Posts By :

aylin

Venüs Geri Gidiyor 13 Mayıs-25 Haziran 2020

620 413 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

VENÜS GERİ GİDİYOR 13 MAYIS-25 HAZİRAN 2020

Aşkın ilişkilerin güzelliğin ve paranın gezegeni Venüs, ikizler burcunda geri gitmek için 13 Mayısı bekliyor. Peki, “şimdi neler yapıyor?” diyorsanız bugünlerde hızı oldukça düştü, yerinde sayıyor desem yanlış olmaz. Üstelik yerinde sayarken Neptün’den de açı alıyor. Yanılgıların artabileceği, beklentilerin gerçeküstü şekilde arttığı, bir nevi rüyalar denizinde yüzeceğimiz mayıs ayına giriş yapıyoruz. Düşünceler fikirler diyaloglar havada uçuşabilir. Birilerinin, hiç olmadı evrenin kafasını şişirebiliriz. Eğer sanatla edebiyatla müzikle resimle yazıyla uğraşıyorsanız yani bir şeyler kurguluyor ve tasarlıyorsanız müjde! Rüzgâr tam tersi yönde esiyor, üretmenin tam zamanı. Böyle zamanlarda gerçek hayatta umduğunu bulmak kolay olmaz fakat sanat ve yaratıcılık alanında fırsatlar doğar. İlişkilerde, ortaklı işlerde, parasal yatırımlar ve finans piyasalarında göremediğimiz öngöremediğimiz gerçekler canımızı sıkabilir. Daha dikkatli ve akılcı olmalı, tedbiri elden bırakmamalıyız. O yüzden bir süre, yaklaşık 45 gün, 25 hazirana kadar bizi bu konular uğraştırabilir.

Venüs 18 ayda bir ve her 8 yılda bir 1-2 derece farkla aynı burçta geri gider. Aslına bakarsanız yakın dereceler arasında mekik dokur. Dünyadan bakıldığında Venüs ile Güneş arasındaki yolculuk gözlemlendiğinde ortaya harika bir mandala çıkıyor, görselde kullandığım desen Venüs’ün 6.12.1882 tarihinde başlayarak her 5 günde bir toplamda 2000 kez ölçülmüş rotasıdır. ”Astrolojik Mandala” programı ile oluşturulmuştur. Bu yüzden Venüs Retrolarında resimde olduğu gibi, geçmişe dönmek ve o dönemde neler olduğunu gözden geçirmek, önümüzdeki günler için size avantaj katabilir. Daha derinlere inmek, bu ipucunun üzerine düşünmek isterseniz 2012 ve 2004 yıllarında Venüs ikizler burcunda geri gitmişti, o yıllara bir dönüp bakın. “Hayat hangi konularda sizi bekletti?” ve “hangi konularda fırsatlar getirdi?”, inceleyin.  

Bunların dışında ikizler burcundaki Venüs; yakın ve sosyal çevre, ikili ilişkiler, kardeşler kuzenler ile olan bağlar, internetten alışveriş konuları, kadın sağlığı ve hastalıkları (Zühre=Venüs demektir), kadın bedeni, cinsellik, seyahat-yolculuk planları, para ile olan ilişkimiz, harcama ve biriktirme tarzımız, eğitim-eğitsel işler, fikir sanat eserleri, haberleşme-yayıncılık konularıyla da ilgilidir. Bu alanlarda yeni işlere girişmek, adım atmak ileri ki günlerde sizi tekrara düşürebilir, yorar. O yüzden mümkünse haziran sonuna kadar bu temaları yavaşlatın ki muhtemelen hayat size yavaşlatacaktır. Bazen ısrarcı olur, acele ederiz ya, yapmayın. Bırakın zaman kendi ritminde aksın ve yol alabildiği kadar ilerlesin.

Hava elementinde geri giden Venüs; güzel düşünmek, etkili konuşmak, eğlenceli sohbetler yapabilmek, gülebilmek ve gülümsetebilmek, kelimeleri iyi kullanmak, insanlarla geçinebilmek, orta yolu bulmak, barışçıl bir dil geliştirebilmek, anlaşılır olmak, dili sadeleştirerek kendini ifade edebilmeyi anlatır. Aynı zamanda biraz da çöpçatandır, tatlı dilinin ve pratik zekâsının gücüyle herkesle flört eden biri gibidir. Geri gitme döneminde bu konular, olumlu veya olumsuz, daha çok gündeme gelebilir. Kendinizi ve yakın çevrenizi bu başlıkların penceresinden değerlendirebilir, kendinizi geliştirebilirsiniz. Venüs değer verdiklerimiz ve bireysel olarak değerlerimizle yakından bağlantılıdır. Belki de bazı konularda kafanız karışmış veya karışacak olabilir. Değerlerinizi, değer yargılarınızı yeniden ele almanızı gerektiren karmaşık durumlar içine düşebilirsiniz. Geçmişe ait ilişkiler, geri gelen sevgililer, küstüğünüz ya da kırgın olduğunuz insanlar, dedikodular hatta sizinle ilgisi olmayan ama yakın çevrenizde dönen ve bir şekilde kulağınıza gelen çokça bilgi yumağı içinde zihniniz yorgun düşebilir. “Bayramda sevdiklerimizi görebilecek miyiz?, üniversite sınavı, eğitim takvimi, parasal konular vb. süren ikilemlerden bitkin düşebiliriz. Mantığınız ile istekleriniz çelişebilir. Bu günlerde ihtiyacınız olanı, hayatınızı güzelleştirecek ve kolaylaştıracak olanı aramaya bakın. Malum, “Arayanlar bulamaz; ama bulanlar hep arayanlardır“. Gerçekte duymak ve bilmek istediğiniz nedir ve ne değildir? Belki de susmak size iyi gelebilir. Kelimelerinizi, duygularınızı tartıp biçmek için daha az konuşmaya, sosyal medya kullanımını azaltmaya ihtiyacınız olabilir. Bilgi kirliliğinden uzak durabilirseniz, kendi sesinizi duyabilirsiniz ki bunu duymak çok özeldir. İnsanın kendi içi sesi ve bilge yanıyla karşılaşma anı çok kıymetlidir. Ruhsal açıdan, bunu bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz. Ayrıca enerji astrolojisine göre, ikizlerde geri giden Venüs, bedenimizdeki 2. ve 5. çakraları aktive eder. Üreme üretme hayattan keyif alma ile konuşma ve dinlemeyi anlatan bu iki enerji merkezini temizlemek için basit fakat etkili yöntemler bulun. Örneğin, dans etmek 2. çakrayı olumlu aktive eder. Müzik dinlemek ve zaman zaman ona eşlik etmek de 5. çakrayı olumlu etkiler.

Özellikle 22 Mayıstaki yeniay ile 2-3-4-5 Haziran günleri daha dikkatli seçimlerde bulunun. Genel olarak Venüs’ün geri gitmeye başladığı nokta olan 21 derece ikizlere yeniden ulaştığı 28 Temmuza kadarsa tedbirli ilerleyin. Sevgi dolu sağlıklı günler diliyorum.

Mars Satürn Kavuşuyor, Gerilim Artıyor

676 570 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

MARS SATÜRN KAVUŞUYOR, GERİLİM ARTIYOR

Yeni haftaya ay ikizler burcundayken başlıyoruz. Merak ve hareketlilik içindeyiz. Çok sayıda şey konuşuyor ve duyuyoruz fakat realiteye baktığımızda aslında her şey aklımızın içinde olup bitiyor. Henüz fikir ve sözlerimizi gerçekleştirmek için önümüzde duran engeller ortadan kalkmış değil.Hafta boyunca gökyüzünde önemli hareketlilikler var. 22 Martta kova burcuna geçen Satürn’ün bir misafiri var, Mars.

Kova burcunun ilk derecesinde bugün, 30 Martta bir araya geliyorlar. Bu burç, özgürlükler ve yenilikler ile ilgilidir. Yan yana gelen bu iki gezegen, sınırlayan baskılayan unsurları aşmak için çaba içinde olmanın önemini vurgular. Çoğu zaman bu gerilim yorucudur, hiç bitmeyecekmiş gibi gelir ve insanı depresifleştirebilir. Aynen şimdi olduğu gibi. O yüzden moralinizi ve umudunuzu yüksek tutmanız çok önemli. Kova burcunda gerçekleşen bu birleşim bir yanıyla olumlu bir enerjiyi beraberinde getirdiği için şanslıyız. Bilimsellik ve objektifliği, sağduyuyu koruyabilirsek engelleri aşmanın bir yolunu bulabiliriz. Öyleyse bu etkileşimin, bize bir sıçrayış yaşatacak yeni bir bilgi veya süreci başlatacağını öngörebiliriz.

Diğer taraftan klasik astrolojide Mars ve Satürn kötücüller olarak bilinir. Yan yana gelmeleri iyiye yorulmaz. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki insanlar, sağlıklı bir gelecek adına bir süredir hareket etmemeye, hayatlarını gönüllü olarak durdurmaya devam etse de korku ve endişemizi artıran bir nedenin daha ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. Dediğim gibi iki uğursuzun bir araya gelişi pek hayra alamet olarak görülmez, illa ki bir konuda kısıtlanmayı ve beraberinde mücadeleyi getirir. Hareket özgürlüğümüzün bir süre daha sınırlanmaya devam edeceğini, sağlığımızın tehdit altında olmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Bunun zaten içindeyiz. Peki başka ne olabilir?

Bu kompozisyona yıkıcı enerjisiyle bilinen Plüton’un, oğlak burcundaki Jüpiter ile 28 Marttan bu yana beraber olduğunu da eklemeliyiz. Ayrıca boğa burcundaki Uranüs de bir köşede Marsın ona doğru gelişini bekliyor. Mars, 1 Nisan’da Satürn’den uzaklaşırken Uranüs’e doğru ilerlemeye başlayacak. 8 Nisan’da doğacak dolunaya kadar yükselen bir gerilim hattı üzerinde gezineceğiz. Durmak zorunda kalan sistemin çarkları içinde sıkışıp kaldık. Bildiğimiz gibi de ilerleyemiyoruz. Bize “evreka, buldum!” diyecek biri veya bir kurum lazım. Fakat o tarih, 21 Aralık 2020 sonrasını bulabilir. Jüpiter ve Satürn’ün kova burcunun ilk derecesinde birleşeceği gün, beklediğimiz sıçramaya doğru ilk adımı attığımız önemli bir gün olabilir. Aynı şekilde 2021 yılının genelinin oldukça hareketli ve yenileyici olacağını söyleyebilirim. Haziran 2020’de ay düğümlerinin ikizler-yay aksına geçip yeni bir tutulma döngüsünü başlatmasıyla hayatımız şimdikine nazaran daha hızlı akmaya başlayabilir. 

Günümüze geri dönersek gökyüzü hareketlerini incelediğimde, bazı güçlerin elindekileri kaybetmemek için süreci olduğundan da fazla zora soktuklarını bu dönemde fark edeceğimizi düşünüyorum. Güç ve iktidarı koruma saplantısı, ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde protestoların artışına neden olabilir. Hatta bazı insanların ölçüsüz ve akılsız davranıp, hasta veya hasta potansiyeli olan insanlara karşı zalimce davrandığını işitebiliriz. İsyanımız ve tepkimiz çeşitli sebeplerle toplumların her tabakasına yayılabilir. Bireysel hak ve özgürlüklerimizin bütünün hayrına kısıtlandığı bugünde, durumun kötü niyetle kullanılmaya başlandığına tanıklık edebiliriz. Sınırlarımızda sınır komşularımızda hareketlilik gözlenebilir. Bir şeyler yapmak isteyebiliriz. Ancak sokağa çıkamıyoruz, nasıl protesto edebiliriz tepkimizi gösterebiliriz ki? İşte bu noktada sosyal medya, elektrik, internet ve iletişim araçlarının özgürce kullanımı konusu dikkati çekmeli. Sistemin izin verdiği ölçüde tepkimizi gösterebiliyor, bildiklerimizi paylaşabiliyor, doğru bilgiye sınırlı bir biçimde ulaşabiliyoruz. 8 Nisan terazi burcundaki dolunaya kadar çekişmenin arttığını söylemek isterim.

Bu tarihe kadar işbirliği yapmanın ne denli zor olduğunu ikili ve sosyal ilişkilerimizde, toplumsal yaşamda tecrübe edebiliriz. Ülkeler ve güç sahipleri arasındaki ikili ilişkiler, çözüme yönelik destekleyici paylaşımlar bu tarihle beraber daha mümkün olabilir. O güne kadar ‘hep birlikte fakat tek başına’ olmaya devam edecek gibi görünüyoruz. Lütfen bugünlerde aşırı risk almayın. Güvenli alanınızda kalın, tedbirle hareket edin. Finansal konuların aşırı dalgalandığı böyle zamanlarda harcama ve yatırımlarda dikkatli olun. Sağlıklı ve huzurlu bir hafta diliyorum.

Danışman Astrolog
Aylin İleri

Hoş Geldin Satürn Kova

750 1000 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

HOŞ GELDİN SATÜRN KOVA

Bugünlerde bireysel ve toplumsal anlamda bir değişim sürecinin içindeyiz, bunu hepimiz yaşıyoruz ve daha ilerisinin olacağını hissediyoruz. Bizi zorlayan şey ise değişim değil, onun zorunlu bir ihtiyaçtan doğuyor olması!

Satürn’ün oğlak burcunun son derecesine geçtiği 10-21 Mart tarihleri, bireysel ve toplumsal özgürlüklerimizin, uluslararası dolaşım serbesti ve ticaretin belirli süreyle devlet tarafından kısıtlandığı, covid-19’un neden olduğu karantina günleri ile eş zamanlı gerçekleşti. Astrolojide Oğlak burcundaki Satürn, devlet-otorite eliyle gelen kısıtlamaları engelleri anlatır. Özellikle bu gezegen burcun son derecesinde ise bu durum bir krize dönüşür, içinden çıkılmaz bir hal alır. Çin hükümeti ülkede başlayan korona virüs salgının ardından 58 milyondan fazla insanın yaşadığı Hubei eyaletini 23 Ocak’ta karantinaya almıştı. 12 Martta Dünya Sağlık Örgütü, Çin’de ortaya çıkan ve pek çok ülkeye yayılan virüsü ‘pandemi’ olarak ilan etti. “Her ülke kamu sağlığını korumak ile ekonomik ve sosyal faaliyetlere yönelik kısıtlamaları en az seviyede tutmak arasında hassas bir denge bulmalı, bunları yaparken insan haklarına da saygılı olmalı” açıklamasında bulundu ve birbiri ardına devletler önlemler almaya başladı. Bunlar olduğu sırada Satürn bu kez 22 Martta özgürlükleri, bireyi-birlikleri anlatan kova burcuna geçiş yaptı.

Şimdilerde kimimizin kendi OHAL’ini ilan ettiği kiminin ise sokağa adımını atamadığı zamanları yaşıyoruz. Aslında hep beraber bu kocaman dünyada birbirimize ne denli bağlı olduğumuza tanıklık ediyoruz. Hiç tanımadığımız, görüp bilmediğimiz, duymadığımız bir yerde bir şeyler oldu. Aynı apartmanda yaşadığımız komşularımızı tanımazken Çin’deki bir virüs nasıl olup da gelip bizi buldu? Neler oluyor dünyada? Hani sınırlarımız vardı, korunuyorduk. Vizeler, askerler, uzak ülkelere gitmek için bindiğimiz araçlar, harcadığımız emek zaman ve paralar. Meğerse birbirimize çok yakınmışız. Taşıyıcı veya hasta bir kişinin 400 sağlıklı bireye hastalığı yayabildiğine inanmakta hala zorlanıyoruz. Bu bizim bildiğimiz alışık olduğumuz bir hız kavramı değil çünkü.

Sarılmak, tokalaşmak, bir yerlere gitmek, birlikte zaman geçirmek, ihtiyaçların için dışarı çıkıp alışveriş yapmak, işe gitmek, çocukları okula uğurlamak… Hayatımızın rutini içinde yer alan her şeye yabancılaşmak zorunda kaldık. Kova burcunun hayata bakışı da biraz böyledir. Bir camın ardından deney odasında neler olup bittiğini izleyen bir bilim adamı gibidir ya da fotoğraf makinesinin arkasından anları yakalayan bir fotoğrafçı gibi. Bulunduğu andaki olayın veya ilişkinin içine tam girmeden gözlemlemeyi sever. Bireysel anlamda sınırları çok kıymetlidir. Herkesle olmak ama herkes gibi olmak istemez çünkü. Farklı olmak ve farkında olmak ister. Bir kimseyi veya topluluğu tanıyıp tanımadığı önemli değildir, onlarla eşit fakat kendine has yetenek ve donanımıyla bilinir, saygı duyulur olmak ister. Bizde bugünlerde hayatın içine giremiyor, dışarda bir yerlerde tutuluyoruz. Bireysel alanımız ile diğerlerinin güvenli alan çizgileri birbirine geçmiş durumda yaşamaya alışmış gibiydik aslında. Özel yaşama saygı, bireysel haklar-özgürlükler, toplumsal normlar, ahlak-vicdan, düşünce özgürlüğü… Tüm bu kıymetli kavramların içinin boşaldığı, çorba olduğu bir düzende hep birlikte sarmaş dolaş yuvarlanırken bir anda durmak zorunda kaldık. Gerçi anlıyoruz ki medeniyet dediğimiz şeyin içi de boşalmış aslında. Bize büyük köklü bir devrim gerek, hazır mıyız? E öyleyse hoş geldin Satürn Kova!

Yunus Emre gibi insan sevgisi ile dolu çok sayıda bilgenin doğup büyüdüğü topraklardan gelen muhteşem bir mirasa sahibiz. Yaratılanı severim yaratandan ötürü, şiirini yeniden okumanızı çok isterim. Evrensellik, hoş görü ve sevgiyi anlatan o felsefeyi. Bizim gibi diğer milletlerin de sahip olduğu harika değerleri zenginlikleri erenleri var. Onları hatırlayıp değişen çağa ayak uydurmanın, umudu yeşertmenin, yeni bir düzen ve yaşam tarzı geliştirmeye çabalamaktan başka yolumuz yok. Evrenselliği sözlükte yer alan bir kavram olmaktan çıkarıp hayatımıza uygularsak zor başlayan değişim heyecanla sürebilir. Yoksa birbirimizi engelleyip, hareket ve düşünce alanlarımızı kısıtladığımız, teknolojiyi dünya ile paylaşmak yerine onun nimetlerini kişisel veya toplumsal çıkarlar içinde kullanmaya devam ettiğimiz zor zamanlara doğru ilerliyor olacağız. Birbirimize yabancılaşacağız.

Bireysel anlamda yenilenmek ve çağa uyum sağlamak için alışkanlıklarımızı yıkmamız gerekecek. Bazılarını değiştirmeye hazırdık ya diğerlerini? Bu zamanda kendi bildiğinizde ısrarcı davranıp, eski tas eski hamamda kalırsanız yandınız. Hızınızı artırmaya bakmalısınız. Geleceği düşünüp hayal kurduğunuz çok olmuştur, şimdi onları geliştirme zamanı başlıyor. Fakat burada altın oran olarak ifade edebileceğim ilkeler var. Bunları aklınızdan çıkarmayın.

Diğerlerinin özgürlüğüne, sınırlarına saygı duymak

Fikir ve paylaşımlara açık olmak

Yeni deneyimlere, uygulamalara açık olmak

Gerçeğe, olan bitene uyum sağlamak

Farkındalık kazanmak

Objektif kalabilmek, kişisel almamak

Bilimi ve insani değerleri önemsemek

Bu gezegen 2023 Mart ayına kadar bu burçta hareket ediyor olacak. İçinde bulunduğumuz durumu derinlemesine incelediğimizde; bireysel hak ve özgürlükler ile toplumsal özgürlüklerin, dünya vatandaşı olmak ile bir devletin vatandaşı olmanın, ulus devlet ile sosyal devlet olmanın farkını vurgulayan deneyimlerden geçeceğimizi öngörmek mümkün. Tüm bunlar olurken değişim gezegeni Uranüs’ün parayı ve sahip olmayı anlatan boğadaki yolculuğunun, finans ve para piyasalarında bolca çalkantıya neden olabileceğini söyleyebiliriz. Değerli ve kıymetli olan, para eden şeylerin değişmeye başladığına tanıklık edeceğiz. Hatta neyi ne ile ölçtüğümüz, değer verdiğimizde değişecek. Özellikle bu iki gezegenin birbiri ile çatıştığı tarihler çok dikkat çekici. Bunlar 2021 yılında 18 Ocak, 17 Şubat, 15 Haziran ve 24 Aralık günlerinde yaşanacak. Daha bir yıl var demeyin zaman ve hız kavramlarının değişiyor olduğunu, uzak ve yakın, öteki yerine farklı tanımlamalar getirmemizin bizim için önemli olacağını unutmayın. Bu süreçte dikkat çeken bir başka gökyüzü hareketi ise, Mayıs ayından itibaren 19 ay boyunca, tutulma burçlarının ikizler-yay aksına kayıyor olması. Bu geçişten yola çıkarak, bilginin öğrenmenin zihinsel olarak uyanık ve aktif olmanın bizlere yeni kapılar açacağını söyleyebilirim. Önümüzü tıkayan tutumlar ise, kibir ve tembellik, yalan-dolan, kişisel sınırları bilmemek, saygısızlık, yargılama, fanatizm, dogmatizm… Yani alışılmışın dışına çıkamamak ve her konuda fikir sahibi olduğuna inanıp öğrenmekten kaçmak.

Gökyüzünde nereye baksam gördüğüm şey aynı, değişim başladı ve bize çok Uzakta değil!

Danışman Astrolog
Aylin İleri

 

24 Mart 2020 Koç Burcunda Yeniay

1024 576 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

24 MART 2020 KOÇ BURCUNDA YENİAY

24 Mart salı günü öğle saatlerinde 12.28’de koç burcunda yeniay doğuyor. Bu gerçekleşmeden hemen önce, 20 mart günü, güneş koç burcuna geçerek ilk bahar ekinoksunu başlatacak ve baharın müjdesini verecek. Yılda iki kez gerçekleşen ekinokslar, ilkbahar ve sonbaharın habercisidir. Gece ile gündüzün eşitlendiği bir döngüyü içinde barındırdıkları içinde ayrıca önem taşırlar. Kısa süreliğine de olsa dengeyi ve eşitliği yer yüzüne taşırlar. 20 Marttan hemen sonra denge, aydınlık yönünde artmaya başlayacak. Gün ışığının artmaya başlamasıyla hayat enerjimiz ve gücümüz artacak. Hayatta kalmak, zorlukları aşmak ve yenilenmek için cesaret toplamaya başlayacağız. Tam da ihtiyacımız olan şey! Kaosu, ne yapacağını bilmemeyi anlatan balık burcundaki güneşin 20 Martta koç burcuna geçerek gücümüzü artırmasını umuyoruz.

Bazı özel gökyüzü görünümlerinde yorumlama yaparken gezegenler dışında asteroidlerden de faydalanırız. Yeniay derecesine çok yakın konumda olan Kiron (chiron-kayron), yeniay yorumuna farklı bir anlam katıyor. Satürn ile Uranüs arasında gezinen bir asteroid olan Kiron, ayrıca mitolojide yarı insan-hayvan olarak bilinen yaralı bir şifacı anlamına geliyor. Asıl önemlisiyse KironPsikolojik Astrolojiye göre “yara ve şifa” ile bağdaştırılıyor.  Hikayeye göre bu yara ancak onu iyileştirmeye çalışmaktan vazgeçmeyince kabuk bağlıyor.  İç sesinizi duymazdan gelip bir şeyler yapmak için çaba harcamayınca büyüyor.  Tam anlamıyla iyileşmeyen ama bize daha iyi olmak için ilham ve güç veren bir ‘yara’dan bahsediyoruz.  Kiron 2018 yılı nisan ayında, savaşçı olarak bilinen, Koç burcuna geçmişti. Bu yolculuk 2027 yılına kadar sürecek ve bu dönemde doğacak kuşağın yaşamı üzerinde etkileri olacak. Daha önce Kiron 1968-1976 yıllarında Koç burcunda idi ve şimdi bu yıllarda doğanlar içinse, yepyeni bir döngü başladı. Yaraları sarma, iyileştirme ve başkalarına ilham ve cesaret verme döngüsü! Kiron Koç burcunda doğanların asıl meselesinin ne olduğunu öğrenmek isterseniz yazımı bu linkten okuyabilirsiniz. Şimdi bugüne 2020 yılına gökyüzüne bakalım. 

Yeniayla birlikte sorunların üstesinden gelmek için aradığımız cesaret ve ilhamı bulabiliriz. Bir süredir her yerde herkesin gözünde gördüğümüz “çıkış yok” yazısı yerini, “bir çıkış yolu olmalı” ya bırakacağını düşünüyorum. Sürü psikolojisi ile hareket etmek, telaş ve kaygı içinde olmak yerine bu problemle nasıl başa çıkarız meselesinde daha bilinçli davranabiliriz. Kişisel anlamda alabileceğimiz çok sayıda tedbir var veya yok. Korkularımızla, en kötü senaryo ile yüzleşebiliriz. Gerçekçi olup durumla yüzleşecek bilinci yakalayabiliriz. Bu sayede yaramıza merhem olacak, alternatif bilgi ve önerilere ulaşabiliriz. İçinde bulunduğumuz durumu toparlayacak yeni adımlar yöntem ve keşifler yaratabiliriz. Ticaret, sağlık ve finans sektörü ile ilgili hiç denenmemiş yöntemler uygulamaya sokulabilir. Zira 22 Martta kova burcuna geçecek olan Satürn, yeni buluşları keşifleri hızlandıracağa benziyor. Corona virüsün yayılımı ve kontrolü, tedavisi için yeni gelişmeler gündeme gelebilir. Birlikte yaşamak, alıştığımız yaşam koşullarını sürdürmek ile ilgili farklı uygulamalarla karşılaşabiliriz. Hayatımızın kişisel ve toplumsal sağlığımız için sınırlandığı bugünlerde toplu halde bir yerde bulunmanın yarattığı risk temmuz ayı başına kadar devam edebilir. Belki de bugünlerde yapılacak en güzel şey, özellikle mart ayı sonuna kadar, tek başınalık yolculuğuna devam etmek. Yaşam çemberinizi daraltmak, daha güvenli küçük bir çemberde yaşamak. Uzakları yakına getirmek, teknolojiyi bunun için bir araç olarak görmek. Bireysel anlamda neye ihtiyacınız olduğuna bakmak, sizi motive eden uğraşları hayatınıza katmak ve bedeninizi güçlendirmek. Koç burcu astrolojide savaşçı arketipini temsil eder. Savaşçı mutlaka bir çıkış yolu bulur veya onu bulacağı inancı ile bir hayat geçirir. Umudumuzu kaybetmeyelim.

Işığınızı yansıtmanız dileğimle,

Aylin İleri
Danışman Astrolog

Zor Zamanlardan Geçiyoruz

1024 768 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

ZOR ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ

2020 yılında bizi nelerin beklediğiyle ilgili yaptığım atölyelerde, yılın ilk 3 ayının özellikle Martın zorlu geçeceğini vurgulamıştım. Bireysel tahminler yaparken bu dönem için; canla başla çalışmak, kişisel sorumlulukları üstlenmek, yetişkin olmak, hırslı değil gayretli-gerçekçi olmak, tedbirli davranmak kelimelerini özenle kullandım. Dünyasal açıdan ise öngörülerim; finans ve ticarette daralma, sınırların daha net çizilmesi, mülteci sorunu ve göçler, kitleleri ilgilendiren trajik gelişmeler, savaşın-çatışmaların-anlaşmazlıkların büyümesi yönünde idi. Yorumlarımı paylaşırken yılın başında gerçekleşen oğlak ve yengeç burcu tutulmaları, 18-31 Mart günleri/ 1-7 Nisan arasında gerçekleşecek olan Mars, Jüpiter, Satürn ve Plüton gezegenlerinin birleşmesini, Satürn kova geçişini gözlemleyerek elde ettim.

Zor zamanlardan geçiyoruz, o nedenle Türkiye ve dünya gündemine ilişkin yaptığım tespitleri detaylandırmaya bu konu hakkında yazmaya karar verdim. Olasılıklar hakkında fikir sahibi olmanın bireysel seçimlerimizi yaparken faydalı olacağına inanıyorum çünkü.

Astrolog olarak bizler, gökyüzünde yer alan gezegenlerin burçlarına ve dünyadan bakıldıklarında nerede ve birbirleri ile nasıl ilişki kurduklarına göre yorumlarda bulunuyoruz. O yüzden eskilerin dediği gibi “yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır” prensibi ile yorumlar üretiyoruz. Kaynağımız referans noktamız gökyüzü. Tam da şuanda Satürn, Mars, Plüton, Jüpiter oğlak burcunda bulunuyorlar. Öncelikle oğlağın ne anlama geldiğini açıklamakta fayda var, sonra gezegenlerin sinerjisi etkileşimi kısmına geçelim istiyorum. Bu burç doğası gereği gerçekçidir. Fakat içinde bulunduğumuz çağda bu sembolizmanın farklı işlediğini görüyoruz. Gerçeğin peşinde olmadığını, daha çok maddi dünyanın insanı güven içinde hissetmesine neden olan şeylerin (para, statü, saygınlık, güç) peşinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu mevkiyi korumak için sistemin içinde olmak şart hatta o sistemi işletenlerden biri olman gerekiyor. Bu yolda giderken eğer toplumun ve sistemin dayattığı kurallara uyarken bir yandan kendi değerlerine göre yeni normlar doğrular oluşturabilirsen ne ala, işte gerçek başarı budur.

Kendi doğruların ve kişisel hedeflerin için yolda yalnız yürümek ve toplumsal dayatmalara direnmek! Ancak o zaman kendi gerçeğine ulaşırsın. Medeniyetin gelişimine de katkı sağlarsın. Uzun süredir beri robot gibi yaşar olduk, ezbere yaşıyoruz, yuvarlanıp gidiyoruz. Ya hedeflerimiz çok yukarıda ya da hiç yok, hayatta kalsak yeter. Gelir gider dengesi tutsun, asgari ödemelerimizi yapalım, üç beş arkadaşımız olsun, hasta olmayalım, farkında olmayalım yeter. Peki yaşamın hakkını vermek, insan olmak gerçekten bu mudur? Engin Gençtan “insan olmak” kitabında her bireyin kişisel sorumluluğunu üstlenmesi ve hayatta bir anlama sahip olması gerektiğini vurgular. Mutluluğumuzdan bir sorumluyuz, hayata anlam katmak bizim elimizde, bu yolculuk bizzat bize ait. Oğlak demek, kendine bir hedef belirleyip o yolda adım adım ilerlemek, kendin bulmak-geliştirmek ve diğerleriyle bütünleşip toplumsal bir kimlik geliştirmek demektir. Bireysellikten toplumsallığa geçiştir aslında bu yolun özeti. Biz burada bir yerlerde tıkandık. Aşırı bireyselleştik-bencilleştik, üretmenin değil de tüketimin bizi mutlu edip medeniyete ulaşacağımız yanılgısına kapıldık. Yozlaştık, yalnızlaştık, mevki statü peşinde koştuk. Hedef sadece elindekileri korumak ve mümkünse fazlasını elde etmek olunca, insanoğlu otoriter rejimlere yöneldi. Dünyayı yönetenlere, iktidar ve güç sahiplerine, demokrasiye, sözde STK’lara, uluslararası örgütlere bakarsak bu gerçek apaçık önümüzde.

Sistemin çöktüğünden, yıkılmak üzere olduğundan bahsedip duruyoruz. Hatta dünya ekonomisinin durgunluğa doğru gittiğinden bu yüzden savaş ekonomisinin hep canlı tutulduğundan vs. İklim değişikliğine önlem alarak katkımız olur mu bilinmez ama bu yönde ortak bir karar bile alamıyoruz. Ticari kaygılar, para, güç önümüze engel olarak çıkıyor. Medeniyet diye tanımladığımız şey artık çok da şey değil! Aslında içinde bulunduğumuz zaman sürpriz de değil. Bunun olacağını hepimiz hissediyorduk, öyle değil mi?

19-22 Martta Mars Jüpiter ile yan yana olacak. Bu birleşim bugünlerde hakim olan virüsün yayılımını ve beraberinde savaş enerjisini artırabilir. Jüpiter dokunduğu gezegeni büyütür, etkisini artırır. Yanı başındaki Mars ve Plüton olunca; akla krizin büyümesi yıkımın artması geliyor. Hemen ardından Mars Plüton ile birleşecek, sonra Jüpiter Plüton ile yan yana gelecek, bu üçlü hep yan yana özetle, 31 Marta kadar büyüyen kriz enerjisinin etkisi altındayız. O çok övündüğümüz küreselleşme şu anda dünyanın başına bela oldu. Çünkü elimizdeki gücü medeniyeti geliştirmek için değil kişisel ve toplumsal çıkarlarımızı güçlendirmek için kullandık. Hastalıkları ve vücudun savunma sistemini anlatan Marsın bu gezegenlerle bir arada olması da çok pozitif gelişmeleri doğurmaz. Kayıpları, enfekte olan insan sayısını artırır maalesef. Bir yandan Mars gerginlik çatışma rekabet ve savaş demektir; süre gelen tedirginlik, sınırların kapatılması, ticaretin ve uluslararası dolaşım serbestinin bir süre daha engellenmesi, finansal kayıplar, rezervlerin erimesi şeklinde kendini gösterebilir.

Ticaretin, serbest dolaşımın durmasıyla hayatta bir anda duruverdi. Bir birinden çok uzakta olsak da aslında ne kadar yakın ve iç içe olduğumuzu gördük. Toplumu yönetenlerin aldığı kararlar; seçimleri ve vazgeçişleri bugünlerde birçok şeyin seyrini etkiliyor. Bizde kişisel anlamda tedbirli olmalıyız. İçinde bulunduğumuz koşulların kısıtların olanakların farkında olarak hareket etmeliyiz. Hatta bir süre durmalıyız. Türkiye’de hastalığın etkilerinin ne ölçüde görüleceğini kestirmek kolay değil fakat bu duruma ek olarak askeri bir hareketliliğin yeniden gündeme geleceğini öngörebiliriz. Oğlak burcundaki gezegen yığılması; sınırlarımızı tehdit ediyor. Belli konularda uzlaştık, ateşkese vardık demek bu atmosferi sürdürmek kolay olmayabilir. Sanki sürekli birilerinin masadaki ağırlığı değişiyor, çetin bir pazarlık süregeliyor. Aktörler el değiştiriyor. Bu tablo hemen değişeceğe benzemiyor. Özellikle ay düğümlerinin mayıs ayında ikizler-yay aksına geçişiyle birlikte 5 ila 21 Hazirandaki tutulmalar Türkiye’nin 12 evini harekete geçiriyor. Bu ev hastaneler hapishaneler perde arkası işler dolambaçlı ve elde olmayan konularla ilgilidir. Ülkemizi, toplumsal huzuru sağlığı gösteren Ay da bu evde 29 derece ikizlerde yer alıyor. Bizi hapseden kısıtlayan koşulların artacağını söyleyebiliriz. Bunun kaynağı finansal koşullar, ekonomik kısıtlar olacağı gibi gündemdeki salgın ve savaş tehditti olabilir.

Yakın zamana dönersek, 22 Martta kova burcuna geçen Satürn en azından temmuz ayı başına kadar; buluş, yenilik, icat, bilimsel çalışmalar, yeni teknolojiler, demokrasi, eğitim, kitlesel hareketler, eşitlik, insan hakları, hümanizm ve uzay konularına vurgu yapacak. O yüzden bu geçiş, var olan sorunlarımıza alternatif çözümler bulmamız yönünden destekleyici olabilir. Fakat 1-7 Nisan arasında Mars bir süreliğine ona eşlik ediyor olacak ve Uranüs de bu kombinasyona dâhil oluyor. Bu bir lastiğin her iki yönden çekilmesine benzer, sonuçta gerilim bir noktada artar ve kopar. 8 Nisandaki dolunaya kadar gündemin sürekli değiştiği ve yükseldiğine tanıklık edebiliriz. Bu dolunay Öncesinde 24 Martta da gergin bir yeniay doğuyor, liderlerle ilgili önemli gelişmeleri beraberinde getireceğe benziyor. En azından bizler kişisel sorumluluklarımızı üstlenip hayatımızı ufaltabiliriz, sınırlarımızı yeniden belirleyebiliriz. Öfkeyi korkuyu değil dünya bilincini geliştirebiliriz. Hepimiz biriz ve sürekli etkileşim içindeyiz aslında. Dünyadaki krizin faturasını hangi ülkede yaşıyor, hangi mesleği yürütüyor olursak olalım beraber ödeyeceğimiz apaçık ortada. İyi dileklerimle,

9 Mart 2020 Başak Burcunda Dolunay

1024 676 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yeni haftanın ilk gününe dolunay enerjisi ile başlıyoruz. Bu gece 20.47’de ona merhaba demek için gökyüzüne bakmayı unutmayın.

Dolunaylar, olayların veya fikirlerin büyüyüp geliştiği paylaşıldığı bir zamanlardır. Bir meseleyi katlayıp çekmece koyup, ‘sonra hallederim canım’ demenin zamanı değildir. Hele ki dolunay şimdi olduğu gibi başak burcunda gerçekleşiyorsa! Başak burcu, elemeyi ayrıştırmayı düzeni sembolize eder. Bugünün işini yarına bırakmaz. İşe yarar dişe dokunur işlerin ve ilişkilerin peşindedir. Akıl ve mantık yürütür, çok iyi bir gözlemcidir. O yüzden  zamanın ritmine uygun olarak bugünlerde her ne yapıyorsanız; o konuyu yapış veya düşünüş tarzınızı, rutinlerinizi irdeleme ihtiyacı duyabilirsiniz.

Dolunaylar sorgulamayı ikilemi ve çatışmayı beraberinde getirir. Ay ve güneşin karşı karşıya geldiğinde sorgu sual artar. Hafta boyunca hayatınızı ve ilişkilerinizi nasıl yönettiğinize bir bakın. Size veya başkalarına katkısı olmayan uğraş veya hedefleriniz varsa onlar dikkatinizi çekebilir. Evde işte özel yaşamda bahar temizliği yapmaya başlayabilirsiniz. Vicdan yaptığınız sizi zora sokan kararlarınız ile karşılaşabilirsiniz. Birilerine yardım etmek, bakım vermek, yanında olmak gibi insani vazifeler gündeme gelebilir. Size hizmet etmeyen düşünce-alışkanlıkları geride bırakmak için harika bir haftaya giriş yaptık. Sağlık diyet beslenme spor eğitim uzmanlık-ustalık gerektiren işler ve bu konulardaki detaylar iki hafta boyunca bolca gündemimizde yer alacak. O yüzden hayatın ve zihninizin karmaşasında kendinizi kaybetmemek için bir durup bakın. Sizi oyalayan neler var etrafınızda? Onları nasıl elersiniz? Belki de bir konuda istediğiniz verimi veya faydayı yaratamıyorsunuz? Belki sağlığınız sinyal veriyor, görmezden geliyorsunuz? Vücudunuzun ihtiyaçlarına kulak verin. Merkür’de (dolunayın ertesi günü) geri hareketini noktalıyor, normal seyrine dönüyor. O halde işleri yoluna koymak, aksaklıkları gidermek ve iletişimi hızlandırmak için beklememize gerek yok.

Aynı gün Güneş, hayallerin ve umudun gezegeni Neptün ile birleşiyor. Bir şeyleri elemenin, daha iyisine yer açmak için son kullanma tarihi gelenleri bırakmanın tam zamanı olduğu doğru fakat Neptün’ün işin içinde olduğu durumlarda net olmak çok da kolay değildir. Dolunayın doğası gereği beraberinde getirdiği ikilemin varlığını es geçmeyelim. Bulanıklığın değişkenliğin çok olduğu birkaç gün geçireceğiz. O yüzden su akıp yolunu hemen bulamayabilir. Biraz dolanır, çamura bulaşır belki de bir kayaya çarpar ve hızı yavaşlar, kim bilir? Yani son kullanma tarihi konusunda kafamız biraz karışabilir. Acele etmeyin. Güneş balıkta Ay başak burcundayken, sadece mantık yürüterek verimli sonuçlar elde edemeyiz. Bilinmeyenin gelip kapımızı çalmasına izin verirsek, daha önce gözümüzden kaçan veya göz ardı ettiğimiz konularda farkındalık yaşayabiliriz. Biz gönüllü olmasak da bir şekilde hayat bize esrarengiz bir şekilde net bir bakış açısı kazandırabilir. Dolunay haftasında olayların gidişatının ne yönde olacağını sezebiliriz ancak bunları ‘siyah ve beyaz’ şeklinde ifade edemeyebiliriz. O nedenle ben asla bunu yapmam, bu asla olamaz demeyin. Gündemin sürekli değiştiği, bilgi akışının 7-24 sürdüğü bir çağda yaşıyoruz. Bugünden yarını planlıyoruz. Kendimize ait bir rutinimiz ve planlanmış bir hayatımız var, fakat gerçekte yarın ne olacağını bilmiyoruz. Neptün’ün gökyüzünde etkili bir pozisyonda olduğunda, karşılaştığımız insanları ve önümüze çıkan olayları görmek istediğimiz gibi değerlendirmekten kaçınmak önem kazanır. Gerçek ne? Asıl soru bu ve biz ona ancak adım adım ulaşabiliriz. Biraz daha esnek, özverili iyimser fakat hayalperest davranmayarak !

Sevgiyle,

23 Şubat 2019, Balık Burcunda Yeniay

664 1024 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Bugün akşam saatlerinde güneşi uğurlarken fırsatınız varsa ufka bakmayı unutmayın. Aynı anda doğan yeniaya merhaba diyeceğiz çünkü. Ay, güneş ile aynı derecede yer aldığından onu göremeyeceğiz, ta ki ondan biraz uzaklaşıp ışığını bize göstermeye başlayacağı 27 Şubat gününe kadar.

Ufukta batan güneşe (balıkta) hoşça kal derken tam aksi yönde ufukta yükselen başak burcu enerjisi yeniaya ev sahipliği yapıyor olacak. Astrolojiye göre yükselen burç bizim, batan burç ise diğerleri hakkında bir şeyler anlatır. İkili ilişkilerin, işbirlikleri ve paylaşımların, anlaşma veya fikir ayrılıklarının, dost ile düşmanın, yanında olan ile karşında olanın; özetle sana ayna tutanın hikâyesini anlatır bu eksen. Hayat yolculuğumuzda bize eşlik edenlerin doğasını anlamak için biz illa ki buraya bakarız.

Başak burcunu yöneten Merkür’ün de balık burcunda geri gittiği bugünlerde; odağımız kendimizden çok diğerleri olabilir. Belli bir tema üzerinde daha çok düşünecek, kafa yoracak ve sorgulayacağız. Bir şekilde eskiler, eski mevzular, eyvallah deyip vedalaşamadıklarınızla! Geçmişle barışmak ve onu orada bırakmak için bu hafta harika fırsatlar sunuyor. Özellikle 23-24 Şubat günlerinde Mars’ın güney ay düğümü ile birleştiğini de belirtmek isterim. Bu ikili geçmiş eylemleri aksiyonları önümüze getirebilir. Bu daha önce yaptığın bir eylemin olumlu yansıması olabileceği gibi “daha önce yapmıştın ve bir hataydı aynısını yapma” mesajını taşıyor da olabilir. Evet, önümüzde yeni doğan bir ay var fakat geçmişteki seçim ve olaylar tam olarak yenilenmemize izin vermiyor gibi. Sırtınızı dayayıp kendinizi güvende hissettirenleri veya diken üstünde olduğunuz yerleri, burada bir şey var ama ne dediklerinizi, özveri içinde ilişki kurduklarınızı, büyük bir özlem ile beklediklerinizi, size fazlasıyla şefkat ve ilgiyle yaklaşanları… Tüm bu ilişkileri anlatan çemberden bir adım dışarı çıkıp gerçekte ne olup bittiğini anlama şansınız olduğunu düşünmenizi istiyorum. Tıpkı gündüz gördüğümüz düşlere kısa bir ara vermek gibi. Sözlük anlamını bilmeyenler için, gündüz düşü, uyanık durumda olan kişinin kafasında yaşattığı, içerisinde çeşitli düşüncelerin, isteklerin, hayallerin ve çevresel gerçek olayların birbirine karıştığı canlı hayaller demek.

Gündüz düş görmek, bazen iyidir. Kendinizi iyi hissetmediğiniz veya ait olmadığınız yerlerden sizi kurtarır. Zihniniz başka şeylerle meşgul olur. Bazen ise sadece bir kaçışa hizmet eder, gerçekten ve andan uzaklaştırır. Bu ayrımı göz önünde bulundurarak bakın biraz çevrenize ve ilişkilerinize. Mevsim olarak balık burcu bitişi anlatır. Bahardan önce, doğanın uyanmaya başlamasından hemen önce gelir ve burçların sonuncusudur. Bu döngü sırasında geleceğe yönelik yeni planlar şekillenmeye başlar. Bir yandan da eskilere veda edilir; olmayacak olanlara, bitenlere yönelik bir sondur. Bu mevsimi karşılamak ve faydalanmak için, doğanın içinde zaman harcamaya gayret edin. Biraz spontane davranın, plan ve hedefleriniz olabilir, bir şeylerin peşinden çok koşturuyor olabilirsiniz gayet doğal. Fakat gündelik yaşamınızda biraz diğer olasılıklara kapı aralamayı deneyin. Çok ısrarcı olmayın. Doğada dağlar buzların eriyip gitmesine nasıl fırsat tanıyorsa sizde içinizde bir yerlerde katılaşmış olanın yitip gitmesine izin verin. Yeniay geçmişi geçmişte bırakıp, yeniyi tasarlamak için doğuyor unutmayın.

Sevgiyle,

9 Şubat 2020, Aslan Burcunda Dolunay

1024 768 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Dolunaylar hayatın içinde, süre giden gündelik akışımızda, görünür olmayan konuları ortaya çıkarması ile meşhurdur. Karanlıkta kalan ve/veya henüz olgunlaşmamış meseleleri gün yüzüne döker. Böylece karanlıkta bir şey kalmaz. Soru işareti yaratanlarla ilgili son dakika gelişmeler bugünlerde illaki kapıyı çalar. Böylece, Ay dolunay fazına ulaştığında, biz belli bir konuda aksiyon almaya, karar vermeye yöneliriz. Bir değerlendirme ve eleme süreci içine gireriz. Neyi sürdürüp devam edeceğimiz ile neyi hayatımızdan çıkarmak istediğimize karar veririz. Bu bir düşünce veya inanç olacağı gibi, kişisel bir mesele, alışkanlıklar, aşk yaşamı, kişi/kişiler veya bir proje olabilir.

Dolunay 9 şubat sabahı 10.33’de Aslan burcunda gerçekleştiğinden, gelişmelerin bu burç doğasında olmasını bekleyebiliriz. Aslan burcu yaşama sevinci, güçlü iradesi ve benmerkezciliği ile bilinir. Olumlu anlamda hayatımızda bazı konularda daha çok “ben” dememiz, kendimize ve arzularımıza öncelik tanımamız gerektiğini fark ettirecek olaylar içine çekilebiliriz. Merkür’ün de özverili balıkta hareket ettiği bugünlerde bazı konularda kişisel meselelerimizi diğerlerinden daha geride tutuyor ve erteliyor olabiliriz. Kendimizi önemsemeli ve bolca kucaklamalıyız. Ne de olsa kendimizi sevdiğimiz ölçüde başkalarını ve hayatı sevebiliriz, öyle değil mi?

Yaşam sevincimizi, içimizdeki çocuğu ve neşemizi artıracak, hayatı daha keyifli kılacak uğraşları hayatımıza sokabiliriz. Aşk hayatımız ve ilişkilerimiz konusunda bir değerlendirme içine girebiliriz. Ay’ın Mars ile olan keyifli açısı; duygularımızın kolayca ateşlenip etkilendiği bir dolunay yaşayacağımızı gösteriyor. Çekimin gücü hızlı kararlar almamıza, daha cesur hareket etmemize neden olabilir. Bizim olana sahip çıkmak yönünde koruyucu-sahiplenici bir adım atabiliriz.

Kişisel girişimler, size özel proje ve iş fikirlerini lanse etmek için bu dolunay oldukça destekleyici. Size ait olan’ ben yaptım’ dediğiniz uğraşlara öncelik verin. Eve yaşadığınız yere ait tasarım tadilat işleriniz varsa onlara da hız verebilirsiniz.

Güneş kovada Ay da aslandayken, arkadaşlar, iş arkadaşları ve gruplar içinde, sosyal faaliyetlerde bir adım önde olmak öncelik kazanmak isteyebilirsiniz. Bugünlerde ekipten biri olmak değil lideri olmak sizi daha çok mutlu edebilir. Aslında ilişkilerdeki dengede bir nevi tahterevalliye binmeye benzer. Belki yukarı çıkma sırası sizdedir belki de karşı tarafın yukarı çıkması konusunda cesaret vermeniz gerekiyordur. İhtiyacınız olan, önde olmak mı yoksa birilerinin öne çıkması konusunda destek olmak mı? bu konuyu bugünlerde bir düşünün!

Olumsuz anlamda ise, bazı meseleleri fazla önemsediğinizi aslında o kadar önemli olmadığını görebilirsiniz. Kişi ve süreçleri kişisel alıyor, boş yere inciniyor, gurur yapıyor, alınganlık gösteriyor olabilirsiniz. Bazen diğerlerini ve etrafımızda olup bitenleri sadece kendi bakış açımız ve önceliklerimize göre yorumlarız. Merkezde kalmakta, diğerlerinin bizimle aynı fikirde ve yolda olması konunda ısrarcı oluruz. Başkalarının düşünce ve duygularını fark edemeyebiliriz, gözümüz gönlümüz görmez olur. İsteklerimizi erteleyemez, sınırlarımızı doğru koyamayız. İsteklerimizin peşinden giderken diğerlerinin özgürlüklerini, sınırlarını zedeleriz. Dürüstlüğü ile tanınan aslan enerjisine uygun olarak, bugünlerde duygularınızı dürüst ve direkt ifade etmeye çalışın, samimi olun. Meseleleri bu yöntemle daha hızlı çözebilirsiniz. İnsanlar üzerinde etkili ve güveniliri bir intiba yaratabilirsiniz. Sevgiyle,

10 Ocak 2020 Yengeç Burcunda Ay Tutulması

577 1024 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

10 Ocak Cuma akşamı 22.21’de yengeç burcunda Ay Tutulması gerçekleşiyor. Ay doğası gereği feminen konuları öne çıkarır. Hangi cinsiyeti taşıdığınıza bakmadan, bugünlerde, evrenin içimizdeki dişiyi uyandırdığını söyleyebiliriz. Derinliğimiz artar, sezgilerimiz açılır, duygusal yanımız baskınlaşır. Ayrıntılar önem kazanır, içimizden gelen sesin düzeyi artmaya başlar,  frekansı değişir. Hislerimiz kuvvetlenir, hassasiyetlerimiz artar. Bu tutulmanın duygusal yanı ve derinliği ile meşhur yengeç burcunda olacağını düşünürsek soğuk bir kış gününde içimizi ısıtacak kuvvetli bir ateş yakmamız yararımıza olur, diyebilirim. Yengeçteki duyarlı Ay’ın tam karşısında yer alan Satürn ve Plüton uzun süren soğuk ve hoyrat bir kış gibi üzerimize çökebilir, çünkü.

Yengeç; aidiyet ve güvenlik temaları ile yakından ilgilidir. Güvenli bir ev, güvenilir ve sevgi dolu ilişkiler, dostluklar, komşular, aile, yakın ilişkiler, beraber zorlukları aştığınız iş ortaklıkları-çalışma arkadaşları, çocuklar… tüm bu yakın ilişkiler ağını değerlendirme ihtiyacımız doğabilir. Ay tutulmaları sırasında duygusal hassasiyetlerimiz ve beraberinde bu konularla ilgili farkındalığımız artar. Bir anda yeni bir gerçeğe uyanmış gibi hissederiz. Bu nedenle ay boyunca ilişkilerimizdeki dengeyi, güven ve sevgiyi sorgulamamız pek de şaşırtıcı olmaz. İş ve özel ilişkilerimizde karşılıklı olarak değerlendirmeler içinde olacağız. Hem kendimizi ve hem diğerlerinin hayatımızdaki yerini ağırlığını önemini yeniden değerlendireceğimizi gösteriyor yengeç burcundaki Ay Tutulması.

Bugünlerde daha çok kendinizle, duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarınızla ilgilenin. Öncelikli olarak iyi ve güvende hissetmek için neye ihtiyacınız olduğunu sorun kendinize. Bir süreliğine sessiz bir alan yaratın, kısa molalar verin. Başkaları için bir şey yapmak, var olan bir düzeni sürdürmek sizi yormuş yıpratmış olabilir. Belli konularda katılaşmış, esnekliğinizi duyarlığınızı yitirmiş olabilirsiniz.  Bizleri incittiği halde bazı koşulları sürdürmeye çalışmanın ne kadar yorucu bir çaba olduğunu bugünlerde daha net görebiliriz. Başarılı olmak, iyi olmak, güvenilir olmak, isimler ünvanlar etiketler… nasıl olunması gerekiyorsa öyle olmak konuları ile kişisel ihtiyaçlarımız arasında sıkışmış hissedebiliriz. Üstlendiğimiz sorumluluklar mecburiyetler yıpratıcı olabilir. Duygusal ilişkilerimizde sanki her an kopacak bir ipin üstünde yürür gibiyiz.

Yalnızlık ve yetersizlik duygusu ile de yakın ilişki içinde olan bu tutulma döngüsü, korunmaya ihtiyacımız olduğu hissini artırabilir. Ay’ın Satürn ve Plüton ile karşı karşıya oluşu yetersizlik kopukluk eksiklik temalarını uyandıran olay ve ilişkiler içinde olabileceğimizi anlatıyor. Bir şekilde iç dünyamızda işler yolunda gitmiyor ve bu durum artık dışarıya da yansıyor diyebiliriz. Yaşananları geri plana atıp yola devam etmekle bu duyguların gerçekliği ile yüzleşmek arasında gidip gelebiliriz.

Astrolojik bakış açısında; yengecin kabuğu, oğlağın da sınırları bir kalkan vazifesi görür. Yengeç incineceği kaygısı ile kolay kolay kimseye kabuğunu açmaz. Yakın dostum dediği içini sırrını döktüğü yarasını paylaştığı insan sayısı azdır. Oğlak ise, dünyanın tehlikeli bir yer olduğunu düşünür ve kendine yüksek ve kalın duvarlar örer, sırf güvende olabilmek için. İçeriye alacağı kişi için güvenlik soruları çoktur, ellerinde bir ‘check list’ ile gezerler. Nasıl olunması gerektiğine dair standartları vardır. Ay tutulması bu iki burcun baş rolde olduğu bir sahnede gerçekleşiyor. Yani bu dönemde sıkı bir değerlendirme içindeyiz. Karar vermek, belirsizliği netleştirmek adına adımlarımızı sağlamlaştırmak istiyoruz. Tehlike içindeyiz, bizi kaygılandıran temalar var.

Özellikle bugünlerde (6-14 ocak) doğan bir oğlak burcu iseniz veya yengeç/terazi/koç ‘un ortalarında doğduysanız tutulma sizi daha güçlü etkiler. Diğer burçlar için hafif şiddetli bir etkisi olduğunu söylemem yerinde olur. Farkındalık ve çaba içinde olmak, sanırım bu dönemin anahtar sözcükleri. Duygusal açıdan hassasiyetlerimizi görüp yok saymadıkça kendimizi koruyacak güvenli bir yaşam alanı yaratma şansımız da artar. Elbette onları ifade etmek, dile dökmek, duygularımıza dışarıdan bakabilmek, ilişkilere sağduyu ile yaklaşmak bizi ileriye taşıyacak diğer adımlardan. Tutulmanın etkilerinin en yoğun olduğu ocak ayı boyunca, yapıcı ve sevgi dolu bir farkındalık içinde kalabilmemizi dilerim. 

Sevgiyle, 

2020 Yılında Burçlar

1024 508 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Her yeni yıla umutlar ve bekleyişler içinde giriyoruz. Bir önceki yıl yapmaya fırsat bulamadığımız isteklerimizin bu yıl hayat bulmasını arzu ediyoruz. Eminim duymuşsunuzdur, harika bir deyiş vardır; “evren düşünceyi değil hareketi sever ve destekler” denir. Öyleyse 2020 yılında düşüncelere değil eyleme geçmeye ağırlık verin, yani bir adım atın. Sonra bir adım daha. Sadece adımlarınızı ölçülü atın ve inandığınız şeyleri yapın. Hayat görüşünüz, eylemleriniz ve seçimleriniz ile mutlaka paralel olsun. İdareten iş yapmayın, ilişki kurmayın. Öylesine değil hakkını vererek geçirin zamanınızı. Yaşamak istediğiniz dünyanız ne ise, onu inşa etme senesinde olduğunuzu düşünün. Öylesine yaşamayın, geçiştirmeyin 2020 senesini. Çok iddialı bir giriş yaptığımın farkındayım ama dayanak noktalarım da çok sağlam.

Yeni yılın ilk yarısında gökyüzünde toprak elementi vurgusu çok baskın olacak. Gündeminizde olan konuları uygulamaya, üzerinde çalışmaya ve sadece o meselelere yoğunlaşmaya bakmalıyız. Çünkü yılın ikinci yarısında bunu yapmaya fırsat bulamayabilirsiniz. Ocak ve Temmuz aylarında oğlak-yengeç burcunda gerçekleşecek tutulmalar, önemli gezegenlerin (Jüpiter, Satürn, Plüton, Uranüs) toprak elementi burçlarında oluşu yıl boyunca daha tedbirli akılcı planlı olma ihtiyacımızın artacağını gösteriyor. Tutulmaların yengeç burcundan çıkıp ikizler burcuna kayacağı 2020 Haziran ayı ile birlikte bilmenin, bilgi sahibi olmanın bize iyi geleceğini ve sakinleştireceğini söyleyebilirim. Haziran, Kasım ve Aralık aylarında düşünmeye ve öğrenmeye ağırlık verebilirsiniz. Kendimizi geliştirmek, yeni bilgiler edinmek, eğitim almak, uzmanlaşmak, bilgi,  iletişim, seyahate dayalı bir iş kurmak veya bildiklerinizi paylaşmak, yazmak için 2020’nin ikinci yarısı harika olacağa benzer! Son olarak Mayıs ayında Venüs, Eylül de ise Mars geri gidiyor. Bu yıl bahar aylarında başlamaktan çok bir şeyleri tamamlamak ve sorun çözmek ile uğraşacağız.

23 Martta Kova burcuna geçen Satürn ise, bizlere gelecekten öncü bir mesaj iletiyor olacak. Sadece Temmuz ayına kadar bu burçta kalıp oğlağa geri dönen bu güçlü gezegen, Aralık ayında Jüpiter ile birlikte kova burcuna tam olarak geçecekler fakat henüz oğlak ile işleri bitmedi. O yüzden bir bakın bakalım ilkbahar döneminde sizi çağıran ses neyin sesi?  

2020 Yılında Burçlar

Sizler için hazırladığım ipuçlarından daha iyi faydalanabilmeniz için yorumları, önce yükselen burcunuza sonra öz burcunuza göre okumanızı öneriyorum. Yeni yıl beraberinde sağlığı neşeyi ve hayallerinizi gerçekleştirebilme fırsatını getirmesini dilerim. Sevgiyle,

Yükselen Koç: iş yaşamında fırsatlar ve beraberinde getirdiği yeni sorumluluklar var. Ev ve iş yaşamı arasında dengeyi iyi kurabilirseniz önemli sıçramalar yaşayabilirsiniz. Sektörel değişiklikler, üst düzey yöneticiler ile kurduğunuz güçlü-iyi ilişkiler, geliştirdiğiniz öneri ve projeler, eğitim ve seyahatler yolunuzu açabilir. İş ve özel yaşamınızda öğrenecek geliştirecek ve kendinizi güçlendirecek çok şey var. Tüm bunlar olurken yakın çevrenize, ailenize gereken ilgiyi ve özeni göstermeyi ertelemeyin. Taşınmak ev veya şehir değiştirmek gibi değişikliklere gitmeniz de mümkün. Eğitim almak, yüksek lisans yapmak veya yurtdışı ile iş-ilişki ağı kurmak için yılın ikinci yarısı harika.

Yükselen Boğa: uzaklar sizi çağırıyor. Yurt dışı yabancılar seyahatler yolu ile yeni fırsat ve kaynaklara ulaşabilirsiniz. Bu sene ilginizi çeken konulara eğilin, merakınızı uyandıran konularda eğitim alın, kurslara katılın, seyahatlere çıkın. Uzaklarda fırsat var. Başkalarından duyup öğreneceğiniz çok sayıda konu var. Medya yayıncılık reklam işleri eğitsel uğraşlarda önünüz açık. Yılın ikinci yarısı parasal konular ve yatırımlar ağırlık kazanıyor olacak. Paraya çevrilecek fikirler projeler önünüze çıkabilir. İş kurabilirsiniz. Ama bunun için önce bilgiye, iletişim kurmaya ihtiyacınız var.

Yükselen İkizler: yeni yılda ortak paylaşımlar, kaynaklar sizi uğraştırmaya devam ediyor. Aynı zamanda asıl zenginlik ve fırsatlarda burada! Toprak işleri, miras, tazminat, banka ve sigorta işlerinde elimden gitti ya da buradan bir şey çıkmaz dediğiniz konular sizi yanıltabilir. Yılın ilk yarısı alacakları temin edebilir, yeni bir kaynak yaratabilirsiniz. İsraftan uzak olabildiğince adil bir tutum içinde kaynaklarınızı yönetmeye ve paylaşmaya bakmalısınız. 2020 yılının ikinci yarısında ise başkaları ile birlikte hareket etmenizde fayda var. İşbirliği içinde olmak yeni insanlarla tanışmak size avantaj katıyor. Ayrıca aşk yaşamı ve ikili ilişkilerde şanslı bir döneme giriyorsunuz.

Yükselen Yengeç: ikili ilişkiler bu yılda önemli olmaya devam ediyor. Bir eleme sürecinden geçiyor olabilirsiniz, kendinizi ihmal etmeyin ve ihtiyaçlarınıza kulak verin. Daha çok kendinize zaman ayırmaya, sağlığınıza özen göstermeye bakmalısınız. Eş dost ortak veya ilişki içinde olduğunuz insanlarla olan paylaşımlarınızda daha açık cesur olmaya, kendinizi açmaya bakmalısınız. Bir şeyleri sürdürmek, kopmamak istiyorsanız onları ve kendinizi yenilemeye bakmalısınız. Yılın ikinci yarısı iş yaşamında değişimler yaşayabilirsiniz. Nasıl bir işte hangi koşullar altında çalışacağınız konusu önem kazanacak.

Yükselen Aslan: Yeni yılda çok çalışan çaba harcayan yepyeni bir düzen kuracakların en başında aslanlar var. Hem iş hem özel yaşamınızda sorumluluklarınız artıyor. Gündelik düzeniniz rutininiz çevreniz değişiyor. Daha çok rekabete girebilir, kendinizi ispat edebilmek için fazla mesai yapabilirsiniz. Diş kemik ve iskelet sistemi ile cilt hastalıklarına karşı yıl boyunca açıksınız, spor yapın ve iyi beslenin. Yılın ikinci ayrısında yeni insanlarla tanışmaya, aktivitelerde olmaya önem verin. Hayallerinizi gerçekleştirmek için bulunduğunuz çevreyi yenilemeniz şart.

Yükselen Başak: yeni yılın en şanslı burçlarındansınız. Yıl boyunca kendinizi geliştirmek için fırsatlarla karşılaşacaksınız, gözünüz açık olsun. Eğer çocuğunuz varsa odağınız yıl boyunca onun üzerinde olabilir. Onu sınavlara hazırlamak, önüne çıkan engelleri aşmasında destek olmak veya ilişkinizde varsa sorunları çözmek için güzel çözümler üretebilirsiniz. Evli değilseniz uzun süreli bir aşk ilişkisine hazır olun. Bebek sahibi olmak içinde bu yıl oldukça destekleyici bir sene. Diğer taraftan yapmaktan keyif aldığınız ama başaramam iyi olur mu bilemiyorum dediğiniz bir ilgi alanı ile çokça meşgul olabilirsiniz. Yılın ikinci yarısı bu konuyu işe çevirmeyi bile düşünebilirsiniz. Bolca hareket halinde olacağınız bir sene geliyor.

Yükselen Terazi: yükselen teraziler hayatlarını inşa etmeye bu yılda devam ediyorlar. Attıkları adımlar bu yıl iyice yerine oturacak. Yeni bir yere taşınmak, yeni bir iş kurmak veya işe başlamak, aile ilişkilerini düzene sokmak konuları yine gündemde olabilir. Bu konularda bir hazırlık, ön çalışma içinde olabilirsiniz. Zorluklar ve sürecin kendisi sizi yıldırmasın, pes etmeyin. Kendinizle ve çok yakınlarınızla birlikte olmaya, zaman ayırmaya özen gösterin. Yeniden doğacak ve kendini keşfedecek olanlar arasında ilk sıralardasınız 2020 yılında. Onun için neyi isteyip istemediğinizi iyi düşünün ve yılın ikinci yarısında dışarıya açılmaya hazır olun. Harekete geçme ve dışarıya açılma zamanınız geliyor. Uzaklar, yeni yerler diyarlar insanlar keşfedilecek konular sizi çağırıyor.

Yükselen Akrep: ilgi duyduğunuz bir konuya yoğunlaşmak, eğitim almak, yazmak-çizmek, düşüncelerinizi hayata sokmak için harika dönemdesiniz. Bazılarınız önemli sınavlar veriyor, kitap yazıyor veya tez hazırlıyor olabilir. Kardeşiniz veya kuzenlerinizle çokça meşgul olabilirsiniz. Düşünce iletişim ve ilişkileri yürütme tarzınız değişiyor yeni yılda. Söyleyecek çok sözünüz görüşünüz var fakat bir süredir çekiniyor korkuyor hatta hareket edemiyor gibisiniz. Kendinizi anlatma biçiminizi, iş ve ilişkilerinizi yürütme şeklinizi yenilemeye bakın. Bunun için eğitim veya danışmanlık almak söz konusu olabilir. Yılın ikinci yarısında parasal konular, alışverişler, yatırımlar önem kazanıyor. Tek başına değil başkalarıyla işbirliği içinde olmaya bakın. Bu yüzden kiminle nasıl konuştuğunuz, kendini nasıl ifade ettiğiniz çok önemli! Cebinizdekiler aklınızdakiler tek başına ihtiyaçlarınızı karşılamayabilir, güç birliği yapmaya bakmalısınız.

Yükselen Yay: Bu yılda parasal konularda ve harcamalarda tasarruflu olmaya devam edin. Sizin için kıymetli olan, belki de fikren size ait olan, fark yaratan henüz gün yüzüne çıkmamış paraya çevrilmemiş projelerin peşindesiniz. İş kurabilirsiniz, yeni fırsatlar tekliflerle karşılaşabilirsiniz. Bu yıl geleceğinize, gelecekte kuracağınız önemli iş ve özel ilişkilere yatırım yapıyorsunuz. Yılın ikinci yarısı parasal konuların yanında ikili ilişkilerde önem kazanıyor. Eşiniz dostunuz arkadaşlarınız varsa iş ortağınızın size olumlu katkıları olacak. İyi ki hayatıma girmiş dediğiniz güzel dostluklar, ilişkiler kurabilirsiniz. Evliliğiniz güçlenirken, bekar olanlarda uzun vadeli bir birlikteliğe evet diyebilir. Ön yargılı olmayın, yeni fikir ve önerilere açık kalın yeter!

Yükselen Oğlak: ikili ilişkiler, ortaklı işler bu yılda önemini korumaya devam ediyor. Başkalarından öğreneceğiniz çok şey var, yeter ki dinlemeye açık olun. Destek almaya gönüllü olun. Oğlakların güçlü savunma mekanizmaları vardır, kolay kolay kimseye güvenmez ve hayatlarına almazlar. Hayat bir süredir karşınıza güzel insanlar çıkarıyor. Olumsuz ilişkiler ise birer birer kendini gösteriyor ve onlardan sıyrılmak için size fırsat sunuyor. Yılın ikinci yarısı gündem daha çok iş yaşamına kayıyor olacak. Gündelik düzeniniz rutinleriniz ne iş yaptığınız nasıl ve kiminle çalıştığınız tüm bu rutin değişmeye başlıyor. Ev veya iş değişikliği gündeme gelebilir. 2020 yılının ikinci yarısı oldukça yoğun geçeceğe benziyor. Bolca seyahat, eğitsel uğraşlar, yazışmalar, konuşmalar içindesiniz. Sağlığınıza özen gösterin, iyi beslenin ve spor yaparak vücudunuzu güçlendirin.

Yükselen Kova: yaklaşık iki yıldır elinizde kazma kürekle dolaşıp çok çalıştınız, hatta hayatın keyifli yanlarından uzaklaştınız. İş yaşamı, ev yaşamı, anne-baba olmak, birinin sorumluluğunu üstlenmek, elde olmayan sorunlar… bunların hepsi sizi biraz geride tuttu. Bu esnada dış dünyada aradığınızı bulamadınız ama kendi içinizde bir zenginlik ve huzur ile karşılaştınız. Güçlendiniz. Bu yılda başkaları için yapabilecekleriniz olabilir. Bir şekilde yıl boyunca özveri gayret ve fedakarlık içinde olacaksınız gibi görünüyor. Yılın ikinci yarısında ise bu atmosfer değişiyor. Gezmek eğlenmek hobi ve spor aktivitelerine yönelmek hayatta sizi mutlu eden ne varsa onları daha çok yapabilmek için fırsatlarınız artıyor. Artık hafifliyorsunuz. Yalnız olanlar aşık olabilir, anne-baba olmak isteyenler içinde destekleyici bir dönem.

Yükselen Balık: sosyal çevreniz birlikte zaman geçirdiğiniz insanlar ve hayalleriniz değişim göstermeye devam ediyor. Ortak bir çalışma veya birliktelik içinde olduğunuz insanları denemeden geçiriyor gibisiniz. Güzel zaman geçirmekten çok; birlikte ne yaparız, nasıl fayda ve katkı sağlarım konusu hep akınızda. Sadece kendiniz için değil diğerleri içinde ortak bir hareket içine girebilir, siyasi veya gönüllü bir çalışma içinde olabilirsiniz. İlişkiler ve işbirlikleri sizi güçlendiriyor, bu gücü iyi kullanın. Yılın ikinci yarısı ise, ev ve aile yaşamınız önem kazanıyor. Taşınmak ve iş değiştirmek söz konusu olabilir. Uzun vadeli bir yatırım yapabilir, ev alabilirsiniz. Yuva kurmak, aile ilişkilerini güçlendirmek, evde daha çok zaman geçirmek size mutluluk verebilir. İlişkilerinizi güçlendirme, bağlarınızı kuvvetlendirmeye bakmalısınız.

Aylin İleri,
Danışman Astrolog