Uncategorized

2023 YILINDA GÖKYÜZÜ

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yeni bir yıla; yeni hikayeler yaratmaya ve deneyimlemeye sayılı günler kaldı. 2023 yılında zamanın ruhuyla uyum içinde hareket ederek bize iyi gelen seçimlerde bulunmak ve son birkaç yılın yarattığı yılgınlığı, zor günleri geride bırakmak hepimizin hayali. Zamanın enerjisini; gezegen döngüleri, mevsimler, mitoloji ve yeryüzünde yaşanan olaylarla eşleştirip yorum getiren astroloji bu konuda bize güzel ipuçları sunuyor. Yazıma başlarken 2023 hedefleriniz ve kendinizden/yaşamdan beklentileriniz için size bir önerim var. Yeni yıl hedeflerinizi ikiye ayırın. Gökyüzünün işaret ettiklerine göre, yılın ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında önemli gündem değişimi var. 

Mars Gerilemesi ve Merkür Retroları
Yeni yılın ilk haftasına Mars ve Merkür gerilemesiyle merhaba diyeceğiz. Biri ikizlerde diğeri oğlakta gerilerken, hayatın işleyişinde aksaklık yaşıyorsanız eğer, sahip olduğunuz bilgiye ve günlük yaşamda şaşmadığınız kurallarınıza bir bakın derim. Ciddi ve etraflı düşünmeyi gerektiren meseleler sizi katılaştırabilir hatta düşünmekten, plan yapmaktan kaçınmaya bile başlayabilirsiniz. Yeterince hazırlık yaptığınıza, düşüncelerinizden emin olup olmadığınıza bir bakın. Bu gerileme daha önce üzerinde düşünülmüş, emek harcanmış fikirlerin hayat bulması için size fırsat sunacak. Böylelikle bir yıl bitip yenisi başlarken, neleri geride bırakıp neyi büyüteceğinize karar vermiş de olacaksınız. Bu süreçte ikilemlerin hepsi Ocağın ikinci hatta üçüncü haftasına kadar gayet doğal. 2023 boyunca aklın ve iletişimin gezegeni Merkür, toprak burçları olan oğlak, boğa ve başakta toplamda 4 kez gerileyecek. Sorgulamalarımızın ve tekrarlarımızın daha çok maddi dünyada güvenle, esenlikle yaşamaya yönelik planlarımız üzerinde olacağını söyleyebilirim.

2023’ün dikkat çeken konu başlıklarından ilki dışsal gezegenlerden olan Satürn ve Plüton’un burç değiştirmesi
2007’den bu yana oğlakta ilerleyen Plüton bu yıl, 23 Mart-11 Haziran arasında, kova burcuna doğru bir bebek adımı atacak. 2043 yılına kadar burada yol alırken birkaç yılımızı değil birkaç jenerasyonun hayatını etkileyecek. Böylesine bir geçişin ilk adımları ses getirir. Daha önce 1777-1799 yıllarında kovada ilerlerken Amerikan ve Fransız devrimlerinin gerçekleştiğini görüyoruz. Son yıllarda hayatımızın akışı ve rutinlerimiz öyle hızlı değişiyor ki sanki dönüşecek kadar yeterli zamana sahip değiliz. Bir şeyler (demokrasi, adalet, eğitim, aile kurumu, ekonomik işleyiş, sağlık hizmetleri vs.) yerine tam olarak oturmuyor, içinde yaşadığımız çağa ve geleceğe uygun yaşamıyoruz. Toplumsal yaşamı, grupları/toplulukları, medeniyeti, eşitliği/demokrasiyi, gelenekselliği yıkan modernizmi, insanı ve birlikte yaşadığımız canlıları, cinsiyetsizliği, bireyselleşmeyi, isyanı, çevre haklarını, teknolojiyi, uzayı, geleceği yaratan buluşları, keşfi anlatan kova; Plüton’un varlığıyla dönüşecek. Belli gruplar, toplumlar veya ülkeler için değil insanlık adına yeni fikirler, sistemler doğacak. Bireysel anlamda en çok bu değişimi hayatında birebir tatbik edeceklerse, burcu veya yükselen burcu kova olanlar (astrolojiyi yakından takip edenler için ek ipucu; doğum haritasının köşe noktasında kova burcu olanlar). Bu kısa tarih aralığında yaşanan değişimleri not alın. Güç kazanacağınız, yeniden yaratacağınız, odaklanacağınız konulara dair bilgilere ulaşabilirsiniz. 18 Mayıs öncesi ve sonrası da (bir hafta boyunca) oldukça dikkat çeken günlerden biri. 

Bir diğer önemli değişim 7 Martta Satürn’ün balık burcuna geçişiyle başlıyor. Hayattaki zorlukları nasıl aşacağımızı anlatan Satürn 1 Eylül 2025’e kadar bize yeni yollar gösterecek. Hedeflerimize ulaşmak ve bize iyi gelmeyeni uzaklaştırabilmek için onun söylediklerine dikkat kesilmeliyiz. Satürn balıktayken hayatın karmaşası ve bilinmezliği her zamankinden daha fazlaymış gibi gelebilir. “Hayat beni yutacak, köşeye sıkıştıracak öyleyse ben onu yenmek için daha katı, kontrollü olayım”, diyebilirsiniz. Belki de bu süre içinde “en güzeli çekip gitmek, her şeyi bırakmak” seçeneğini tercih edersiniz. Her iki halde endişe ve korkuların ürünü. Burada hayatla birlikte akmak, çabalamak, kabul etmek ve umut etmek yok. Ben çekilen her küreğin boşa çekilmediğini deneyimliyorum yaş aldıkça. Siz ne dersiniz? Yanıtınız aynıysa şimdi gökyüzü aklımızın isteklerini, kalıplarını kırmaya dair davet yollayacak bizlere. Her birimiz özellikle de burcu veya yükseleni balık olanlar (astrolojiyi yakından takip edenler için ek ipucu; doğum haritasının köşe noktasında balık burcu olanlar); kendimiz ve diğerleri için şefkat, farkındalık ve kabul geliştirmeyi öğreneceğiz. Aklımızdakilere veya hayal ettiklerimize değil, hayatın önümüze getirdiklerine bakacağız, göreceğiz ve ona odaklanıp alternatif çözümler üretecek, buradan kazanımlar elde etmeyi başaracağız. Özetle yaşamda belli bir konuda, bir şeylerin gelip bizi bulması veya görünmez bir elin yardımını beklemekten vazgeçmenin zamanı geliyor.

2023’ün ikinci yarısında Ay Düğümleri burç değiştirecek
Gezegen veya herhangi bir sabit bir yıldız olmayan fakat dünyanın ve kişisel yaşamlarımızın nereye doğru aktığı ile ilgili bilgi veren bu sembolik nokta; Ay’ın ekliptiği kesmesiyle hesaplanıyor ve her 18-19 ayda bir değişiyor. Bu geçiş sırasında biz de pozisyonumuzu yenilemeye çalışmalıyız. Ay’ın ekliptiği kuzeyden kestiği noktaya kuzey ay düğümü (kad), güneyden kestiği noktaya güney ay düğümü (gad) deniyor. İki nokta birbiri ile tam zıt yönde hareket ediyor. Tıpkı yin ile yang, iyi ile kötü gibi. Her birimizin bireysel doğum haritasında bulunan bu noktalar ruhumuzun yolculuğu ile ilgili bilgiler veriyor. Bu ikisi arasında bir denge yaratabilmek hayatımızda da bir denge ve beraberinde ruhsal bir olgunluk, tatmin sağlıyor. Aynı zamanda Kuzey; gelişim fırsatlarının olduğu yönü, çaba göstermemiz gereken tarafı güney ise testten geçeceğimiz temaları ve tuzakları işaret ediyor. Güneş ve ay tutulmaları da bu noktaya yakın derecelerde gerçekleşen yeniay ve dolunaylarla birlikte oluşuyor. Aslına bakarsanız bu çok yönlü ve derin bir konu. Şimdi 2023’e gelelim ve değişen gökyüzü altında, zamanın ruhunun işaret ettiklerine bakalım.

Temmuz ayında Venüs gerileyecek
Ay düğümleri 2022 yılında boğa ve akrep burçlarında ilerlediler ve 17 Haziran 2023’e kadar da burada kalacaklar. Bu tarihten sonraysa KAD koç burcuna, GAD terazi burcuna geçiş yapacak. Yani yeni yılın ikinci yarısında gerçekleşecek bir değişim söz konusu. Aynı zamanda yaz aylarında huzurun, barışın, dengenin ve ilişkilerin gezegeni Venüs, aslan burcunda (23 Temmuz-4 Eylül) gerileyecek. Bu mevsimdeki değişim; özel ve iş ilişkilerindeki dengelerin yenileneceğini gösteriyor. Hem aslandaki Venüs hem de koç burcuna geçen KAD; kendimizi sevmenin, kendimiz için risk alma zamanın geldiğine işaret ediyor. Sağlıklı bencillik geliştirmekte zorlananlara müjde! Özellikle de burcunuz veya yükseleniniz aslan, koç, terazi ise.

2022 boyunca olduğu gibi yeni yılın ilk yarısında da sahip olduklarımızı, kaynaklarımızı, yaşam kalitemizi korumak ve hayatta kalmak meselesi gündemde yer almaya devam edecek. David Russel’ın, değişen düğümlerin dünya gündemi ve bireysel hayatlarımıza etkisini özetleyen harika bir yaklaşımı var. “Hayatta öğrenilmesi en zor şey; hangi köprüden geçmek, hangi köprüyü yakmak gerektiğine karar vermektir.”, diyor. Tehlikeyi sezmek, güvenli alanlarda kalabilmek, burada sürdürebilir bir düzen kurmayı başarmak ve kriz yaratan meselelerden uzaklaşabilmek ana hedefimiz olmalı! Yılın ikinci yarısındaysa yaşamın ritmini yakalayabilmek için konfor alanından çıkmamız, risk almamız, daha mücadeleci bir tutum içinde olmamız gerekiyor. Yılın en dikkat çeken ayları; Mart, Ağustos ve Kasım. Ayrıca tutulmaların gerçekleşeceği 20 Nisan, 5 Mayıs, 14 ve 28 Ekim tarihlerini ajandanıza not edin.

Türkiye’ye Dair Öngörüler
Türkiye haritasının 2023 yılında etki alacağı temaların başında elbette beklenen genel seçimler ve onun yaratacağı ekonomi ve yönetim değişikliği yer alıyor. Yılın ilk yarısında bu gündem maddesi bizi oldukça işgal edecek. Özellikle gençleri, sanatçıları, kadınları meydanlara veya daha çok kendini ifade etmeye çağıran bir hikaye var. Ayrıca 20 Mayıs’a kadar halkın güvenliği, esenliği ve ifade özgürlüğüne dair konular dikkat çekiyor. Sonbaharda Eylül ve Ekim aylarında muhalefet ile hükümet arasındaki diyalog ve pazarlıkların hız kazanacağını, bizi yeniden bir değerlendirmeye (belki de seçimin yenilenmesine) koalisyon tartışmalarına götürebilir.  Sonbahar ve kış aylarında ayrışmaların ve fikir ayrılıklarının arttığını, hukuki konuların, anayasaya dair gelişmelerin önem kazandığını görebiliriz. 4-5 Şubat, 24 Haziran-3 Temmuz, 13-31 Ağustos, 25 Ekim-13 Kasım tarihleri finansal açıdan önemli gelişmelerin yaşanacağı günler.

Yeni yılın sağlık, esenlik ve yeni tatlı heyecanlar getirmesi dileğimle,

25 EKİM 2022, GÜNEŞ TUTULMASI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yılın son Güneş Tutulması 25 Ekim Salı günü 13.48’de akrep burcunda doğuyor. Tutulma sırasında Ay ve Güneş’in yanı başında Venüs’ü görüyoruz. Bu birlikteliğin etkileri bir sonraki tutulmanın yaşanacağı 20 Nisan 2023’e kadar devam edecek. Hayatın bize sundukları ve yaptığımız seçimler, tutulmanın yarattığı öykü üzerinden şekillenecek, diyebilirim.

Güneş ve Venüs yan yana geldiğinde sevmeyi ve biri tarafından sevilmeyi arzu ederiz. İkili veya sosyal ilişkilerde aranan, sevilen, sayılan, etki yaratan biri olmak isteği duyarız. Sanat güzellik estetik ritim ahenk bolluk bereket maddi ve manevi açıdan bizi doyuranların hepsi Venüs gezegeni ile ilişkilendirilir. Peki siz, bugüne kadar hiç nasıl sevilmek ve sevmek istediğinizi düşündünüz mü? Yani diğerleri ve kendiniz ile kurduğunuz sevgi dilini biliyor musunuz? Astrolojide işte bu can alıcı sorunun yanıtını bize Venüs’ün yer aldığı burcun doğası anlatır. Nasıl seviyor, uyumu ve barışı, dengeyi nasıl yakalıyoruz? Zorla mı? Güzellikle mi? İş birlikleri nasıl kuruluyor? Alma-verme dengesi gözetilerek mi? Kaynaklarımızı nasıl ve ne için kullanıyoruz? 

Venüs akrepte ilerlerken sahiplenici sever. Birini veya değer verdiği şeyi (malı, fikri, zamanı vb.) öteki ile paylaşmakta ve kendi yoluna bırakmakta zorlanır. Örneğin, kıskançlık gibi yönetilmesi zor duygular su yüzüne çıkar. İnsanların çiğ süt içtiğinden, nankörlüğünden hep şikayet edilir. Güvenilecek kimse yoktur, kendin dışında! Diğeri ile tek vücut olmayı isterken bu niyetine farkında olmadan gem vurur. Yaşam kolay akmaz. İnsan, şüphe duyarsa kendinden veya ötekinden, karanlık düşünceler dönüyorsa zihninde, onu zorlayan gerçekler içindeyse nasıl yol alır? Hemen güvenemez. Düşüncelerini ve duygularını kendine saklar fakat başkalarınınkini öğrenmek için sabırsızlanır. Sorgular, eşeler, didişir, sınırını aşar. Bir şeyler arayan illa ki sonunda bir şey bulur, değil mi?

Tutulma haritasında, akrebin yöneticisi Plüton’un Merkür ile sert bir etkileşimde olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda bir diğer tutulma yöneticisi olan Mars da ikizlerde ve yine Merkür ile etkileşimde. Ayrıca yakın zamanda (ay sonunda) bu burçta Ocak ayının ortalarına kadar gerilemeye başlayacak. Gökyüzündeki bu kombinasyonlar; iletişimin aksadığı engellendiği bir kışa girdiğimizi gösteriyor. Gerçeği, görünenin ardındakini aradığımız ama net bir cevap almakta zorlandığımız bir mevsim geliyor. Böyle bir gökyüzünde iki kere ikinin dört etmesini bekleriz ama hayat, sayısız sonuçları önümüze çıkarır. Bu gelişme, güvendiğimiz arkasına sığındığımız kalıplarımızı, tabularımızı yerle bir eder. Aynı zamanda bu süreçte tabulardan, ihanetten, yasak ve günah olan şeylerden, seksten, ölümden, mirastan, gidenin geride bıraktıklarından, alacaklardan, güçlünün güçsüzlüğünün ifşa olmasından da bolca bahsedeceğiz. Yani güneşli bir günde görmek duymak bilmek istemediklerimiz gün yüzüne çıkacak dolayısıyla yaşam kolay akmayacak, diyebilirim. Neyse ki kışa giriyoruz, bir yanımız bu öyküye hazır bile. Örneğin kriz yaratan bir durumu fırsata çevirmek gibi bir şansı yakalayabilirsiniz bu dönemde. Ancak işi/ilişkiyi/ortaklığı bitirmeye çalışırken karşı tarafın tutumları ve dış etkenler buna engel yaratabilir. Neyi ne kadar bırakacağınıza karar veremeyebilir, zararın kenarından dönemeyebilirsiniz. Tehdit, zora koşma, manipülasyon, kıskançlık, takıntılı düşünceler sizi tuzağa çekebilir. Negatif yükü çok olan, ayak bağı olan insanlar yaşamınıza dahil olabilir. Biriyle yakınlık kurarken, güven duygusunu inşa ederken, hayatınıza katarken bu döngüde çok acele etmeyin. Elinizdekileri korumak ve artırmak isterken seçimlerinize dikkat edin. Hiçbirimiz yenilmez ve de hatasız değiliz. 

Akrep burcunda ve güney ay düğümü yönünde gerçekleşen tutulma sembolik olarak, hayatta gücümüzün yetmeyeceği şeyler olduğuna vurgu yapar. Ölüm ilk akla gelendir elbette, bir şekilde bir konuda “yenilmez” olmadığını anlamak; ebeveynlerin ayrılığı, itibar kaybı, güçlü bir desteği/kaynağı kaybetme, işin sona ermesi, sağlık sorunları gibi deneyimler hayatın masumiyetini yitirmesine neden olur bizim gözümüzde.  Ne kadar güçlü bağlara, kaynaklara, imkan ve ilişkilere sahip olunsa da kazanılmayacak bir mücadele ile karşılaşabiliriz yaşamda. Yanlış insanlara güvenmek, tedbirsiz davranmak, aşırı borçlanmak, yanlış yatırımlar/harcamalar, bahse girmek… bunlar olası akrep senaryolarıdır aklınızda bulunsun. O yüzden bir insan olarak “yenilmez” olmadığınızı aklınızda tutun ama dönüşmek mümkün. Bizi ölümsüz kılan tek hal bu! Kendimizi şifalandırmak için bir parçamızı (niyetimizi, düşünceyi, bağı, gelecek planlarını, yatırımı, alacağı…) geride bırakmak, uğurlamak bizi iyi gelebilir.

Bu tutulma mevsiminde kolektifi etkileyen acı bir yıkım, kayıp, kaza, toplum vicdanını yaralayan bir cinayet, yolsuzluk, skandal, gizli ilişkiler, yasadışı işler, ticari sırlar, güvenlik sorunları ifşa olabilir. Bitme zamanı gelmiş olanın kolaylıkla uzaklaştığı bir mevsim olması dileğiyle.

İKİZLERDEKİ MARS’IN HİKAYESİ

1024 660 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Bugün itibari ile (4 Eylül) Mars, ikizler burcunun gölgelerine vurgu yapan yolculuğuna başladı. Geri gitmeye başlayacağı 30 Ekim tarihine kadar (yani yaklaşık 50 gün) bizi bekleyen kış için özel ipuçları verecek.

Mars bir burçta ortalama 40 gün kalıyor, geri gittiğinde ise bu süre elbette uzuyor. 30 Ekim 2022 ila 12 Ocak 2023 arasında ikizlerin 25 ile 8.derecelerinin üzerinden 75 gün boyunca itinayla tekrar geçecek. Bir amaç uğruna daha önce yürüdüğünüz yollardan, çözdüğünüz/çözemediğiniz problemlerden, yolculuklardan, fikirlerin üzerinden çift dikiş yapacağız. Henüz nedenini bilmesek de 30 Ekim’e kadar efor harcadığımız meselelerde bir gizem var. Mars geri giderken hikayenin detaylarını göreceğiz ve alternatifler üretmeye çalışacağız. Böylelikle dikişi sağlamlaştıracağız elbette bunu yapmayı istiyorsak. Bilirsiniz “ikizler burcu” değişkenliği ile ünlüdür. Turgut Uyar’ın denge adlı şiirinde yazdığı gibi “aşkı da değişebilir gerçekleri de”.

Astrolojik bakış açısıyla Mars; kendimizi ortaya koymak, korumak ve belaları def etmekle ilgilidir. İkizler burcundaki Mars kendimizi düşünceler ve sözler ile ortaya koyacağımızı anlatır. Hızlı düşünmek, çözüm üretmek, projeler geliştirmek, kelimeleri doğru kullanmak, etkili ve dikkat çekici içerikler (kitap, metin, yazı) üretmek yönünde adımlar atılabilir. İkizler yakın komşuları, kardeşleri de anlatır. Onlarla olan işbirlikleri ve ilişkiler önem kazanır. Aynı zamanda sinir sistemini, zihinsel aktiviteyi, yolculukları, günlük yaşamı, gündelik iletişim dilini, eğitimi anlatan bu burç aklımızı daha çok kullanacağımızı da anlatıyor.

Mars’ın bu burçtaki gölgesi daha çok kendini anlatmaya daha az dinlemeye yatkınlık yaratır. Tartışmacı ve kimi zamanda sert konuşmaya meyil edebiliriz. Sözlerle, düşüncelerle kolayca kışkırtılabiliriz. Kardeşler/kuzen/komşu ilişkilerinde stresler anlaşmazlıklar mümkün. Zihni yatıştırmak, dinginleştirmek, öfkeyi kontrol edebilmek ve doğru ifade edebilmek önem kazanır. Olumsuz anlamıyla Mars bu burçta geri gittiğinde; kararsızlık, kavga gürültü, kurnazlık, aklı kötüye kullanma, yalan dolan, dürüst olmama, korkaklık, acelecilik, sakarlık, dikkat dağınıklığı, eyleme geçememe yani atalet içinde olma bu geri gidişin yaratabileceği yıkıcı sonuçları arasında yer alıyor. Bu tarz olumsuzluklarla karşılaşırsanız durup bir bakın, kendinize format atmayı deneyin! Seçenekleri değerlendirin çünkü çoğu zaman sandığımızdan fazla sayıda seçeneğimiz vardır.

Mars inisiyatif almak ve başlangıç yapmak, atağa geçmekle ilişkili olduğu için geri gittiği zamanlarda büyük projelere girmek çok daha masraflı olabilir. Gecikmeler ve hayal kırıklıkları yaşanabilir. Mars savaşı anlatan gezegen olduğu için geri gittiği zamanlarda şiddet ve çatışmalar içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. Pire için yorgan yakılabilir. Dünya astrolojisindeyse eğitsel konularda, yayıncılıkta, taşımacılık ve medya sektöründe, iletişim ve enerji hatlarında anlaşmazlıklar, gecikmeler sorunların kaynağını oluşturabilir.

Kış aylarında ikizlerdeki Mars’ın hikayesini çeşitlendiren 4 tarih dikkat çekiyor. Mars, 18-21 Kasım’da Neptün ile sert bir etkileşimde olacak.  27-30 Kasım mevcut sorunlara çözüm bulabilmek için avantajlı bir zaman. 8 Aralıkta ikizlerde Mars ile aynı derecede bir dolunay var; yıkıcı etkilerin artabileceği bir tarih. 7 Mart ve devamında 15-26 Mart 2023 tarihleri Mars retrosunun yarattığı tahribatın telafi edilebileceği önemli tarihler!

Mars’ın geri gideceği 30 Ekim-13 Ocak tarihleri arasında enerjinizi daha dikkatli kullanın ve dış dünyaya yansıtmayın, içe doğru yönelin. Asıl yolculuk kendi içimizde başlıyor olacak. Kendimize koyduğumuz zihinsel engelleri ve korkularımızı aşmak için 75 günlüğüne bir yolculuğa çıkacağız. Gittiğimiz yolları yeniden arşınlayacağız. Hepimizin hikâyesi başka olduğundan ipucu için doğum haritanızda ikizler burcunun nerede olduğuna bakabilirsiniz. İkizler neredeyse, mücadele oradadır. 

İyi dileklerimle,

URANÜS SAHNEDE

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Bugünlerde hayatın bizi sürükleyerek bir yere doğru hızla taşıdığını düşünüyorum. Yol yordam göz etmeden öylesine paldır küldür sürükleniyor gibiyiz. Bu hale en uygun tanım, HEYELAN! Toprak elementi olan boğa burcunda bir araya gelen Uranüs, Kuzey ay Düğümü (KAD) ve Mars’ı onlara stresli bir pozisyondan temas eden hava elementindeki Satürn’ü düşündüğümde bu betimleme aklıma çok yatıyor. Bitki örtüsünün köklerinden mahrum kalmış ve zamanla aşınmış toprağın (Uranüs boğada), dış etkenler yüzünden (Mars, Satürn) kütleler halinde akıp gittiği yerde oluşan durum. Ayağımızı bastığımız, yuvamızı kurduğumuz zemin altımızdan kayıp gidiyor.

Bu sürece yukardan bir bakış atarsak; hayatı karmaşık hale getirenin ne yaşadığımızdan çok, olaylara nasıl baktığımız ve tutumlarımız da saklı olduğunu söylemek de mümkün. Anlam arayarak ve derin bir nefes alarak yönünü bulmaya çalışmak, zorlayıcı anlardan çıkabilmek için insana en iyi gelen yöntem olsa gerek. Astrolojiyi böyle zamanlarda araç olarak kullanabilmek bir şans! Kuzey Ay düğümü ile 31 Temmuz’da ‘18 derece boğada’ bir araya gelen Uranüs 1-2 Ağustos’ta Mars’ın bu noktadan geçmesiyle tetiklendi yani zeminde var olan çatlaklar ortaya çıktı. Belki de harekete geçtiler bile! Bu devinim 2022 yılında 1/10 Ağustos ila 1Ekim-14Kasım arasında aktif olmaya (su/toprak elementi akrep/boğada tutulma) devam edecek yani toprağın yerinden kaymasına neden olan dışsal faktörler harekete geçtiler diyelim. 2023’de ise 5 Şubat dolunayı ile 20 Nisan-12 Mayıs tarihleri bir diğer aktif tarihler!

Bu kombinasyon ciddi bir karmaşa ortaya çıkarır. Maddi dünyada güven duyduğumuz kişi/konular ile ilgili güvensizlikler, değişimler, parayla ilgili zorluklar gibi. Peki bunlar olurken, biz neyi değiştirmek istiyoruz? Yeni yollarımız ne olmalı? Garantisi olmayan çıkış yolları gündemdeyken güven dolu olmasını umduğumuz bir varış noktasına nasıl ulaşacağız? Ay ve Güneş’in yörüngelerinin kesişim noktası olan düğümleri bir geçiş noktası olarak düşünebilirsiniz. Maddi ve manevi alemin kavşağı. Bilinen ve bilenenden öte olan. Bu kavşağa uğrayan ağır gezegenler (Uranüs, Neptün, Plüton) “neyin zamanın geldiğini söyler”. Uranüs; hızlandırır, değiştirir, olasılıkları zenginleştirir, yeni çıkış/başlangıç yolları sunar. Çözümü ve karmaşayı aynı anda getirir. Öyleyse şimdi düzen bozmanın/kurmanın, cesaret etmenin, ağır giden işleri hızlandırmanın, bir şeyleri silkeleyip atmanın tam zamanındayız. 

Mars mücadele etmek, aksiyon almak, girişimde bulunmak ile doğrudan ilgilidir. Mars tehlikeli bir yolda bizi korumasını umduğumuz silahımızdır. Uranüs ise yaramazdır, işleri raydan çıkarır. Beklenmeyen ve ani olayların gelişmesine, silahın patlamasına neden olur. Kıvılcımı çakar. Sınırları aşar, kural tanımaz. Koca ormanda belki onlarca yıl duran cam parçası bu ikili bir araya geldiğinde birden alev alır ve orman yangını çıkar. Bu ikilinin etkileşiminde çoğunlukla, gerilim patlama öfke stres vardır ve böyle şeyler genelde beklemeyen olaylar sonucunda oluşur. Ama bunun illa ki ölüm kalım meselesi olması gerekmiyor. Örneğin, daha önce sizi çok kızdırmayan şeylere tahammül edemezsiniz. Artık tamam değildir, sanki bir şey taşmıştır, tutamazsınız. O yüzden bu tarihlerde, bu temalar ve buna benzer düzinelerce verilebilecek örnekler aklınızda olsun. Başımıza gelen ve elimizde olmayan sebeplerle oluşan olayları değiştiremeyiz ama onu ateşleyen, zarar yaratan taraf olmamaya gayret gösterebiliriz. Şu anda değişimi arzulayan bir noktadaysanız, bu kıvılcımdan faydalanabilir, onu büyütme yönünde seçimler yapabilirsiniz. İlişkilerde güven kaybı yaşadığınız insanları hayatınızdan çıkarabilir, yeni dostluklara işbirliklerine ilişkilere şans verebilirsiniz. Mevcut kaynaklarınızı, birikiminizi yenileyebilirsiniz. Düşünsel anlamda hayata baktığınız yer altınızdan kayıyorsa yeni bir bakışa açısı yaratmak için pozisyonunuzu değiştirebilirsiniz. Kayan zeminden etrafı seyre dalmayın, hareket edin yoksa heyelanın altında kalırsınız.

Dünyasal anlamda, bugünlerde, Tayvan krizi patlak verdi. İleri ki dönemde uluslararası arenada mevcut işbirliklerinde ve birliklerde güven kaybının yaşanacağını elbette varsayabiliriz. Dünya zaten bir süredir güvenli bir yer değil belki de hiç olmadı ama uzunca? bir süredir sistem bir şekilde işliyordu. Şimdi doğa ana bile bizi idare edemeyecek noktaya geldi. Her yerden ‘kaynaklarımız tükeniyor, yetmiyor’ gibi sesler duyuyoruz. Aslında hiçbir zaman kaynaklar eşit dağıtılmamıştı ki? Ne değişti? Enerji, gıda, ilaç, hammadde sıkıntıları yaşıyoruz. Şu ana kadar hiçbir soruna sürdürülebilir bir öneri sunulamadı. Belki şimdi bu kaos ile artan kişisel çıkar çatışmaları beraberinde bir sıçrayış yaratabilir. Ortak bir paydada buluşabileceğimiz tarih için dışsal gezegenlerin hareketlerine bakmak gerekiyor. Satürn/Neptün’ün koçta kavuşacağı, Plüton’un kovada ilerlediği 2026 ve sonrasının dikkat çekici olduğunu belirtmek isterim.

Türkiye haritasında bu tema kendini meclis, yasalar, ülkenin rezerv kaynakları, uluslararası anlaşmalar-ittifaklar, bizim deyişimizle dış güçler alanında etkili. Yani dışarıda bir şeyler yer değiştiriyor. İçeride ise halkı temsil eden; yasama, yargı, yürütmeyi yerine getirmekle görevli kurumda çatlaklar büyüyor. Enteresan olan bir başka konu Türkiye’nin 18 derece akrepte bulunan Jüpiter’i bu durumdan doğrudan etkileniyor. Jüpiter sembolik olarak zenginlik büyüme yükselme genişleme hukuk üniversite aydınlar ahlak demek ve 5.evde yer alıyor. Gençler çocuklar sanatçılar açık alanlar meydanlar ile bağlantılı … Atatürk boşuna ülkeyi gençlere emanet etmemiş, geleceğimiz onlar! Peki biz onlara iyi bakabiliyor muyuz? Onlara fırsat eşitliği yaratabiliyor ve önlerini açabiliyor muyuz? Aynı zamanda Jüpiter 6.evi yönetiyor ve ülkenin memurlarını, askerini, sağlık sistemini anlatıyor. Yani devlet kurumları ve görevlileri olumsuz etki altında. Mecliste ve meydanlarda hareket var. Bu yazıyı yazarken KPSS ile ilgili bir skandal açığa çıktı örneğin. Bir süre önce üniversitelilerin kredi borç faizleri silindi. Jüpiter, ülkenin başkanı ve itibarını ilgilendiren 10. evin de yöneticisi konumda. Ülkenin kaynaklarını anlatan evde yer alan ve yine 10.evin yöneticisi aslandaki Neptün de hem bu kombinasyondan hem de Satürn’den olumsuz etkileniyor. Yani dışarıda oynayan taşlar bizim de yer değiştirmemize ve yeni pozisyon almamızı zorunlu kılıyor. Sürekli değişen, güvensiz ve istikrarsız koşullar var önümüzde. Tüm bunları güven veren yeni bir düzen, sistem kurmak için kullanabilecek miyiz? Göreceğiz. Yükselen enflasyonun ülke kaynaklarını, cebimizdeki paranın değerini düşürdüğü gerçeğinin gün geçtikçe bizi hırpaladığı bir döngü içindeyiz. Bu dalga yeni başladı ve bir sonraki yaza kadar hız kazanacağa benzer.

Güven içinde hissettiğiniz yeni limanlar yaratabilmeniz dileğiyle,

YAZA MERHABA

1024 596 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Bugün 2022’nin en uzun gününü yaşarken yaza da merhaba diyoruz. Astrolojik öngörülerde Güneş’in öncü (koç, yengeç, terazi, oğlak) burçlara geçiş yaptığı anın gökyüzü haritaları gündeme dair 3 aylık perspektif katar. 21 Haziran 12:13’de Güneş’in yengeç burcuna giriş yaptığı, Ankara’yı merkez alarak analiz yaptığım haritada Güneş’in tepede 10.evde yer aldığını görüyoruz. Burası; iktidarı, iktidarın temsilcilerini, ülkenin liderini ve ülkenin itibarını anlatır. Öyleyse yaz aylarında, 2023 seçimlerine doğru giderken kabinede, ülkeyi yöneten siyasi partinin/iktidarın yönetim kademelerinde değişimler bekleyebiliriz. Aynı zamanda ülkeyi yönetmeye aday olacak olanlar hakkında konuşmaya tartışmaya başlayabiliriz. Merkür’ü de ikizlerde 9.evde görüyoruz.

Haritada 7.evde koç burcunda yer alan Ay’ın son dördün fazında olduğunu görüyoruz. Bu faz, bir şeylerin sonuna yaklaştığımızı sezdiğimiz halde onu sürdürmek için uğraştığımız bir dönemi anlatıyor. Bitip gidecek olanı kabul edip yeniye yer açmak yerine eskiyi korumayı, mevcut durumu sürdürmeyi ifade ediyor. Geçerliliğini yitirmiş olanın 7.evde yer alan konular olduğunu varsayabililiriz. Müttefikler, fikir alınan danışmanlar, eskiye dayanan düşmanlıklar gibi. Yeni işbirlikleri kurulmadan önce bu yaz var olan ittifakların çatırdadığını göreceğiz.  Aynı zamanda Ay, yengeçteki Güneş’in yani liderin yöneticisi durumda. Sanki kimse olduğu yerden, pozisyondan, halden memnun değil gibi. Ne dost ne düşman. Ne iktidar ne de muhalefet! Ne yapacağını, nasıl yeni bir başlangıç yapacağını, kime güveneceğini bilemiyor. Haritanın 7.evinde ve yükselen derecesinin karşısında bulunan Neptün de buna işaret ediyor. Bulanık sularda yüzüyor gibiyiz. Yine de Heraklitos’un meşhur deyişini akılda tutmakta fayda var; “aynı nehirde iki defa yıkanılmaz”. Hayat hızla akıp gidiyor, biz ne yapacağımıza dair net olsak da olmasak da.

2022 Yaz Haritası

7.evde yer alan koçtaki Jüpiter (haritada 4.evdeki yayın yöneticisi), muhalefeti sembolize ediyor. Onun yanı başında yer alan Ay ise halkı, vatandaşı anlatır. Bu açıdan bakıldığında hükümete karşı seslerin, tepkilerin, taleplerin yükseldiği bir dönem olacağını söyleyebilirim. Mücadeleyi, çabayı, hareketi anlatan Mars’ın ise koçta fakat tatsız bir yer olan 8.evde yer aldığını görüyoruz. Bu durum parasal konularda, bütçe-ödemeler dengesinde (kriz yaratan) yeni bir politika izlenebileceğini, daha cesur belki de fevri davranmayı anlatıyor olabilir. 

Haritanın yükseleninde ise başak burcu yer alıyor. Sağlık, düzen, hizmet, var olan koşulları iyileştirmeye ve onarmaya çalışmak gibi temaların yaz aylarında öne çıkacağını söyleyebilirim. Bir tatil havasından uzakta gibiyiz sanki bir şeyleri onarmak düzeltmek ister gibi sürekli bir zihinsel çalışma içindeyiz. Yaz aylarında hem hükümet hem de muhalefet bolca fazla mesai yapacak gibi görünüyor.

Haritada bir diğer dikkat çeken tema boğadaki Venüs’ün Neptün, Plüton ve Satürn ile yaptığı açılar. İlişkileri, işbirliklerini, sanatı/sanatçıyı, pazarlıkları ve harcamaları/parasal konuları anlatan Venüs’ün yaptığı açılar yaz aylarındaki gerginliği azaltmak ve çıkış yolu bulabilmek için yol gösterici. İçinde bulunduğumuz zorlukları (Satürn) görmezden gelmeyip kabullenmek (Neptün) ve burnumuza gelen pis kokuları temizlemek (Plüton) için harekete geçmekten başka çaremiz yok. Atık merkezlerini düşünün; yiyip içmekten, tüketmekten keyif aldığımız onca şeyin bir araya geldiği kokuşmuş çöplüğü doğru ayrıştırabilirsek kazançlı çıkabiliriz. Hem şimdi için hem de gelecek için.

3 Aylık takvimde öne çıkan tarihler şöyle; 29 Haziran, 2-3-13-28-31 Temmuz, 1-2-12 Ağustos, 2-10 Eylül 2022

Geri dönüştürebildiğiniz güzel bir yaz olsun.

AKREP BURCUNDA AY TUTULMASI

1024 684 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Akrepte Ay Tutulması, 16 Mayıs 2022 07:14

Bu yıl bahara denk gelen Tutulma döngüsünün etkisi sürüyor. 30 Nisan’da boğada gerçekleşen tutulmanın hemen ardından şimdi sırada akrepte Ay tutulması var. Bir sonraki döngü bu kez sonbaharda 25 Ekim’de başlayacak. Genel anlamıyla Güneş tutulması başlangıçları, yepyeni oluşumları; Ay tutulması ise farkındalık ve kavrayışı beraberinde getirir. Gökyüzü bugünlerde bize ne anlatıyor, gelin birlikte bakalım.

Buz gibi soğuk suya alıştıra alıştıra değil de balıklama atlamayı gerektiren bir tutulma ile karşı karşıyayız. Akrepte gerçekleşen tutulma; dönüşüm ve kriz yaratan gelişmeleri ortaya serecek gibi görünüyor. Hayat bir şekilde belli konularda bizi bir bitişe, adanmışlık isteyen son ama belki de yepyeni bir raunda hazırlarken bir yandan bu maçı sonlandırmayı istemeyebiliriz. Koşulların istediğimiz gibi gitmeyeceğini veya sadece kontrolümüz dışında ilerleyeceğini fark etmek bile keyfimizi kaçırabilir, yani su akıp yolunu kolaylıkla bulamayabilir çünkü biz suyu, sızdıran havuzun içinde tutmakta ısrarcı davranabiliriz. Havuzun boşalacağını görüp süreci hızlandıran çözümler bulmak yerine zaman ve para kaybettiren anlık çözümler yaratabiliriz. Sonu gördüğümüz halde onu engellemek için fazlasıyla efor harcayabilir, işin daha çok sarpa sarmasına neden olabiliriz. Bir şeylerin bittiğini, işe yaramadığını, çürüyüp bozulduğunu illa ki dönüşmesi gerektiğini görmek bir sebeple bize sarsıcı geldiğinden hayatın akışını bizzat biz bloke edebiliriz!

Bu bitişin ve dönüşümün kaçınılmaz olduğunu kabul edenler içinse bu tutulma oldukça cesaretlendirici ve eyleme dönük çıkış yolları sunabilir. Fakat bu esnada gökyüzünde Merkür de geri gittiğinden kafamızı karıştıran ikircilik yaratan şeyler var. Eksik olan, tekrar üzerinden geçmek gereken çok sayıda mevzu olduğunu söyleyebiliriz. Elimiz henüz yeterince güçlü değilken tam anlamıyla fikir sahibi olmadan, detayları öğrenmeden net kararlar almak zorlayıcı olabilir. O yüzden çok yönlü düşünmeye önem verin. Tüm bu sürecin kendisi, özellikle, 25/30 Mayıs ile birlikte oldukça hızlı gelişebilir, bir yandan da kısıtlayıcı ve daraltıcı olabilir. Diğer bir önemli tarih 28 temmuz -21 ağustos haftası! Üstlenilmesi gereken sorumluluklar yani gözle görülen hakikatın getirdiği sonuçlar, istikrarsız koşullarla dolu olabilir. Şimdilik haziranın 14’ünde gerçekleşecek olan yay dolunayına kadar zaman kazanmak mümkünse sürecin iyice kendini göstermesini beklemek veyahut elimizden geleni gücümüz yettiğince yapmak iyi bir fikir gibi görünüyor!

Güney ay düğümünde olan tutulmalar; birtakım mevzuları geride bırakmayı gerektirir. Bu tutulma da bu yönde gerçekleşiyor. İçinizde taşıdığınız bir korku, yenilgi, boşluk, kayıplar, hatalar, faydasız alışkanlıklar, hastalıklar, bağımlılıklar, geçmişe ait meseleler, intikam, hırs, yara, tasa, alacak-verecek işleri… Bu kavramlara ek olarak Akrep’in hikayesi; yitip gideni fark edip onu kendi haline bırakmayı öğrenmekle ilgilidir. Sürmeyeni, yoranı, korku/kaygı yaratanı, başımıza dert açacak olanı, kriz yaratan ilişki ve yatırımları, projeleri bırakmak veya dönüştürmek bu tutulmanın ana temasını oluşturuyor. Bir yanıyla bu süreç olgunluk, kavrayış ve arınmayı da beraberinde getiriyor. Yolunda gitmeyeni kabul etmek insanı özgürleştiriyor. Kaybetmeyi sevmeyen çocuklar gibi oyunu sürdürmek için efor harcamak yerine adabıyla değişimi/yenilgiyi/sonu kabul etmek oldukça onurlu bir davranıştır. Bir şeyleri nasıl başardığınız, işler istediğiniz gibi ilerlemediğinde nasıl sona erdirdiğinizden daha önemli değildir, dimi? 

Akrep burcu doğum haritanızda nerede yani hangi evinizde yer alıyorsa orada; bırakmak, kendi akışında olmasına izin vermek, uğurlamak, dönüştürmek ve de hakkıyla veda edilmesi gereken kişi, proje, hayal, iş, uğraşlar olabilir. Yazımı Özdemir Asaf’ın çok sevdiğim “Yalnızın Durumları” şiirinden bir alıntı ile bitireyim. İyi dileklerimle,

“Her şeyi süpürebilirsin; 

Sonbaharı süpüremezsin. 

Sen her şeyi süpürebilirsin; 

Sonbaharı süpüremezsin. 

Yalnızsa 

Sürekli bir sonbaharı 

Süpürür hep. 

Düşünemezsin.”

TÜM DETAYLARIYLA 2022

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

2022 Yılı Nasıl Başlıyor?

2022 yılı için Astrolojik tahminlere “ay düğümleri” adını verdiğimiz sembolik noktalar ile başlamak istedim. Sonrasında önemli gezegen etkileşimleri, geri giden gezegenler ve Türkiye’nin haritası üzerine yaptığım çalışmalarımı sizlerle paylaşacağım. Böylelikle yılın enerjisini öğrenecek ve hareketli geçecek olan ayların temalarını ajandanıza not alabilir, kişisel takviminizi oluşturabilirsiniz.

Düğümler; dünyanın, güneş çevresinde ilerlerken Ay’ın yörüngesiyle kesiştiği iki noktayı gösterir. Kuzeyde kesiştiği nokta, bizi geliştiren ileriye taşıyan bir enerji taşır. Güneydeki ise tam tersidir; geride bırakılması gereken aksi halde tekrara düşürendir. Güneyde kalmak dönüp duran bir atlı karıncadan inememek gibidir. Yaklaşık 18-19 ayda bir burç değiştiren bu düğümler, geçiş yaptıkları burç doğasına bağlı olarak bize mesaj taşırlar. 18 Ocak 2022’de ay düğümleri boğa-akrep aksına geçiş yapacaklar. Bu ikili en başta finans sitemi ve maddiyatla ilgidir. Sahip olduklarımız, birikimlerimiz, borçlar-ödemeler dengesi, bütçemiz, ne kazandığımız, aldığımız riskler, paramızı neye harcadığımız, tüketim ve tasarruf alışkanlıklarımız 18 ay boyunca bolca gündemimizde yer alacak diyebiliriz. Sadece bizim değil elbette ülkenin ve tüm dünya gündeminin! Fakat 29 Ekim 1923’te kurulduğu için Akrep burcu olan ülkemiz bu geçişten çok etkilenecek. Özellikle de güney ay düğümü geçişinde yer aldığımız için. Bu değişim süreci daha çok bizim tekrara düştüğümüz, içinden çıkmakta zorlandığımız konulardan bizi yakalayacak.

Kişisel olarak becerilerimiz-edindiğimiz deneyimler-eğitimimiz-kaynaklarımız ile ne üretiyoruz? Bunlar ne ediyor? Güven içinde yaşamak için neye ihtiyacımız var? İleriye dönük sürdürülebilir bir hayat-iş modelimiz var mı? Yoksa, nasıl yaratırız? Boğa maddi konularla; parayla toprakla tarımla üretimle ve yaratım süreçleri ile yakından ilgilidir. Uranüs de boğa burcunda ilerlediğine göre, bu konularda yenilikleri hayatımıza sokmaya çalışmalıyız. Teknolojiye dayalı yeni üretim ve güvenlik sistemlerini özellikle iş yaşamımıza dahil etmeli, daha az maliyetli sade yalın pratik işlevsel olana yatırım yapmalıyız. Evimizde işyerimizde kullandığımız araçlarda doğa ile uyumlu, geri dönüşebilen aynı zamanda tüketim maliyetlerimizi azaltan ürünleri hayatımıza katmaya çabalamalıyız.

Bu konulara ek olarak Akrep, birlikten kuvvet doğar mantığına dayanır. Güney ay düğümünün yer aldığı Akrep teması olumsuz işlediğinde dikkatimiz çoğunlukla diğerlerindedir. Kendimizi; kişisel tutum ve seçimlerimizi yenileyerek gelişmek yerine başkasını değiştirmeye yönelebiliriz. Hatalı olan, yenilenmesi gereken diğeridir, diyebiliriz. Maddi açıdan akrebin öyküsünde illa ki ortaklıklar kurulur; yakınlaşılır, sırdaş olunur. İç içe geçmiş ilişkiler, arapsaçına dönmüş iş birlikleri, çoklu çıkar anlaşmaları vardır. Tüm bunlar olası sorunları hazırlayan birer mayın tarlası gibidir çünkü mutlaka biri diğerinden daha fazla fayda sağlıyordur. Ortada sırlar, konuşulmamışlar, bilinmezler, saklı dosyalar mevcuttur. Yardım ederken muhtaç durumuna düşürür böylece bağımlı kılar. Kontrol eder. Gücü elden bırakmak istemez. Öyle bir noktaya gelinir ki bu ilişkiden biri çıkıp gitse her şey onunla birlikte yıkılır gider. O yüzden oradan ceketini alıp çıkmak öyle kolay olmaz. Şimdi kendimize yetmek (kendimize başkasından daha çok güvenerek) ayakta kalmayı/yaşamı sürdürmeyi deneyimleyeceğimiz süreçlerden geçeceğiz. Yaşamınızda bir yerlerde arapsaçına dönmüş bir mesele varsa ve bir süredir çözüm bekliyorsa 2023 temmuz ayına kadar kapınızı mutlaka bir kez gelip çalacaktır. Bilin ki açıp o konuyu çözmenin zamanındasınız.

Maddi konuların yanında elbette bu düğümlerin anlattığı bazı ruhsal ve manevi boyutlar var. Akrep burcu teması, geçmiş yaralarla yüzleşmeye dayanır. Gücünü tam da buradan alır. Örneğin, henüz hazır olmadığınız kaçındığınız bir mesele veya yarım kalmış bir veda varsa yaşamınızda bu süreçte onu artık bir kenarda bekletemezsiniz. O mesele ne ise onunla hesaplaşmamızı bekler böylelikle hafifler ve iç dünyamızda daha güçlü hale gelme şansını yakalarız. Sınavı verememe kaygısı, kirayı ödeyememe korkusu, planlarının aksaması, unutamadığın veya affedemediğin insanla karşılaşmak da bu kapsamın içinde yer alır. Bu hikayelere çekilmeye başlarız. Tüm bunlar duygusal sınırları, limitleri aşmakla ilgilidir. Bu sayede iyileşir ve hayata devam edebiliriz. Terapi için harika zamandayız, öneririm. Kişisel hikayelerin yanında bizi bekleyen temalar; aile geçmişimiz hatta toplumsal konularla da ilgili olabilir. Geçmişe dönüp baktığımızda özellikle ülkeler ve toplumlar, toplumsal sınıflar, ırklar, kökenlerimiz arasında yaşanmış onlarca çözülmemiş/yarım kalmış hikayeler var. Güney ay düğümü teması olan geçmişle yüzleşmeyi layıkıyla tamamlayabilirsek ileriye doğru bir sıçrama yaşayabiliriz. Dileyelim ki öyle olsun. 

Manevi anlamda “şifaya ermek” içinse boğa temalarını hayatımıza bilinçli olarak katmalıyız. Sadelik, yalınlık, karmaşadan uzaklaşmak, seçilmiş bir yalnızlık içinde olmak, daha plansız hareket edebilmek yani o anda neye ihtiyacın varsa o meseleye yönelmek. Boğa burcu beden üzerinden gidilen bir farkındalıkla ilgilidir. Bu açıdan 5 duyu insanın rehberidir. Görmek, işitmek, tatmak, koklamak ve dokunmak. Bu araçlar, o anda neyin olup bittiğini ve neye ihtiyacımız olduğunu anlatır. Bunlara ek olarak doğada vakit geçirmek, spor yapmak, doğru beslenmek, toprağa dokunmak, sakinlik-dinginlik içindeyken keyif almayı öğrenmek diğer kıymetli ipuçlarıdır. Boğa burcu yatırım yapmak, biriktirmek ve katma değer üretmekle ilgilidir. Bunu paldır küldür yapmaz. Riskleri ölçer, tartar biçer ve harekete geçer. Bir kez karar verip adım attı mı kolay kolay vazgeçmez, kararlıdır. Siz de yıl içinde onun gibi yol almaya bakın. Akrep zorlar itekler oldurmaya çalışır, sizlere önerim zorlamamak yönünde olur.

Düğümlerin yer aldığı burçlar yıl içinde gerçekleşecek olan tutulmaların temalarını ve tarihlerini de bize verdikleri için ayrıca önem taşırlar.

2022 Tutulma Tarihleri Neler?

  • 30 Nisan 23:28 Boğa burcunda Güneş Tutulması. Yeni bir düzen kurmak, yatırım yapmak, hesapta olmayan bir konuda ilerlemek yol almak mümkün. 
  • 16 Mayıs 07:14 Akrep burcunda Ay Tutulması. Bir yanıyla şifa veren bir tutulma. Hırs yapan, koşulları zorlayanlar içinse yıpratıcı bir dönem.
  • 25 Ekim 13:48 Akrep burcunda Güneş Tutulması. Kişisel olarak yüzleşmeleri, hesaplaşmaları ve kriz yaratan konuları getirebilir.
  • 8 Kasım 14:02 Boğa burcunda Güneş Tutulması. Nelerden vazgeçeceğimize veya neleri geride bırakmanın bize iyi geleceğine karar vereceğiz. 

Venüs Oğlak Burcunda Geriliyor (19 Aralık 2021- 29 Ocak 2022)

Yeni yıla Venüs retrosu ile gireceğiz. Genel anlamıyla Venüs oğlakta gerilerken daha çok şu temalar ile karşılaşabiliriz; çıkar anlaşmazlıkları, kurumsal şirketlerde yönetsel sorunlar, ticari anlaşmazlıklar, ortaklıkların bozulması veya paylaşımların yeniden düzenlenmesi, kar dağılımı-paylaşımı ile ilgili anlaşmazlıklar, ortaklık yapılarının değişimi, büyük şirketlerin satışı-dağılması-devri-birleşmeler, iş yaşamında iş ilişkilerinde değişimler. 

Bireysel anlamda; özel iş ve sosyal ilişkilere yatırım yapma veya çeki düzen verme ihtiyacının artması, sorunlu ilerleyen ilişkilerin-ortaklıkların gün yüzüne çıkması, kuralcılığın/mantığın aşkı öldürmesi, kolay mutlu olamama, tatminsizlik, engellerle karşılaşma veya engelleri kendinin yarattığını fark edememe gibi temaları sayabiliriz. Bu konuyla ilgili özel olarak hazırladığım Venüs’ün Çetrefilli Yolculuğu yazımı okuyabilirsiniz. 

Merkür Gerilemeleri 

Haberleşme ve akıl yürütme gezegeni Merkür, bu yıl hava ve toprak burçlarında toplamda 3 kez gerileyecek. Bu da bize düşüncelerimiz doğrultusunda harekete geçmeden önce olayların maddi tarafını gözden geçirmemiz gerekliliğini hatırlatıyor. Bir fikrin var fakat bu ne kadarıyla uygulanabilir? Gerçekte pratik mi? İşlemesi için ne lazım? Altını nasıl doldurursun?… gibi ek soruları sorar meselenin üzerine gidersek yıl içinde başarılı olacağımızı anlatıyor. Retro tarihleri ve gerilediği burçlar sırasıyla şöyle;

  • 14 Ocak-4 Şubat kova ve oğlak 
  • 10 Mayıs-3 Haziran ikizler ve boğa
  • 10 Eylül-2 Ekim terazi ve başak

Satürn ve Mars Kova Burcunda Kavuşuyor (5 Nisan 2022)

Pandeminin başlangıcıyla eşzamanlı gerçekleşen bu birlikteliğin üzerinden tam 2 yıl geçti ve yine “aynı burçta” bir aradalar. Bu kavuşumun tekrar ediyor olması oldukça dikkat çekici. O zamandan bu yana toplumsal yaşamımızda ve hareket özgürlüğümüzde pek çok değişiklik yaşandı. Bu etkileşimin yenileniyor olması sürecin farklı boyutlar kazanarak tekrar edeceğini gösteriyor. Toplu yaşamın kuralları ile bireysel hak ve özgürlüklerimizi doğrudan ilgilendiren yeni kurallar ve uygulamalar kapıda gibi görünüyor. Toplu taşıma araçlarını kullanmaktan, çalışma saatlerine ve şekline, banka işlemlerinden vergi tahsilatlarına kadar ucu pek çok yere değecek olan yeni kanunların/modellerin doğuşuna tanıklık etmeye devam edeceğiz, 10 Nisan 2024 yılına kadar.

Jüpiter ve Neptün Balık Burcunda Kavuşuyor (12 Nisan 2022)

Bu gezegenler astroloji kaynaklarında balık burcunun yöneticileri olarak geçer yani bu burçta olan bitenin nereye doğru evirileceği onlardan sorulur. 13 yılda bir yan yana gelen bu ikili bu kez ikisinin de yöneticisi olduğu balık burcundalar. Mart 1856’da balık burcunda bir araya geldiklerinde Paris anlaşması imzalanmış. Bu bir barış antlaşması olarak görülse de gerçekte bir ateşkes anlaşması olduğu geçiyor kayıtlarda. Antlaşma, Karadeniz’i tarafsız hale getirmiş. Paris Antlaşması, Kırım Savaşı’nı sona erdiren; Osmanlı’yı Avrupa’ya dahil eden; Rusya tehlikesini bertaraf eden ve Avrupa’da güçler dengesini tekrar kuran bir antlaşma. Akdeniz ve Karadeniz’de süren gaz-petrol arama çalışmaları, burada uluslararası düzeyde doğan anlaşmazlıklar, Kanal İstanbul projesi ve askeri hareketliliği düşünürsek bu kavuşumun bu alanlarda etki yaratacak gelişmeleri tetikleyeceğini bekleyebiliriz.

Aynı zamanda bu ikili “Şifa” ile çok ilgilidir. İyicil, bir yanıyla büyülü, şifa dolu, sınırları aşan, yayılan bir etkiye sahip. 1 Nisan 2022’de koç burcunda doğan yeniay yılın en dikkat çeken tarihlerinden. Bu yeniaya eşlik eden Jüpiter-Neptün ile Mars-Satürn kavuşumu yepyeni atılımların keşiflerin girişimlerin başlamasına vesile olacak gibi görünüyor. Bu yenilik her ne ise hepimizi etkileyeceğe benziyor.

Diğer taraftan bu kavuşum, tehlikeli olan şeylerin büyüyüp yayılmasına, sızmasına, sınırları aşmasına da vesile olabilir. Sürecin olumlu haliyle ilerlemesine niyet edelim.

Jüpiter, Koç ve Balık Burçlarında Mekik Dokuyor

29 Aralık 2021-11 Mayıs 2022 ile 28 Ekim-20 Aralık 2022’de balık burcunda ilerlerken maneviyatı, şifayı, yaratıcılığı, ilhamı artırır. Diğerleriyle ayrı değil aslında biriz, yaklaşımını iliklerimize kadar hissettiğimiz bir dönem olabilir. Bu nedenle dernekler ve vakıflarda, sosyal yardım etkinliklerinde yer almak için güzel zamanlardır. Sanatla edebiyatla müzikle ilgiliyseniz bu becerilerinizi öne çıkarabilir, geliştirebilir bu alanda fırsatlar yakalayabilirsiniz. Şifa arayanlar, kendilerini yenilemek iyileştirmek isteyenler, bu yönde çabalayanlar veya eğitim alanlar için de güzel birkaç aylık dönem olacak.

11 Mayıs- 28 Ekim 2022 ile 20 Aralık 2022 ve sonrasında Koçta ilerlerken cesareti, yeni girişimleri, risk alma iştahını artırır. Başlamak mücadele etmek için yoğun bir arzu duyabiliriz. İçsel olarak korkuların üzerinde gitmek, bir meseleye kafa tutmak için gereken gücü bulabiliriz. Kişisel meselelerimiz, davamız, umudumuz, isteklerimiz için harekete geçebiliriz. İş kurmak, tek başına eve çıkmak, bir süredir rölantiye aldığınız bir sorunun üzerine gidebilmek, kendiniz için bir girişimde bulunmak, eğitim için uzaklara gitmek, cesaret edemediğiniz şey ne ise ona doğru birkaç büyük adım atmak gibi konular gündeme gelebilir. 

Mars İkizler Burcunda Geriliyor (30 Ekim 2022-12 Ocak 2023)

Mars’ın ilerlediği burç yaşamda mücadelemizin nerede niçin ve nasıl olduğunu anlatır. 20 ağustosta ikizlere geçen Mars, 25 Mart 2023’e kadar, gerçeğin peşinde olduğumuz, bolca sorup soruşturduğumuz bir döngüye girdiğimizi anlatıyor. İkizler burcunda gerileyecek olması, bildiklerimizin değişeceğini anlatıyor. Olumsuz tarafıyla ikizler yalan yanlış haberleri, dedikoduları, iftiraları da anlattığından bilginin doğruluğunu teyit etmeden harekete geçmek bu tarihlerde sorun yaratabilir. Karar alırken çok hızlı olmak veya kararsızlık yüzünden hareketsiz kalmak da diğer problem yaratan konulardan. İletişim, haberleşme, ulaşım, eğitimde aksamalar, yanlış hamleler veya daha önce yapılan uygulamalardan geri dönüş kararının alınması gündeme gelebilir. İletişim-haber alma hızında yavaşlama, sosyal medyada, bası ve yayıncılıkta gecikmeler engeller bekleyebiliriz.  Mars ikizlerde geri giderken önemli duyurular, açıklamalar yapmak iyi değildir. Özetle bu süreçte, acele olan tüm işlere şeytan karışacak gibi görünüyor.

Türkiye için Ne Söyleyebilirim?

2021 Güneş dönüşü haritasına göre; Neptün haritanın birinci evinde yer alıyor; halkın kafasının karışık olduğunu, ne yönde ilerleyeceğini göremediğini söyleyebiliriz. İlave olarak bu haritanın yükselen derecesi, TC haritasında yer alan Uranüs/GAD kavuşumuna çok yakın dereceye denk geliyor. Birinin bizi gelip kurtaracağı, işlerin kendiliğinden iyi olacağı inancı, geçmişten gelen yanılsamalar yıl boyunca bizi yıpratabilir. Halk kendi geleceği ve yönetimle ile ilgili konularda aldanmaya açık konumda olduğuna dair bir yorum katabilirim. İçinde bulunduğu koşulları tam olarak idrak edememe, analiz edememe riski mevcut. Halkın yönetime yaklaşımı, tutumu net değil, karmaşaya iten resmi görmemizi engelleyen koşullar var. Diğer taraftan bu karmaşa hali belki de sağlık temasına işaret ediyor olabilir. Halkın sağlık koşulları iyilik ve esenlikten uzakta seyredebilir.

Halkın halini tavrını pozisyonunu haritada gösteren bir diğer gösterge olan Ay, aslan burcunda 5.evde yerleşmiş, Satürn karşıtlığı altında eziliyor. Diğer taraftan 2.evde yani halkın parasını anlatan alanda Uranüs’ten de zorlayıcı açı alıyor. 5.ev aynı zamanda halkın iradesini göstermekle de ilgili; tam karşısında 11.evde yer alan Satürn meclisin durumunu anlatır. O yüzden erken seçim talebi yanıt bulamayabilir hükümet cephesinde. Meclisin de işleyişini sınırlandıran olumsuzluklar hakim. Kendini meydanlarda göstermesi, tepkisini ifade etmesi zor görünüyor. Halka nefes aldıran sosyal faaliyetler, aktiviteler, eğlence mekanları, sosyal alanlar da kısıtlamalar söz konusu olabilir. Aynı zamanda bu alan sanatçılar, çocuklar-gençler, spor faaliyetleri ve borsa gibi spekülatif faaliyetlerle de ilgili, bir kenara not edelim. Menkul kıymetler borsası belki de dijital para birimlerinin faaliyetini de etkileyen yeni düzenlemeler üzerinde tartışılabilir. Bir yıldır etkili olan transit Plüton’un TC haritasındaki Merkür ve Satürn’e yaptığı sert açı bu yılda etkisini sürdürüyor. Öyleyse üniversitelerde, eğitim kurumlarında ve hukukta gençleri zorlayan kısıtlayan gelişmelerin sürmesini bekleyebiliriz.

Güneş, bu ikilinin (Ay ve Satürn’ün) tam ortasında yer alıyor. Terminolojik açıdan; t-karenin ucunda haritanın 8.evinde yer alıyor. Uranüs ile birlikte bu kombinasyon “grand cross” adını verdiğimiz gergin bir görünüme evriliyor. Kriz yaratan ilişkiler ve güç savaşlarına, homojen olmayan çok fazla iç içe olunan ilişkiler-paylaşımlar-ortaklı işlerin yanında ülkenin borçları, vergi ve alacak tahsilatları, diğer ülkeler ile çıkarların paylaşımına yönelik işbirlikleri veya anlaşmazlık konularının çok ön planda olacağını anlatır. Bir yandan ilerlemek için destek ararken bir yandan arayışta olduğumuz bu desteğin elimizi kolumuzu da bağlayan şey olduğunu buradan görebiliriz. Halkın keyfini kaçıran, önünü görmesini zorlaştıran kriz yaratan beklenmedik gelişmeler var; bir yönüyle bu finansal kriz olabilir. Covid kaynaklı veya başka bir bulaşıcı hastalık kaynaklı sorunlar da olabilir. Bir ülke haritasında başkanı anlatan Güneşin burada 8.evde yer alması ve açıları; Başkanın sağlığının ve onun diğer ülkelerle olan ilişkilerinin, sürecin olumlu-olumsuz kaynağını oluşturduğunu anlatır. Sanki koşullar güç sahiplerini ve ülkeyi bir çıkmaza itiyor.

Tüm bunlara ek olarak hükümeti ve ülke yöneticilerini gösteren 10.evde yer alan Venüs ve açıları; hükümetin çok yönlü bir müzakere içinde olacağını anlatıyor. Tüm yılı kapsayan pazarlıklardan bahsetmek mümkün. Özellikle komşu ülkelerle ilişkilerde kapsayıcı barışçıl ve diplomatik bir üslup ile ilişkiler yönetilebilirse (TC haritasında yer alan 3.evdeki Neptün ile uyumlu açısı var) ve Venüs’ün barışın yanında sembolik olarak kadınları da ifade ettiğini de hatırlarsak yönetimde daha çok kadın yetkiliye yer açılması avantaj sağlar diyebiliriz. Aşırı bir iyimserlik içinde yol alındığında ise Venüs’ün Neptünle olan karesi bize, umulanın bulanamayacağını anlatıyor. Ek olarak kadınlara yönelik iyileştirici politikalara öncelik verilmesi de yıla katkı sağlayacak bir diğer konu.

İkincil Progress haritasında; 14 Şubatta 14 derece kovada yeniay var ve onu tetikleyen transit haritada 1 Şubatta aynı burcun 12.derecesinde Satürnlü bir yeniay var; mali açıdan yeniden yapılandırmanın söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. 2022 şubat-mart-nisan ayları mali açıdan çok hareketli geçeceğe benzer. Mevcut para politikalarının değişimi, finans bankacılık vergi sistemi ile ilgili ileriye dönük planlamalar konuşabilir. Önemli bir 30 yıllık döngü başlıyor mali açıdan. Şimdilik neyin içinde olduğumuzu, yönümüzü, neyin tam olarak başlayıp bittiğini bilmek pek de mümkün değil. Yeniaylar karanlıkla başlar. Ay, Güneşten yeterince uzaklaşmayı başardığında atılan adımın sonuçları görünür olmaya başlar. Bunun için Eylül 2025’i beklemek gerekiyor böylelikle finansal açıdan ve bizi sıkıştıran konularda nerede olduğumuzu daha net göreceğiz.

Yıl İçindeki Gezegen Geçişleri ve TC Haritası

  • Ocak ayında toplumu agrese eden kaygılandıran olaylar, uluslararası ittifaklarda çıkar anlaşmazlıkları yaşanabilir. Ocak, politik savaşlarla dolu bir ay.
  • 1 şubat satürn kavuşumlu kova yeniayı, parasal konuda ciddi kararların alınması, önemli anlaşmalar, yeni kanunlar uygulamalar gündeme gelebilir.
  • 2/31 Marttaki yeniaylar çok destekleyici; hükümet önemli bir destek bulabilir yurt dışından. Bir meseleye liderlik önderlik etme teması var. Olası bir bahar erken seçiminde (ki ihtimal vermiyorum) hükümet seçimi kazanır. 2022 sonbaharıyla birlikte ve 2023’te koşulların değişeceğini düşünüyorum.
  • 30 Nisan boğadaki güneş tutulması uluslararası birliklerle ilişkileri yeni bir aşamaya taşıyacak. Ticarette ve politik alanda ittifaklar kurabiliriz. Aynı zamanda meclisi ve seçim sistemini, partileri ilgilendiren değişiklikler söz konusu olabilir.
  • 16 mayıs ay tutulmasında askeri bir hareketlilik olabilir, uluslararası alanda destek bulunabilir mi? Lehimize olur mu? Bilemiyorum? Gençler, spor ve sanatsal konularda başarılar getirebilir. Olumsuz anlamdaysa denizler ve finans piyasaları kaynaklı sorunlar yaşanabilir.
  • 29 haziran ve 14 temmuz halkın geleceğini ilgilendiren kararlar var. Yengeç ve oğlakta doğan yeniay/dolunaylarda; Mars boğada TC’nin Güneş’i karşısında, Jüpiter de TC’nin Mars’ın karşısında, bunlar harareti artıran özelliklere sahip.
  • Ağustos özellikle 12 ağustos para piyasaları için önemli bir başka tarih. 27 ağustos yakın komşular meselesi de önem kazanıyor. 
  • Sonraki günlerde Satürn, TC haritasındaki Neptün’e (iktidarı temsil ediyor) karşıt yaparken Mars ikizlere geçerek TC haritasının 12.evine geçiyor ve uzun süre burada kalacak. Burası çok sevilen bir alan değildir; perde arkası olaylar haberler sık sık gündemi değiştiren bilgiler ortaya çıkabilir. Çalkantılı bir yaz ve sonbahar olacak gibi görünüyor. Tüm bunlar bütçeyi finans yönetimini ve iktidarı olumsuz etkiliyor. 
  • 26 Ekim tutulması TC haritasının güneşinin üzerinde gerçekleşiyor, çok keyifli değil. Güç sahiplerinin gücünü kaybettiğini görebiliriz. Başkanın sağlığı gündemde önem kazanıyor. Beraberinde 8 kasımdaki Ay Tutulması ve Mars’ın geri gidişi, askeri anlamda gerilim ve hareketlilik getirebilir. Meclis ve ulusal/uluslararası gündemimiz oldukça hareketli olacak. 
  • Mars, TC haritasında ülkemizin 12.evinde geriliyor. Burası kontrol dışı gelişen olaylarla ve gizli kapaklı işleyen işlerle bağlantılıdır. Bu anlamda bilinmeyen konuların açığa çıkması, hesaplanmayan risklerin doğması mümkün görünüyor. Bu nedenle 2023 Mart ayından önce yapılacak olası bir seçim şaibe yaratabilir.

Özetle 2022; üreten, çözüm yaratma gayretinde olan, geçmişten ders çıkaran ve sağ duyulu bir tutum içinde ilerleyenlerin yılı olacak diyebilirim. Esenlik ve sağlık dolu bir yıl geçirmenizi dilerim.  

OĞLAK BURCUNDA YENİAY VE ETKİLERİ

1024 651 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Oğlak Burcunda Yeniay ve Etkileri

Yılın ilk yeniayı 13 Ocak çarşamba sabahı saat 7.00’de oğlak burcunda doğuyor. Bu burç devletin toplumun iş dünyası ve kanunların, zaman ve mekan ile sınırlı olduğumuz maddi dünyanın ve hedeflerin temsilcisidir. Gerçekçi, sorumluluk, sahibi, gayretlidir. Oğlak geçmişini, sevdiklerini ve hedeflerini yanında değil sırtında taşır. Gözü ileriye ve hep yukarıya dönüktür. Arada yükünün ağırlığı veya hedeflerinin yüksekliği gereği durma noktasına geldiğinde doğru analizi yapıp yola devam ederse başarılı olur. Kaldıramayacağı yüklerin bir kısmını bırakmak yerine yenilerini alarak devam etmeyi seçerse ilerleyemez. Ya bir süre sonra yüklerin altında ezilip duygusal çöküntü yaşar ya da kaskatı kesilip kendinden ve her şeyden uzaklaşıp rutin mutsuz bir hayat yaşar. Mücadeleci gayretli toplumsal açıdan saygı gösterilen kıymet verilen insanların doğum haritalarında bu burcun baskın olduğunu görürüz.

13 Ocak günü oğlak burcunda doğan yeniaya Plüton da eşlik ediyor olacak, dolayısıyla istediğimizi gidip alma, elde etme konusunda oldukça tutkulu davranacağımız bir yeniay başlıyor. Hayatın içinde bizi çarpan, yakalayan önemli olaylar içine çekilebiliriz. Güçlü olmayı, güç elde etmeyi ve onu korumayı, iktidarı, tutkuyu ve devinimi-dönüşümü anlatan Plüton ile birlikte doğan yeniay ve beraberinde gökyüzünde gelişen çarpıcı gezegen hareketleri ay sonuna kadar bizi sarıp sarmalayacak. Her hangi bir konuda geri çekilmek, sansüre veya yasaklara uymak, düzenin-sistemin-kurallarına uymak yerine daha aktif bir şekilde hayatın içinde olmak isteyebiliriz. Sesimizi duyurmak, anlaşılmak, duyulmak için hep birlikte anlatmak, bir etki yaratabilmek (Merkür’ün 16 Mart’a kadar kova burcunda kalacağını düşünürsek) çok çok önemli olacak. Kuralları yeniden belirlemek, kişisel öykümüz ve diğerlerinin özgürlüklerini korumak adına daha çok söz sahibi olmak, sorumluluk üstlenmek isteyebiliriz. Kendimizi engellemek, durdurmak, bahaneler üretip yüzleşmelerden kaçınmak yerine hayatımız için önemli sayılacak bir adım atabiliriz. Hayat koşulları ve içinde bulunduğumuz olağandışı hal üzerimizde yoğun bir baskı ve ağırlık yaratırken, fiziksel anlamda özgürlüğümüzü kısıtlarken aslında kişisel olarak gücümüzü kararlılığımızı ortaya koyabileceğimiz fırsatlar da sunmuş olabilir. Bazılarımız için yıldızının parladığı, dikkatleri üzerine çektiği, güçlendiği önemli bir süreç başlayabilir. Bazılarımız ise bozulmalar, kopuşlar, güç kaybı içine çekilebilir. Bizi tedirgin edecek olan bu ifadenin kişisel hayatımızda gerçek olabilmesi için çok sayıda faktörün var olması şart elbette. Özellikle hayatınızda belli bir konuda kronik şekilde sorunlar, gerilimler ya da yoksunluklar yaşıyorsanız bu konu düzgün şekilde çözülebilmesi için gün yüzüne çıkabilir. Artık gizlenecek, sansürleyecek, göz ardı edecek hali kalmaz, kendiliğinden ayan beyan ortaya çıkabilir.

Dünyasal düzeyde; toplumsal ve uluslar arası kurallar, kanunlar, iş yaşamı ve devletin işleyiş yapısı içinde önemli tıkanmaların olduğunu hatta bazı şeylerin durma noktasına geldiği gözler önüne serilebilir. Bu bir skandal veya bir zor kullanma şeklinde dünyanın farklı yerlerinde, farklı ama özünde aynı şeyi anlatan hikayeler ile karşımıza çıkabilir. Tüm bunlar olurken hayatımıza yeni bir yön veren adeta küllerinden yeniden doğan bir liderin/akımın/birliğin/topluluğun/ülkenin öne çıkacağını bekleyebiliriz. Dilerim ki gücü elinde tutanlar, enerjilerini iyi yönde kullanırlar. Bu değişim ve yenilenme enerjisi, içinde bulunduğumuz koşulları iyileştirme onarma yönünde kullanılmaz ise “çok önemli bir şey olacaktı ama olmadı, her şey aynı/giderek kötüleşiyor” hayal kırıklığı ile dolu gergin bir 2 ay bizleri bekliyor. Hemen sonrasında yıl bitmeden kasım ayında başlayacak olan boğa-akrep tutulmalar serisi ile tetiklenecek olan bu süreç, tıpkı kar topu gibi büyüyen zorlu ekonomik-politik-kültürel bir inişe dönüşebilir.

Nitekim yeniay ile birlikte 13 Ocakta Mars-Satürn, 18 Ocak Jüpiter-Uranüs, 20 Ocak Mars-Uranüs, 23 Ocak Mars-Jüpiter gibi çok sayıda astrolojik açı birbiri ardına gerçekleşiyor olacak. Zamanın kalitesini yükseltirken bir yandan muazzam bir dinamizm ve stres katan bu etkileşimler; normal koşullarda olmayacak olan gelişmelerin, alınması zor olan kararların hızlanmasına neden olurlar. Hayatımızda belli bir rutinde giden fakat içten içe yenilik beklentisinde olduğumuz, aksiyon alamadığımız konuların çözülmesine gelişmesine vesile olurlar.

Burcumuz veya yükselenimiz ne olursa olsun gökyüzündeki bu güçlü gelişmeler doğum haritamızda önemli bir veya birden fazla noktayı etkilediğinde eşzamanlı olarak kendimizi hayatın sahnesi içinde baş rol oyuncusu olarak buluruz. Özellikle doğum gününüz 13 Ocak tarihine yakın birkaç günlük zaman aralığında ise! Doğum haritanızın köşe noktaları; yükselen alçalan dip ve tepe noktaları adı geçen gezegen etkileşimleri ile temas ediyorsa aynı vurguyu yaratabilir. Öncü burçların koç yengeç terazi oğlak son haftası ve sabit burçların kova boğa aslan akrebin ilk haftasında doğduysanız kış dönemi sizin için oldukça dinamik seyredebilir. Güzelliklere vesile olması dileklerimle,

Yay Burcunda Dolunay, 17 Haziran 2019

640 654 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

YAY BURCUNDA DOLUNAY, 17 HAZİRAN 2019

17 haziran pazartesi günü olgunlaşacak olan Yay burcu dolunayı, öğle saatlerinde gerçekleşiyor. Haftanın ilk gününe merakla başlıyoruz. İlgimizi çeken merakımızı uyandıran bizleri, daha çok araştırmaya okumaya konuşmaya hatta yollara düşmemize sevk eden bir dizi olay gelişebilir yeni haftada.

Bugünlerde içinizde veya dışınızda yükselen farklı seslere açık olmaya bakmalısınız. Yay burcu, hayata kocaman bir pencereden bakan iyimser bir burçtur. Hayatta her şey olabilir, bir hal çaresi bulunur ona göre. Seyyahlar üstatlar gönlü ve zihni geniş insanlar, büyük kahkahalar atanlar, dolu dolu yaşayanlar daha çok bu burçtan çıkar. Doğum haritanızda yay ve Jüpiter vurgusu çok ise, sizde bu gruba dahilsiniz demektir. Onlar daha büyük soruların peşindedirler. Öteye uzağa gitmek, görmek anlamak, deneyimlemek arzusundadırlar. Kaygıdan korkudan çok merak ve heyecan hissederler bilinmezler konusunda. Şimdilerde gökyüzünün bize yaptığı davet de bu yönde. Yola koyulmak, yeniliklere açık olmak için doğru zamandayız. Diğer taraftan, Merkür Mars’ın hassas yengeç burcunda birlikte hareket etmesi, Satürn Güney ay düğümü ve Pluto üçlüsünün de onların karşısında” duvar örmesi” meselesi var. Böyle zamanlarda bir yanımız risk almaya ya da o çağrının peşinde gitmeye hazırken diğer yanımızda işlerin yolunda gitmeyeceği meselesine odaklanır. Kesin başıma bir iş gelecek, der. Belki de en kötü ne olabilir , sorusunu kendinize sormalısınız. En kötü ne olabilir ki?

Bir ayağınız özgürken diğeri bağlanmış gibidir. Bu olacaklardan doğan korku mu yoksa yol almanıza engel olan yükler mi bilemiyorum ama bir çelişki içinde olmanız mümkün görünüyor. Hassasiyetlerin, duygusallığın artacağı günlerdeyiz. Özellikle hafta boyunca, gidemiyorum yapamıyorum sesimi duyuramıyorum gibi kelimeleri daha çok duyabilirsiniz. Bunlar fiziksel engeller ve aksaklıklar olabileceği gibi içinizdeki çocuğun ürkek sesi de olabilir. Ben engellerin ve önümüze çıkan taşların bizleri geliştirdiği ve olgunlaştırdığına inananlardanım. Bu sayede neyi ne kadar çok önemsediğinizi fark edebilirsiniz. Bu öylesine önemsiz bir konu mu yoksa uğrunda emek harcamaya değer bir mesele mi? Ne kadar risk alabilir, bilinmeze gidebilirsiniz? Sizi üzen ya da yoran insanlar için ne kadarını yapar veya yüklenirsiniz? Kendinizi güvende ve anlaşılır hissettiğiniz yerler nereler? Aslında limitlerimiz ve sınırlarımız ile yüzleşeceğimiz bir dolunay haftasındayız. Vesvese yapan, kaygı üreten, korkularınızı besleyen ile yüzleşmek için bu hafta çok uygun. Elbette ufak veya büyük tatsızlıklar çıkabilir. Ama sonunda dengeler yerine oturur. Bu dolunay, 2 Temmuzda gerçekleşecek güneş tutulması öncesinde çok kıymetli. Sizin için kıymetli olanı anlayıp ona sahip çıkmak ve yola devam etmek için bugünlerde gözünüz gönlünüz açık olsun.

Astroloji ile yakından ilgilenenlere ise bir ipucu vereyim; doğum haritalarında yay burcunun düştüğü ev konularına odaklanabilirler. Olayların gelişeceği yer daha çok burası. Ona kaynak olan ve yüzleşmek gereken meselelerse yengeç ve oğlak burcunun düştüğü evler olacak. Havuzu besleyen, musluğun durmadan aktığı, kapanmayan yer burası 🙂 taşkınlığın yaşandığı yer ise, yay burcunun olduğu yer!

sevgilerimle,

Aylin İleri
Danışman Astrolog

Pluto ve Güney Ay Düğümü, 2019

400 301 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

PLUTO VE GÜNEY AY DÜĞÜMÜ, 2019

Mart ayı birçok açıdan yeniliklere gebe. Uranüs, 7 yıllık sürecek boğa burcu serüvenine bu ay başlıyor. Serüven kelimesini özellikle seçtiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Hesap kitap yapmadan, paldür küldür yollara düşmeye meraklı bu gezegen, yarını hesaplamaz. Daha çok yaşadığı ana dair çarpıcı uyanışlar farkındalıklar yaratmasıyla meşhurdur. Hal böyle olunca, yolculuğun her anı sürprizlere gebedir. Bazen tatlı bazen de acı süprizlere…

Bir başka önemli gökyüzü geçişi ise, Pluto ve Güney Ay Düğümü’nün 28-31 Mart günlerinde yan yana geliyor olmaları. Bu birkaç gün dışında, 9 Mart-15 Nisan arasında birbirlerine çok yakın duracaklar. Pluto; yenilenmek, dönüşmek, arınmak, evrilmek ve form değiştirmek gibi kelimelerle anılır. Yıkan ama aynı zamanda yenileyen, yeniden yaratan güçlü bir enerjisi vardır. Duygusal ve cinsel anlamda yoğun bir derinlik taşır. Onun geçtiği yerde hiçbir şey eskisi gibi kalmaz,  izini mutlaka bırakır. Örneğin, bir güç savaşı yaşanır, önemli korkular uyanır ve insan bir şekilde bir konuda kendiyle yoğun bir hesaplaşma içine girer. Güney Ay Düğümü ise, zararlı alışkanlıkları, bizi tutan alı koyan şeyleri, geçmişi anlatır. Dolayısıyla bu ikili yan yana geldiğinde “pandoranın kutusu” açılır, isteseniz de istemeseniz de.

Bir şey sizi bir yere bağlar ve uğraşsanız da o ipi koparamazsınız ya hani… Koparmaya ve gitmeye gücünüz olmadığını düşünürsünüz. Lakin hikayenin sonunda o ip bir şekilde kopar. İpin iki ucunda yer alanlar, iple birlikte yerle bir olur ve bir süre sonra yeniden bir denge bulunup ayağa kalkılır. O yüzden bugünlerde kendinize izin verin. Kendi içinize doğru yolculuğa çıkmaya, içinizdeki canavar ile karşılaşmaya müsaade edin. Yaşadıklarınızı anlamaya hissetmeye izin vermezseniz, kendinizi yenileyemezsiniz. Sizi rahatsız eden korkular, gündüz kabusları etrafınızda dönmeye devam eder. İçinizdeki gücü ve yetenekleri keşfetmeye fırsatınız olmaz. Aradığınız denge ve uyum ne içeride ne de dışarıda gerçekte kurulamaz. Yalnız kalmakta korktuğunuz için, size değer vermediği halde ilişkinizi yürütmeye çalıştığınız sevgiliniz, sizden ayrıldığında çok çaresiz hissedebilirsiniz. Ama aslında size iyilik etmiştir, özgüveninizi zedeleyen biri gerçekte sizi sevmiyordur. Yenilenmek ve güçlenmek için size fırsat yaratmıştır, aslında. Çalışıyorum ama yeterince kazanamıyorum şikayetlerini sıralarken, bir yandan da bolca alışveriş yapıp kıt kanaat geçinirken işten ayrılırsanız, bu hamle size elbette zarar verir. Aynı zamanda kişisel sorumluluklarınız ve para ile olan ilişkinizi yenilemeniz için fırsat yaratabilir.

Çoğunlukla böyle dönemlerde değişime direnç gösterir, olmasın diye uğraşırız. Fazla sahiplenmek, tatmin olmamak, gücünü imajını kaybetme korkusu, daha fazlasına ihtiyacım var düşüncesi, karmaşık ilişkiler ağları, çıkar ilişkileri… bu olayların uzantıları şeklinde kendini gösterir. Aslında bu tutum, müziğin sesini daha çok açıp, gaz pedalını iyice köklemeye benzer. Hayatta her deneyim tatlı olmayabilir, ama gelişim için gerekli olabilir. Elbette tam da bu noktada uyarmadan geçemeyeceğim. Doğum haritanızda oğlak yengeç koç ve terazi burcunun 21-22-23 derecelerinde bir gezegeniniz varsa, hikayenin başrol oyuncularından biri olma ihtimaliniz yüksek. Bu derecelere boğa, başak, balık ve akrep burcunda yer alan gezegenleriniz üçgen veya sekstil yapıyorsa, gücünüzü olumlu kullanabilmeniz daha kolaydır. Eğer herhangi bir temas yok ise, bu sefer izleyici koltuğundasınız demektir. Çevrenizde olan biteni iyi gözlemlemeye bakın. 

Aylin İleri
Danışman Astrolog