noktaları bireysel doğum haritamızla bağlantılı olmakla birlikte, bizim dışımızda gerçekleşen olaylarla bağlantısallık gösterir. Astroloji neyin zamanın geldiğini göstererek bize avantaj sağlar. Ay ve Güneş’in yörüngelerinin kesiştiği iki zıt noktaya Ay Düğümleri adı veriyoruz. Kuzeyde yer alan nokta (KAD), yeni deneyimleri hayatın bizi çağırdığı gelişim alanlarını gösterir. Güneyde yer alan nokta (GAD), zorlayıcı deneyim alanlarına işaret eder. Bu soyut noktalar 18 ayda bir değişerek neyin zamanın geldiğini bize anlatır. Hayat ne yöne akıyor? Onunla akmak için ne yapmalı? Beni zorlayan konular neler olabilir? Akışta kalmayı engelleyen tuzaklar ne olabilir? Yeni oyun alanım neresi?

Elbette size özel ipuçları için doğum haritanızda bulunan ay düğümleri ve diğer gezegen kombinasyonları hakkında bilgi sahibi olmanızı öneriyorum. Bunun için doğum haritası ve öngörü danışmanlığı alabilirsiniz. Yazımın amacı genel bir farkındalık katmak ve astrolojinin bize sunduğu zengin içeriğe işaret etmek!

Hayatın akışına uyum sağlamakta zorlandığımız, tersine yüzmeye çalıştığımız ya da akıntının yönünü sezerek hız kazandığımız farklı hikayelerimiz var. Yeni hikayemiz şimdi Koç-Terazi Burcu doğasında şekillenecek. Bu etki 17 Temmuz 2023’de başladı ve 12 Ocak 2025’e kadar sürecek. Kuzey yönünde yer alan Koç Burcunun ana teması, hayatta kalmaktır. Yaşama tutunmak, mücadele etmek, içindeki öfkeyi yapıcı şekilde kullanmak ve gerekiyorsa hedefe ulaşmak için size yakın olan insanlardan bir süreliğine uzakta kalmaktır. Tüm bunlar kendini yeniden tanımayı ve keşfetmeyi sağlar. 

Başkalarıyla hayatı (kendini, işi, evi, hayalleri) paylaşmak, onları desteklemek, el uzatmak güvenli alanda kalmak demektir. İnsanidir, ihtiyaçtır ama şimdi kendimize doğru yeni bir yolculuğa yani maceraya çıkacağız. Kendimiz için risk alacak, istiyorsak eğer ortaklık ve ilişki kuracağız. Yalnız kalmaktan korktuğumuz için değil!

“Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi. Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an… Bozmadım.” der, Özdemir Asaf. Buradaki kilit nokta ne için yola koyulacağınızı, savaş vereceğinizi bilmekten geçiyor. Bazen tek başına alınması gereken kararlar ve vazgeçişler vardır. Şimdi öyle bir zaman dilimindeyiz. Başkasından bekleyerek değirmen taşını döndüremeyiz. Risk almalı, yola koyulmalıyız. Devam ederken neye ihtiyacımız olduğunu kendimize sorarak bulabiliriz. Bir yetişkin olarak bireysel sorumluluğumuzu almayı öğreneceğiz, bilenler içinse bu süreç ödüllendirici geçecektir. Tavsiyem bir ajanda tutun! Size ait bir takviminiz olsun. Yapmak istediklerinizi listeleyin ve kendi zamanınıza göre diğerlerini beklemeden eyleme geçin.

Güney yönünde yer alan Terazi Burcunun olumsuz yanı, kendini ilişkilerde kaybetmektir. Doğru zamanda sınır koyamadığında, yalnız kalma veya desteği kaybetme korkusuyla oyalandığında zarar görmeye başlar. 18 aylık bu geçişin bize getirisi; kendimizi ifade edecek yeni seçimler yapmayı, iyi gelmeyen bağlayıcı ilişkileri sonlandırmasıdır. Yıl içinde bu temalarla ilgili özel ipuçları vermeye devam edeceğim. Şimdilik Güneş ve Ay Tutulmalarının yaşanacağı tarihleri paylaşıyorum. Takvim yaklaştıkça içine çekildiğiniz ve yarattığınız dünyanıza bu gözlerle bakın isterim. 

Sevgilerimle,

14 Ekim 2023 Terazi Burcunda Güneş Tutulması

25 Mart 2024 Terazi Burcunda Ay Tutulması

8 Nisan 2024 Koç Burcunda Güneş Tutulması

2 Ekim 2024 Terazi Burcunda Güneş Tutulması

29 Mart 2025 Koç Burcunda Güneş Tutulması

AKREP BURCUNDA AY TUTULMASI, 5 Mayıs 2023

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

2023 ilkbaharının son tutulması 5 Mayıs cuma akşamı 20.04’de akrep burcunda gerçekleşiyor. 

Tutulmalar astrolojide 28 günde 1 yaşanan dolunaydan çok daha derin anlamlar taşır. Güneş tutulması bir eşikten geçmeyi, Ay ise duygu dünyamızda yer alan bir temanın (akrep) gölgede kalan yüzünün ortaya çıkmasını anlatır. Bu vesile ile gerçeğe ayar, kararlarımızı olgunlaştırır, hayata geçiririz.

Dolunayın ışığının gerçeği ortaya çıkardığı düşünülür. Karanlık bir gecede ışıldayan bir Ay ile baş başa kaldıysanız bir fener gibi gökyüzünü ve yansıdığı yeri aydınlattığını görmüş olmalısınız. Hatta dolunaylı gecelerde yıldızlar daha az görünür, Ay tüm sahneyi olağan ihtişamıyla kaplar. Tutulmanın hangi temaları aydınlatacağını gerçekleştiği burcun doğasına bakarak anlayabiliriz. Akrep; yitip gitmiş olsa da hala sıkı sıkıya tuttuklarımıza işaret eder. Güvende kalabilmek, koşulları korumak, sahip olduklarını yitirmemek adına onlara dört elle sarılır. Ya onundur ya da hiç kimsenin! Son 1,5 yıldır ve şimdi mayıs ayında yaşamınızda bu temaya işaret eden ne var, ona bakın. 

Akrep (oğlak ve aslan burcu ile birlikte) “güç” temasını fazlasıyla önemser. Güç kaybetmemek ile meşgul olduğunuz, enerjinizin çoğunu buraya harcadığınız ve aslında bitişi (belki de yenilgi olarak gördüğünüzü) bir şekilde ertelemeye çalıştığınız bir mesele olabilir hayatınızda. Bu süreç artık sona erebilir. Sonunu sezdiğiniz halde onu engellemek için fazlasıyla efor harcayabilir, işin daha çok sarpa sarmasına neden olabilirsiniz. Bir şeylerin bittiğini, işe yaramadığını, çürüyüp bozulduğunu illa ki dönüşmesi gerektiğini görmek sarsıcı geldiğinden hayatın akışını bizzat biz bloke edebiliriz! Bu vedayı daha sancılı hala getirir. Çürümeye-kokuşmaya başlamış, veda tarihi gelmiş olanı artık tutmayı bırakmak bu mevsim için iyi bir eylem planıdır yoksa size maliyeti katlanılmaz olabilir.

Bu bitişin ve dönüşümün kaçınılmazlığını, hayatın bir oluş-bozuluş evreni olduğunu kabul edenler içinse bu tutulma oldukça cesaretlendirici ve eyleme dönük çıkış yolları sunabilir. Fakat bu esnada gökyüzünde Merkür de geri gittiğinden kafamızı karıştıran şeyler var. Güvensizliği istikrarsızlığı tetikleyen, tekrar üzerinden geçmek gereken çok sayıda mevzu olduğunu söyleyebiliriz. 15-30 Mayıstan itibarense düşünsel anlamda koşullar günbegün düzelmeye başlayacaktır.

Akrep burcunun asıl güçlü yanıysa yitip gideni görmek ve ona veda edebilmektir. Neyi sımsıkıya tutup neyi bırakması gerektiği ayrımına varabilir. Bir daha açılmayacak olan kapıların anahtarlarını saklamaktan vazgeçebilir. Krizi yaratan nedenlerle hakikatin kendiyle cesurca yüzleşebilir. Bu sayede sürecin yeniden başlamasına olanak tanımış olur. Çevresini yönetmeye çalışmak, koşulları iyileştirmek için uğraşmak yerine kendine dönüp bakabilir. Kendinde bir şeyleri değiştirebilir. Başkalarının hayatına, özeline müdahil olarak onlarla bütünleşerek kendini sağlama almak yerine hayatındaki asıl problemlere yönelebilir. Kendisi de dahil insanoğlunun doğası gereği hesap kitap yaptığı gerçeğine ayabilir. Herkesin saklamaya ihtiyaç duyduğu gerçekleri veya üstünü kapatmak istediği karanlık yanı olabilir. O da kendi karanlıklarıyla yüzleşebilir. Böylelikle Ay tutulması, hayatımızda karanlıkta kalan yanı açığa çıkarmamıza vesile olmuş olur. Bir sonraki akrep burcu ay tutulması 2032 yılında! Yaklaşık bir 10 yıl daha bu duyguları taşımayın derim.

Akrep burcu doğum haritanızda nerede yani hangi evinizde yer alıyorsa orada; bırakmak, yenilmek, uğurlamak, dönüştürmek ve hakkıyla veda edilmesi gereken kişi, yas duygusu, proje, hayal, iş, uğraş olabilir. Işığınızı artırabildiğiniz şifalı bir tutulma olması dileğimle,

KOÇ BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI, 20 Nisan 2023

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

2023 yılının ilk tutulmasını 20 Nisan Perşembe sabahı 7:12’de yaşayacağız. Astrolojide tutulmalar, ışıkların (güneş ve ay) bir araya gelişiyle birlikte açılan kozmik kapıları sembolize eder. Kapılar, geçitler gibidir. Bir yerden bir yere bizi taşır bazen de boyut değiştirmemize vesile olurlar. Elbette bunların hepsi birer metafor. İnsan kendini ve yaşantılarını gittiği her yere taşıyor olsa da biliyoruz ki isterse bu yolculuklardan “yeni bir ben” ile dönmek mümkün! 

Burçlar kuşağının ilk burcu olan Koç’un son derecesinde doğacak olan güneş tutulması birçok açıdan özel. Tutulmalar yaklaşık 19 ayda bir burç değiştirerek ilerler. Yılda ortalama 2 güneş 2 de ay tutulması yaşarız. 2021 yılında başlayan boğa-akrep burcu tutulma mevsimi şimdi yerini koç-terazi temasına bırakmaya başlıyor. Bu değişimin ilki 20 Nisan’da! 2025 yılında ise bayrağı bir sonraki burca bırakacak.

Bu tutulmayı özel kılan diğer meseleyi sadeleştirerek anlatmaya çalışacağım. Her burç 30 dereceden oluşur. 12 burç ile 360 derecelik bir çemberi elde ederiz. Burçların ilk (0) ve son (29) dereceleri bizim terminolojimizde apayrı anlamlar taşır. Koç burcunun 29.derecesinde doğacak olan güneş tutulması bu nedenle önemli!

İlk dereceler, başlangıcın ateşini anlatır. Ele avuca sığmayan bir kıvılcım gibi hızla yayılır. Son derecelerse, bir hikayenin en can alıcı yerini, son sahneyi ifade eder. Son anını, bitişi! Hani harika bir film izlersiniz de sonunu görmeden bağlantı kopar, onca duygu, kurgu havada kalır. “Olmadı ama şimdi” deriz ya, bu da biraz böyledir. Gündelik yaşamda bazen şöyle diyaloglar duyarız; “Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik ama olmadı!”. Bir planı hayata tam olarak geçirememek, sonlandıramamak, askıda kalmak veya takılı kalmak. Hayal kırıklığında, öfkede, düşüncede, özlemde, umutta… bu nedenle tekrar tekrar zihnimizde onu yaşamaya devam ederiz. Belki de sonrasında o anı, duyguyu yaşatacak olayları yaratırız. Sıklıkla ifade edildiği haliyle “karma”. Tutulma mevsimi etkisini göstermeye bugünlerde başladı. Ekim ayına kadar bir bakın bakalım. Önünüze düşecek olan olaylarda geçmişin izi, tadı, kokusu var mı? 

Koç burcunu en güzel “hayatta kalmak” terimi ile anlatabiliriz. Yaşamın getirdiği olası senaryolar içinde hayatta kalmayı başarmak! Başının çaresine bakmak. Peki, nasıl hayatta kalınır? Bunun için ne gibi beceriler gerekir? Böyle bir durumda birine mi güvenilir yoksa kendi başının çaresine mi bakmak doğrudur? İnsanı alarma geçiren anlarda içgüdülerimiz devreye girer. Neler yapabileceğimizi ancak o an görebiliriz. Tutulma bana bir yaşam mücadelesi, çabası içine gireceğimizi anlatıyor.

“Yetinmeyi bilir misin sana verdiği kadarıyla hayatın? Hoş bilsen de bilmesen de yara bere içinde bu yollardan geçeceksin. Kazanmayı isterdim kaybetmeyi değil ama olmadı yar. Kendini kayırıyor her insan önce bu yüzden aşka kıyar.” Hayat bir Sezen Aksu şarkısı değil elbette hatta çoğu zaman böylesine romantik de değil ama şarkılar duygularımızı fark ettiren muhteşem araçlardan.

Peki siz sadece hayatta kalmak için yaşayanlardan mısınız? Daha çok yetinen biri misiniz? Hayaller, tutkular, sizi siz yapan beceriler yetenekler… bunları yaşamınıza katmak için risk alabilir misiniz? Güven içinde olduğunuz rutinden (kendiniz için) yeniden başlamak için risk alabilir misiniz? Tutulmadan hemen sonra boğa burcunda gerileyecek olan Merkür, bir güven sorgulaması içinde olacağımızı gösteriyor. 13-17 Mayıs tarihlerinde tutulma derecesi Jüpiter ile tetiklendiğinde Merkür de düze dönmüş olacak. Bu tarihle birlikte risk almak daha doğru olacaktır. 18 Temmuzda küçük stresler yaşamaya, daha çok emek sarf etmeye başlayabiliriz. 

Aynı gökyüzü altında yaşadığımız için hepimiz ama en çok da burcu ve yükseleni koç olanlar, sonra diğer öncü burçlar; yengeç, terazi ve oğlaklar tutulmadan en çok etkilenecek burçlar.

Sevgilerimle,

BOĞA BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI

1024 325 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

30 Nisan 2022, Güneş Tutulması

Astrolojide burçlar, niteliklerine ve elementlerine göre sınıflandırılırlar. Boğa burcu, “sabitlik” enerjisini taşır ve toprak elementinde yer alır. Kendini tekrarlayan bir durağanlık, sükunet içindedir. Dalgalı sulardan, fırtınalardan çok uzaktadır. Durağanlığın içinde kendini tekrarlayan bir hareket varsa eğer sabitlik enerjisi olumluya evrilebilir. Belli bir konu (fikir/kişinin kendisi/iş/uğraş/ilişki) etrafında odaklanarak dönmek zamanla bir gelişim ve farkındalık getirir. Olumsuz anlamdaysa içinden çıkamadığınız bir girdaba dönüşür. 

“Boğa burcu” dendiğinde yenilikten veya hızdan değil yavaşlıktan, sakinlikten, dinginlikten bahsediyoruzdur. Ordan oraya koşan, risk alan, meraklı bir halden değil güvenliğini sağlamaya ihtiyaç duyan bir varoluştan gelir. Dolayısıyla bu burçta değişim çok uzun zamana yayılır hızla olmaz, olamaz ancak birdenbire oluşur. 30 Nisan Cumartesi akşamı 23.28’de tutulma sırasında gökyüzünde Ay ve Güneş’e eşlik eden Uranüs, zamanı beklenmedik yönde hızlandıran bir gezegen. Sürpriz, hız, aniden gelişen şoklar, değişim, devrim, yenilik, reform, aydınlanma, yüksek bilinç, kavrayış, uyanış, sıçrayış, solucan deliği… bunlar ona ait anahtar kelimeler. Uranüs’ün boğa burcu (toprak elementi) ile olan etkileşimi, tünel açmak için kullanılan “dev köstebek” makinasına benziyor. Makine kendi etrafında dönerek, açılması imkansız dediğiniz tünelleri kazarak yolları birbirine bağlıyor. Sizi bir yerden bir yere hızla taşıyor. Bir fikirden bir fikre, bir insandan diğerine veya bir halden ötekine hızla geçtiğinizi düşünün. Böyle zamanlarda olumlu anlamda hızlı bir kavrayış geliştirir, farkındalık yaşarız. Hayatımız yepyeni bir yöne doğru evrilir.

Olumsuz anlamdaysa bildiğimizden şaştığımız için önümüzde açılan yeni korkutucu gelebilir. Uranüslü güneş tutulması, hızla gelen değişim dalgasını tetiklediğinden güven içinde hissettiğimiz sağlam, dayanıklı, sarsılmaz olarak gördüğümüz temalar beklemediğimiz şekilde ilerleyebilir. O veya bu sebeble sırtımızı yaslayacak duvarın artık sağlam olmadığını her an düşebileceğini fark etmek kavrayışımızı ve hayatımızın akışını değiştirir. Yeterince düşünmeden, önlem almadan, toplayıp çıkarmadan kendimizi yeni bir süreçte bulabiliriz. Düzenimiz değişir. Konfor alanımızdan çıkarız. Ezberimiz şaşar bu da insanı korkutur. Tepkiselliği artar, sesi yükselir, itiraz eder. Değişimin kendisi olumsuz yöndeyse, bu gidişatı görüp itiraz etmek elbette olumludur! Sesin yükselmesi, karşı koymak, direnç göstermek bu açıdan olumludur.

Zihin boyutundaysa “işlevsel sabitlik” yani önyargı diyebileceğimiz bir kavram var. Bir nesneyi tek bir şey için geleneksel şekilde kullanmak bunun bir örneği. Çay bardağından su değil sadece çay içilir gibi. Karl Duncker işlevsel sabitliği “bir objeyi problem çözmek için gerekli olacak şekilde yeni bir yöntemle kullanmaya karşı zihinsel tıkanıklık” olarak tanımlamıştır. Örneğin, eğer biri kâğıtların uçmasını önleyecek bir ağırlığa ihtiyaç duyuyorsa ve elinde yalnızca bir çekiç varsa, çekicin nasıl kâğıt ağırlığı olarak kullanılabileceğini düşünemeyebilir. İşlevsel sabitlik, çekicin çivi çakmak dışındaki herhangi bir işlevini görememe durumudur; kişi çekici bilinen fonksiyonunun dışında bir şekilde kullanmayı düşünemez. Yani çok yönlü ve pratik düşünme alışkanlığını kaybeder. Yapılan araştırmada 5 yaşındaki çocuklarda işlevsel sabitlik gözlenmemiştir. Tartışmalara göre bunun sebebi, 5 yaş için bir obje ile ulaşılacak amaç herhangi bir amaçla denktir. Ancak 7 yaşındaki çocuklar objenin orijinal amacına özel bir anlam yükleme eğilimi edinmişlerdir. Öyleyse yaratıcı ve özgür zihinler bu tutulmayla birlikte öne çıkmak için şans yakalayabilir, diyebilirim.

30 Nisan’da gelişecek güneş tutulmasının etkisiyle ezberimizi bozacak deneyimlere çekileceğiz. Tutulma, kuzey ay düğümü yönünde olduğundan ve yönetici gezegeni Venüs’ün balıkta Neptün ve Jüpiter ile bir arada oluşundan, yapıcı ve kitleleri saran etkileyen bir enerjiye sahip olduğu görüşündeyim. Bir sorun veya çıkmaz olarak gördüğümüz mesele ile karşılaşacağız. Onu çözmek, geliştirmek, düzenimizi iyilik halimizi sürdürmek için harekete geçme zorunluluğu hissedeceğiz. Bu sayede elimizdekileri, edindiğimiz tecrübeleri, birikimleri ve doğuştan getirdiklerimizi nasıl kullanabileceğimize dair yepyeni bir kavrayış kazanacağız. Tutulma haritasını incelediğimde Satürn’ün ay düğümleri ile yaptığı açıyı göz önünde bulundurarak yol almanın önemli olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki 6 ay boyunca, özellikle temmuz sonu ve ağustos ayında dürtülerinize, hırslarınıza yenik düşmeyin. Öz disiplin geliştirin. Hedefinizi belirleyin, ona ulaşacak davranışları uygulayın, istikrarlı ilerleyin. Belli bir konuyu öncelik vererek sondaj kazma makinesi gibi üzerinde dönüp durmaktan bahsediyorum. Uzun yıllar alacak bir sonucun hızla ve kuvvetle gelen bir hareketle doğmasından. Değişimi, yeni alternatifleri, yeni düzeni getirmesinden! 

Boğa burcu “sahip olmak” kavramı ile de bağlantılıdır. Bu nedenle “sahiplik” üzerine ve bunu sağlayan araçlar üzerinde de bir devrim başlıyor. Para ve finans sisteminde, kişiler arası ilişkilerde (evlilik, flört, dostluk, ortaklık, ebeveynlik), sahip olduğumuz varlığımız bedenimizle ilişkimiz-alışkanlıklarımız, hepimizin olan? dünya kaynakları/doğa, hayvan sahipliği, toprak-mal-mülk sahipliği, ürettiklerimiz, alışveriş ve tasarruf etme alışkanlıklarımız gibi. Hoşumuza giden her şeye karşı olan sahip olma tutumuz yani cebimizde kolumuzda yanı başımızda taşımak şeklimiz değişecek. Başkalaşacak çünkü mantalitemiz değişim yaşayacak. Boğa burcu ile bağlantılı bir konudan ilerleyerek örneklendirirsem; bedenimizle ilgili seçim ve tercihlerimize dair sahip olduğumuz özgürlük alanlarını yeniden çizmek isteyebiliriz. Gündemde olduğu için ilk aklıma gelen aşıların işlevselliği ve bedene etkisi, ilaç-tedavi şekillerine dair tüm uygulamalar, hayvan-insan deneyleri, üreme sağlığı, cinsel tercihler, cinsiyet kavramı, yapay/organik beslenme şekilleri-tercihleri, sağlıklı yaşam, yapay organlar, teknolojik aletlerin beden içinde kullanımı (çipler), bedensel farkındalığa özgürlüklere dair her şey bu tutulma ile birlikte gündemimizde daha çok yer alabilir.

Tutulmanın enerjisinin yaşamınıza olumlu bir sıçrayış katması dileklerimle,

Not: Doğum haritanızda boğa burcunun olduğu yere, eve bakabilir, değişimin ve odak noktanızın neyle ilgili olacağını yakalayabilirsiniz. Bunun için astroloji temel bilgileri dosyasından evlerin anlamlarına bakabilirsiniz.

AY TUTULMASI, 19 KASIM 2021

1024 731 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yepyeni bir döngü başlıyor! 19 Kasım cuma öğle saatlerinde boğa burcunda gerçekleşen Ay tutulması ile birlikte zamanın ruhu değişiyor. 

18 Haziran 2020’de ikizler-yay burçlarında ilerleyen ay düğümleri hayatımızın pek çok alanında ezberimizi bozdu. Bakış açımızı tümüyle değiştiren, bildiklerimiz/bilmediklerimiz üzerinde ikilimde kaldığımız, hareket etmekte zorlandığımız çalkantılı birkaç yıl geçirdik. Bu ikili, hayata karşı sorgulayıcı meraklı ve şüpheci olmamızı sağladı. Bu sayede önümüzde yeni kapılar açıldı ve de kapandı. 18 Ocak 2022’de bu burçlardan bir diğerine ilerleyecek olan düğümler artık boğa-akrep ikilisinin anlattığı konuları gündemimize taşıyacaklar. Ta ki 17 Temmuz 2023 yılına kadar! Henüz düğümler burç değiştirmiş olmasa da boğa burcunda gerçekleşen ay tutulması bu temaları tetikleyen bir güce sahip. Önümüzde açılan ve beraberinde ardımızda kapanan kapıların ne olduğunu tahmin etmeye şimdiden başlayabiliriz. 

Boğa ve akrep sabit niteliğe sahip burçlardır, tıpkı aslan ve kova gibi. Bu grup diğer burçlara (sabit değişken, öncü olarak 3 niteliğe ayrılırlar.) göre “şimdi ve burada olmak” konusuyla en çok haşır neşir olanlardır. Odaklanma, yoğunlaşma, konsantre olmakta beceriklidir. Bu sayede enerjilerini, birikimlerini belli bir konuya veya doğrudan kendilerine yönlendirerek gelişir ve üretirler. Böylelikle hem maddi hem de ruhsal açıdan derinleşir ve büyürler. Stephen Arroyo, “astroloji psikoloji ve dört element” kitabında, sabit burçlardan bu şekilde bahseder. 

Öyleyse bizlerde zamanın değişmekte olan enerjisine uygun şekilde, hayatımızda yeniden yaratmak istediğimiz düzen üzerine düşünebilir, odaklanabiliriz. Ay tutulmaları tıpkı dolunay zamanlarında olduğu gibi bir karar alma, değerlendirme, yüzleşme temasını taşır. Elbette bu bir tutulma olduğu için gücü dolunaya göre daha etkilidir. Kişisel yaşamlarımıza olan etkisi ise bireysel doğum haritalarımızda önemli noktalara veya gezegenlere değmesi ile ortaya çıkar. Genel olarak boğadaki bir ay tutulması gündemimize şu konuları taşır. Yaşamsal ihtiyaçlarım neler ve onları karşılayabiliyor muyum? Ailem eşim dostum işim bana yeterli doyumu veriyor mu? Elimde avucumda olanı nasıl korur ve büyütebilirim? Kendime yeterli miyim? Kendi işimi kendim görebiliyor muyum yoksa daha çok başkalarına bağımlı mıyım? Hayatımı sürdürmek için neye ihtiyacım var? Nelerden vazgeçemem? İhtiyaçlarımı karşılayacak bir düzen-yaşam nasıl inşa ederim? Sahip olduklarımın farkında mıyım ve bunlar bana yeter mi? Üzerine ne katabilirim? Nasıl zenginleşirim? Yaşamdan nasıl keyif alıyorum? Keyif almayı, huzuru biliyor muyum? Sorun yaratan yoksa sorun çözen biri miyim? Yapıcı mıyım yoksa yıkıcı mı? 

Akrep ve boğa burçları; sadakat ve tutkularla ilgilidir. Seksle parayla güçle ilgilidir. Bu burçlardaki tutulmalar bağımlılıklarımız ve bağlı olduğumuz kişi/değerler ile ilgili yüzleşmeleri, gerilimi, kıskançlığı, intikamı, entrikaları getirir. Akrep kendiyle ve diğerleri ile derinden bağlantı kurmayı anlatır yani kişi kendinin ve diğerlerinin öteki yüzünü görerek ancak ilişkiler kurabilir. Boğa ise fiziksel olana; güvenliğe, sahip olduklarına, yemeye paraya mala mülke biriktirmeye bağlılık gösterir. Öyleyse önümüzdeki süreçte ihtiyaçlarımızın giderilip giderilmediği konu başlığı üzerinden deneyimler yaşayacak, seçimler yapacağız diyebiliriz. İşinizde iyi kazanmıyor veya arzu ettiğiniz konuma ulaşmakta zorluk çekiyorsanız bu yönde değişimlere çekilebilirsiniz. Evde aile yaşamında ya da arkadaş ilişkilerinde samimi içten ilişkileriniz yoksa veya sizin ihtiyaçlarınızı tatmin etmeyen ilişkiler içindeyseniz bu yönde hikayelere çekilebilirsiniz. Tüm bunlar gerçekte neye ihtiyaç duyuyorum sorusuna yanıt vermemizi sağlayacak ve 18 ayın sonunda ihtiyacımız olanı daha net bilecek ve onu karşılamak için bir hayli yol almış olacağız.

Şimdiye geri dönersek, 19 kasım ay tutulması sırasında ay-güneş karşıtlığını körükleyen bir Jüpiter görüyoruz. Diğer taraftan Mars-Uranüs karşıtlığı da bu gerilimi alevlendiren bir rüzgar gibi hızla esiyor. 24 aralık tarihinde Satürn, Uranüs ile son karesini yaptığında ateşin yayılmasını durdurmak artık mümkün olmayacak. Bu kombinasyonun bana ifade ettiği; “değişim ve yenilik peşinde” olduğumuz. Bunun için en başta koşulların ve diğerlerinin değişmesi gerekiyor diye düşünüyor olabiliriz. Çelişmemek veya huzurumuzu bozmamak için küçük gruplar, dost meclisleri ile idare etmeye çalışıyor olabiliriz ama artık bu fanus içinde nefes almak kolay olmayacak gibi görünüyor. Sabit burçların özellikle kova-boğa-akrep üçlüsünün bir arada olduğu kombinasyonlarda kendi dünyamızı ya da dünyayı değiştirmek için yanar tutuşuruz. Sue Tompkins “astrolojide açılar” kitabında bu kombinasyonu devrimci olarak niteler. Bir yanıyla çok insancıl iken bir yanıyla müthiş soğuk acımasız ve katıdır. Oğlakta ilerleyen ve bir ay sonra gerileme başlayacak olan Venüs’ün Uranüs ile tutulma sırasında kurduğu açısı, bu gerilimin çıkış noktası olabilir. Ekonomik anlamda bağımsızlık kazanmak, fiziksel olarak güvende olmak, ilişkilerimizde özgürleşmek ve hareket özgürlüğü kazanmak istiyorsak bazı ilişkileri, ortaklıkları, birleşmeleri, çıkarları, anlaşmaları, ittifakları yeniden düzenlememiz gerekiyor. Bireysel anlamda ise geçmişten gelen zorluklar, bavulumuzda taşıdıklarımız, ilişkiyi-işi-söylediğimiz sözleri tutmak sürdürmek için uzun zamandır verdiğimiz çaba üzerine çalışmamız gerekiyor. Kendimize ve diğerlerine daha çok özgürlük tanımamız, attığımız imzaları-verdiğimiz sözleri revize etmemiz yararımıza olabilir. 

Hayatınızı kolaylaştıran kapıların açıldığı bir tutulma mevsimi geçirmenizi dilerim. Sevgiyle,

İKİZLER BURCUNDA GÜNEŞ TUTULMASI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

İkizler Burcunda Güneş Tutulması, 10 Haziran 2021

Hareketli bir haftaya başlıyoruz, yılın ilk güneş tutulması 10 Haziran Perşembe günü 13.52’de ikizler burcunda gerçekleşiyor. İkizler burcu astroloji sembolizmasına göre habercidir, öğretmendir, o iletişim ustasıdır. İşitir, okur, görür ve tüm bunları olduğu gibi tarafsızca aktarır. Edindiği bilgiyi iletir; konuşur, yazar, iletişim araçlarını kullanarak duyurur. Her burcun kendi doğasına uygun olarak yürüttüğü sorumlulukları vardır. Peki İkizler bu görevleri layıkıyla yürütebilecek mi? Maalesef ki, hayır! 

Tutulma anı haritasını incelediğimizde bu burcun yöneticisi olan Merkür’ün Güneşe çok yakın olduğu için yandığını görüyoruz. Yani kendiyle kendi meseleleri ile çok meşgul, dışarda ne olup bittiğini anlayacak farkındalığa sahip değil. Ayrıca bugünlerde Merkür geri gidiyor; aklı geçmişte, çözülmemiş, yarım kalmış iş proje ve bilgileri açığa çıkarmakla anlamaya çalışmakla meşgul. Bu meşguliyetin illa ki olumsuz bir sonuç doğurması gerekmiyor. Örneğin çıkmaz veya yanlış bir yola girdiğinizi arabayı geriye doğru sürdüğünüzü hayal edin. O anda gözünüz mecburen arkadadır. Dikiz aynası, yan aylar ve varsa arabanın geri sürüş kamerasını kullanarak dikkatli ve yavaşça arabayı sürersiniz, dikkatiniz doğal olarak önünüzde değildir. Şimdi olabildiğince yavaşlayarak, bakmamız gereken noktaya odaklanarak geri adım atma zamanında olabiliriz. Aldığımız haberler planlarımızı, fikirlerimizi, işlerimizi, ilişkilerimizi, yatırımlarımızı yenilememizi gerektirebilir.

Bazılarımız içinse bir süredir bitmeyen, ertelenen, yavaşlayan iş proje ve fikirleri sonuca bağlamak için bir fırsat doğuyor olabilir. Gündeminizde konuşulması gerekenler olabilir, ama siz bir nedenle bazı fikirleri veya bilgileri saklama niyetinde olabilirsiniz. Neyi nasıl anlatacağınızı belirlemekte zorlanıyor olabilirsiniz. Aklınız ayrı diliniz ayrı konuşuyor olabilir, bu durum iç dünyanızda yoğun bir strese neden oluyor olabilir. Tüm bu olası senaryolara ek olarak bugünlerde beklenmedik haberler almanız, “bu da nerden çıktı şimdi” şaşkınlığı içine düşmeniz çok olası! Tutulma ikizlerde olduğundan gündemde bir rüzgar misali düşünceler, sözler, haberler uçuşur. Bunlar müjdeli haberler de olabilir planlarınızı aksatan da. Bu elbette sizin yaşadıklarınızla bağlantılı. Mesele ise neyin gerçek neyin gelir geçer olduğunu saptayabilmekte!

Bu durumu zorlaştıran bir diğer tema da tutulma derecesinin (19 derece ikizler) sislerin pusların gezegeni Neptün ile (23 derece balık) sert bir kontak kuruyor olması. Buğulu bir camın ardındakini seçmeye ayırt etmeye çalışır gibiyiz. Doğal olarak görüşümüz net olmayınca fakat ne olduğunu hemen şimdi bilmek isteyince zihnimiz bizi rahatlatmak için kurgu yaratır. Şekilleri, sesleri, renkleri, gölgeleri, kokuları kullanarak yarattığı kurgu yaşadıklarımızın ve o anda gündemimizde olanların bir karmasıdır. Yansımadır.

Bir sonraki güneş tutulması, 4 Aralık 2021’e kadar önümüzde açılacak ve kapanacak kapılar bu temalar üzerinde gelişecek. O yüzden belirsizlikle baş edebilmek için bazı becerileri geliştirmemiz, bunun için çaba harcamamız yararımıza olur. Kasten yanlış bilgiler yayan veya kasten yanlış anlayan insanlardan uzak durun. Bireysel olaraksa tutumlarınızda aceleci olmak, resmin ayrıntılarını görmeden yorumda bulunmak, sonuç odaklı olmak, söylenenlere yazılanlara sorgulamadan inanarak kararlar almak sizi yorabilir, aklınızda olsun. Esnek olun, anda kalın, adım adım ilerleyin, bilmiyorsanız söz almayın ve lütfen ezbere yol almayın. 

Güneş tutulmasının etkileri Mayıs ayında başladı ve Kasım ayına kadar etkili olacak. Özellikle ikizler, yay ve beraberinde balık ve başak burçları bu süreçten olumlu/olumsuz en çok etkilenecek olanlar. Kova ve teraziler süreci daha iyi yönetebilirler. Doğum haritanızı biliyorsanız ikizler burcunun hangi eve düştüğüne bakın; o evin konularında kendinizi yenilemeye, öğrenmeye açık olmaya bakın ve buralarda tekrara düşmenin sizi üzmesine izin vermeyin. Yıl sonuna kadar çift dikiş gitmek, sormak sorgulamak bizim faydamıza olacak emin olun. Sonuçta insan doğası gereği kusurludur, hata yapabilir, başına iyi/kötü olaylar gelebilir “düşmez kalkmaz bir allahtır”.

İyi dileklerimle,

YAY BURCUNDA AY TUTULMASI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yay Burcunda Ay Tutulması, 26 Mayıs 2021 14.13

“İnancın özü değişmemek, hep aynı kalmaktır, daima eskisi makbuldür. Düşüncenin özü ise sürekli değişmektir, makbul olan hep yenisidir. Gözden geçirilmezse eğer, düşünceler inanca dönüşür ve korunması gerekenle terkedilmesi gereken arasındaki ayrım zamanla ortadan kalkar.”DücaneCündioğlu

2021 yılının tutulma mevsimi bu ay başlıyor. Tutulmaların gerçekleştiği dönemleri bir geçiş kapısı olarak görebilirsiniz. Mevcut gündeminiz birden hızlanır, tazelenir ve belki de yönü tamamen değişir. “Hayatın bir planı var”, dediğimiz zamanlar işte tam olarak böyle anlardır. 6 aylık periyodlarla 2 güneş 2 ay tutulması yaşayacağımız 2021 senesi içinde gündemde (geçen yıl olduğu gibi) ikizler ve yay burçlarının vurguladığı temalar yer alıyor. Gerçeği öğrenmek için sorduğumuz sorular ile istediğimizi almayı umut ettiğimiz yanıtlar arasında gidip geliyoruz! Bu durum neyi, hangi düşünceyi, yaşam tarzını, ilişkiyi, hedefi sürdürüp sürdürmeyeceğimiz konusundaki meseleyi bulanık hale getiriyor. Gerçeği görmekte, olanı kabul etmekte, sürece adapte olmakta zorlanıyoruz. Bir sonraki tutulma tarihine kadar (19 kasım-4 Aralık) zamanın ruhunun bu yönde akıp gideceğini hatırlatmak isterim.

Ay yay burcunda iken mantık, hevesler inançlar ve arzular karşısında yenik düşer. Güneş ile birlikte Merkür ve Venüs’ün de ikizler burcunda olduğu tutulma sırasında olmasını istediklerimiz ile gerçekler arasında gidip geleceğiz. Tutulmanın enerjisini bu yönde artıran bir diğer etken balık burcunda yer alan Neptün ve Jüpiter ikilisi olacak. Gündeminizde yer alan konular, bilgiler, diyaloglar, planlar, gelen-giden haberler … tüm bu yoğun iletişim trafiği içinde doğru soruları sormakta zorlanabiliriz. Sadece olmasını istediğimize, arzularımıza odaklanarak karar vermeyi seçebiliriz. Hayata yaklaşımımız gerçekçi olmak yerine kaçınmak, oyalanmak, ummak şeklinde olabilir. 3 maymunu oynamak işimize gelebilir.

Böyle bir gökyüzü altında var olan ve git gide büyüyen olaylar; hayal kırıklıklarını ve fiziksel zorlukları aşmak için bizi araştırmaya, incelikli bir çabaya yönlendirirse mevcut durumu lehimize çevirebiliriz. Ne yapabilirim? Nasıl hareket etmeliyim? Elimden ne gelir? Bu konuyu aşmak için izlemem gereken yol nedir? şeklindeki sorularla içinden geçtiğimiz alacakaranlığı aşmak, büyümek, olgunlaşmak için çeşitli fırsatlar sunabilir. Yay burcunun en önemli özelliği hayata geniş bir perspektiften bakabilme becerisidir. Bu beceri; yaptığımız seçimleri ve beraberinde doğan neden-sonuç ilişkilerini görmemizi sağlar. Bu sayede kafamızın içinden çıkabilir, kendimize ve yaşadıklarımıza uzaktan bakabiliriz.  Soru sorabilir, sorgulayabiliriz. Kendine bakabilen insan, başkasına da bakabilir. Ona öğretilenleri ve sunulanları sorgulayabilir. İnsanın sürekli olarak kendi kafasının, yüreğinin, duygu dünyasının içinde yaşaması bir zaman sonra günü geçmiş beklentiler, inançlar, arzular peşinde koşmasına neden olur. Bu durum bize fayda değil zarar getirir. Gerçek dünyadan koparız, ihtiyaçlarımızı karşılayamaz ve derinlik kazanamayız çünkü realiteden kopmuşuzdur.

Yaşadığımız salgın, hastalığın tedavi süreci ile ilgili spekülasyonlar, kısıtlamalar ve bu sürecin yarattığı kayıplar, sosyal ve ekonomik açıdan yarattığı ağır sonuçlar hepimizi çok sarstı. Neye inanacağımızı, hangi bilgiye güveneceğimizi şaşırdık. Geçmiş hayatlarımıza, düzenimize, rutinlerimize dönme beklentisi içindeyiz. Kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz. Bu mümkün olacak mı ya da ne kadar süreliğine eskiye döneceğiz, bu sürdürebilir mi bilemiyoruz, öngörmek çok zor. 

Ateş elementinde ve değişken bir niteliğe sahip bir burç olan yayda gerçekleşen ay tutulması, aynı zamanda güney ay düğümü yönünde gerçekleşiyor olacak. Göksel bir nokta olan düğümler, tutulmaların bizi bir çeşit teste mi tabi tutacağını yoksa fırsat yaratan yeni kapıları mı açacağını anlatır. Ay düğümünün güney kısmında gerçekleşen 26 Mayıs 2021 tarihli Ay tutulması, olaylara yüksek oktavlı tepkiler verme ihtimalimizin mümkün olduğunu gösteriyor. Sanki geçmişten gelen birikimlerle, alışkanlıklarımızla sınanıyoruz. Neyi ne kadar öğrendiğimizi sorgulayan kurcalayan bir hikaye var önümüzde. Ağırlıklı olarak hava elementinde yer alan gezegenler sözcüklerin fikirlerin altın değerinde olacağının habercisi! Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. Mizah yeteneğimiz, her şeye rağmen iyimserliğimiz ve iletişim becerilerimiz bu süreçte parıldayabilir. Çeşitliliğe karşı hoşgörümüz sağduyumuz saygımız artabilir. Olumsuz anlamdaysa gelişen olayları etraflıca değerlendirmek yerine espriye vurabilir, boş verebilir, öylesine bir hamleyle çözme eğiliminde olabiliriz. Sabırsızlık, tez canlılık seçim yaparken sorunlara neden olabilir. Tekrara düşmemek için ayaklarımızı yere basalım. Yay burcunun enerjisini olumlu kullanarak biraz yükseklerde kalalım. Olaylara yukardan bakalım ve sorumluluklarımızı değerlendirelim. Özellikle burcunuz veya yükselen burcunuz ikizler, yay, balık, başak ise oldukça dinamik hızla gelişen olaylar içine çekilebilirsiniz. Bir süredir bekleyen, bekleten konular hayatınızda hız kazanabilir. Diğer burçta doğanlar, doğum haritalarını çıkarıp, ikizler-yay burcunun düştüğü evin temalarına bakarak hayatın hangi alanında gelişmelerin hız kazanacağını tespit edebilir, bu konularda daha seçici davranabilirler.

Türkiye’nin astroloji haritasında yay-ikizler aksının etki ettiği alan şu anda gündemde olan meseleler ile paralellik gösteriyor. Kısıtlamalar, gizli bilgiler-bağlantılar-işler, skandallar, perde arkası güçler, hastaneler, ülkenin güvenliğini düzenini devamlılığını sağlayan kamu görevlileri… tüm bu alanlarda dalga dalga büyüyen açığa çıkan bilgiler içine çekiliyoruz.  Son olarak yay burcu; genişlemek, yayılmak, açılmak, özgürleşmek, sınırları aşmak, uzaklaşmak, sorgulamak, yüksek bilgiye ulaşmak gibi konularla ilgilidir. Turizm, seyahat, lojistik-taşımacılık, yurt dışı iş ve bağlantılar, üniversiteler/yüksek öğrenim, din ve inançlar, mahkemeler, yargı sistemi, öğretiler, tabular, fanatizm, önyargılar, ayrımcılık… bu konu başlıklarında yeni gelişmelerin doğmasını bekleyebiliriz. Aşırı iyimserlikten kaynaklanan hatalı kararlar, inançların ideallerin devamı için sürdürülmeye çalışılan adil olmayan kararlar, uygulamalar özel-iş-kamu hayatında kontrolü zor süreçleri doğurabilir. Kişisel anlamda ne yapabileceğimize odaklanarak seçimlerimizde, söylemlerimizde dikkatli olalım!

Aklın sağduyunun büyüyüp yeşerdiği bir tutulma mevsimi olması dileğiyle,