Posts By :

aylin

15 KASIM AKREP YENİAYI

1024 683 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Yeni bir Ay doğumu döngüsüne bu sabah başlıyoruz. Bu kez ev sahibemiz krizleri fırsata çevirme becerisiyle bilinen Akrep burcu!

Güneşin geç doğup daha da erken batmaya başladığı bugünlerde, doğadaki bitki örtüsü kış hazırlıklarını tamamladı. Yapraklar ve çiçekler birer birer döküldü, bazı dallar kurudu, özetle çürüme mevsimi başladı. Artık hiç biri güzel görünmeye, bizi büyüleyen kokularını yaymaya çaba harcamıyor. Sadece hayatta kalmaya odaklanıyorlar. Doğa ölüm-yaşam döngüsünü sürdürmek için köklerine toprağın altına dönerken bizlerde bu içe dönüş mevsimine uyum sağlamaya bakmalıyız.

İçe dönmek daha çok kendinle meşgul olmayı ve cesur davranabilmeyi gerektirir çünkü içeride bizi ilk başta karanlıklar karşılar. Öte tarafa attığımız çözülmemiş meseleler, gün yüzüne çıkmamış gömülü duygular. Bunlarla yüzleşip geride bıraktıkça içerideki ışık artar ve kendimizi görmeye başlarız, hem de olduğumuz gibi. Fakat yüzleşme tamamlanmadan dikkatimizi dışarıya vermeye devam edersek içimizdeki az ışıkla ve bol gölgeyle yol alma mücadelesi bizi çok zorlar. Hafifleyemeyiz. Görüşümüz bulanıklaşır. İnsan karanlıklar içindeyken ışığa bakmakta zorlanır.

O yüzden akrep mevsiminde hep şunu düşünürüm; bizi büyüleyen o güzelim boylu poslu ağaçları, meyve veren güçlü dalları, mis kokulu seyrine doyulmayan çiçekleri … şimdi hepsi bir kuru dal sadece. “Kimsin sen ?” sorusunun yanıtı bu mudur acaba? Tüm gücünle çıplak kalabilmeye cesaret edebilmek! Kuyruğu her daim dik tutmaktan vazgeçmek. “Oh be, benim de çiğ kalmış olgunlaşmamış yanlarım var işte” diyebilmek. Doğayı gökyüzünü ve insanı bir bütünlük içinde değerlendiren astrolojinin felsefesine göre şimdi bizler de bu döngünün getireceği yüzleşmelere, çürümeye, kuru bir dal gibi kalmaya hazır olmalıyız. Çünkü zamanı geldiğinde yeniden çiçek açacağız. Zamanı geldiğinde bıraktıklarımız, yitip gidenler, bir türlü olduramadıklarımızın yerine yenisi gelecek. Eğer bu bitiş-oluş evresine izin verirsek fırsatlar yakalayacağız.

Yeniay ile birlikte gökyüzünde aktif olan gezegen etkileşimleri bizlere; ilişkilerde dengeyi ve bağışlamayı öğrenmek, üzüntü veya yas içinde olmayı anlamak-deneyimlemek, acı çekerek eskiyi bırakmak, boyun eğmeyi ve teslimiyeti öğrenmek gibi hikayelere açık olabileceğimizi anlatıyor. Bunlar yaşamınıza etki edecek büyük meseleler olabileceği gibi günlük akışta yaşanan ama bizim çok anlam yüklediğimiz olaylar da olabilir. O yüzden bu süreçte baki olanla olmayanı ayırt etmek işin püf noktasıdır diyebiliriz. Aklınızda olsun akrep, astroloji sembolizmasında; ölüm-yaşam döngüsünü, alma-vermeyi, iç içe geçmiş grift ilişkileri ve haliyle cinselliği, güç savaşlarını, manipülasyonu, güven problemlerini, gizemleri, sırları anlatır. Çünkü insan hep çiçek açmak ister, yaprak dökmekten kaçar korkar. Bu güçlülüğü ölümsüzlüğü korumak için manipüle eder, başkasının sınırlarını ihlal ederek sınırlarını aşar, kendince savaşır kaybetmemek için hem de zamanın enerjisine karşı! Bugünlerde önünüzde duran problemleri veya meseleleri, siyah beyaz olarak görmeden nasıl çözerize odaklanmak iyi bir fikir olabilir. Olaylar veya insanlar tek başına çok iyi veya çok kötü değildir, hem kötü hem iyidir.

Bu sene son kez yaşayacağımız 30 Kasım-14 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek tutulmalar öncesinde biraz derinleşmek hafiflemek kabullenmek bizlere kesinlikle iyi gelecek. Yeni hikayelerin başlangıcı çoğunlukla bir kapanışın sonrasında başlar. İkizler-Yay burcu temalı tutulmalar bizlere “inanmak yerine bilmeyi öğrenmeyi seç diyor”, şimdiden sizlere bir ipucu yollamış olayım.

İyi dileklerimle,

MERKÜR GERİ GİDİYOR

849 565 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Merkür 14 Ekim günü akrep burcunda geri gitmeye başlayacak. Bir gezegen astrolojik açıdan neyi ifade ediyorsa, o konularda yavaşlama gecikme ve kafa karışıklığı yaşamayı bekleriz. Söz konusu Merkür olunca asıl yapmak istediği; hayata ve kendinize olan bakış açınızı yenilemektir. Başka gözlerle ve yöntemlerle ilerlememizi bekler. Akıl ve mantık yürütme biçiminizi yenilemenizi ister. Bu nedenle hayatın belli alanlarını bulandırır, aksatır. Böylece durup “ne oluyor, kaçırdığım, atladığım bir şey mi var” demek zorunda hissederiz.

Henüz o aşamaya gelmedik, önümüzde yaklaşık 10 gün var. Akrepteki Merkür şimdilerde merakımızı artırmaya başlamış olmalı. Olayların öteki yüzünü, gerçeği, sırları bilmek isteyebiliriz ya da biz istemesek de gerçekler bir şekilde önümüze düşebilir. Bize hoş gelen, güzel olandan çok ilgimiz sorunlara ve tedirginlik yaratan konulara kaymaya başlamış olabilir. Sonuçta bize olgunluk katanın; hayatın iyi yanları yanında hoş olmayanlarla paralellik gösterdiğini hepimiz biliyoruz. Neyi halının altına süpürürsek en çok o bizi yoruyor. Merkür 27 Eylülde akrebe geçti, o günden bu yana kısa bir zaman olsa da özel yaşamınızda neler oldu bir bakın. Düşünceleriniz aklınızdan geçenler zihinsel olarak çaba harcadığınız konular neler?

Merkür geri giderken, hayatın eski ritminde akmasını ister ve şartları zorlarsanız böyle dönemlerde sıkışmış ve engellenmiş hissedebilirsiniz. Onun yerine olayları biraz ağırdan alın, yavaşlayın. Çekmeceleri açın düzenleyin, dosyaları toparlayın. Kısaca iletişim ve bilgi alış verişi yaptığınız araç ve kaynakları elden geçirin. Yarım kalan işlere odaklanın. Söylemediğiniz sözlere düşüncelere bir bakın. Bir süredir sizi bekleyen kaçındığınız konularla ilgilenin. Aslında böyle dönemlerde sanılanın aksine çok sayıda iş tamamlanır, geçmişin hesapları kapatılır.

Bu süreçte zihninizi boşaltmak, temizlemek size avantaj katar. Yürümek, araba kullanmak, bisiklet sürmek, seyahat etmek, tarafsız bir dostla veya terapistle konuşmak, yazmak, okumak, yemek yapmak… Önerim, sizi rahatlatan her ne ise ona daha çok zaman ayırın. Yeter ki zihninizi açan özgürleştiren bir eylem olsun!

Merkür sadece akrepte geri gitmiyor, 28’inde terazi burcuna geçiyor ve 3 Kasımda geri gidişini tamamlıyor. Yaklaşık bir hafta sonra ayın 11’inde yeniden akrebe geçiyor. Gökyüzünde gerilemeye başladığı dereceye gelişi ise, 19 Kasımı buluyor.

Bu geri gidişte iki farklı halden geçeceğiz. İlki akrebin doğasına uygun olarak biraz karanlık ve depresif olabilir. Kendimizde ve/veya başkasında sevmediğimiz yanları bu süreçte fark edebiliriz. Kaçındığımız duygular, düşüncelerimiz kullandığımız sözcükler vasıtasıyla su yüzüne çıkar. Örneğin; çaresizlik, kıskançlık, güçsüzlük, intikam, öfke, derin bir yas gibi. Ayrıca, bu süreçte işleyen olayların ilişkilerin perde arkasını öğrenebilir, belki de kaçındığımız gerçekle karşılaşabiliriz. 

2.perde de ise sahneye terazi burcu çıkıyor. Elimizde yüreğimizde ve aklımızda olanları nasıl bir araya getireceğimiz önem kazanacak. Bu verileri yaşanmışlıkları ne yapacağız ve sonrasında nasıl bir şey olmasını arzu ediyoruz? İnkâr ettiğimiz ya da bizden gizlenmiş olanları öğrendikten sonra, olayların ve kişilerin olumlu yanlarını yakalamak doğru karar verirken çok kıymetli. Gece ve karanlığın eşit olduğu zamanı, dengeyi anlatan terazi bunun için çatışır, pazarlık eder. Ötekinin gözünden bakar. Sadece uyum için bu dönem bir şeylere evet der geçerseniz, Merkür’ün yeniden akrebe geçtiği 11 Kasım sonrasında huzursuzluklar yeniden başlar. 

Merkür’ün geri gittiği 21 gün boyunca “iyi ve kötüyü” beraber değerlendirerek iç huzurumuzu yakalayacak bir orta yol bulmak, işin özü gibi görünüyor. Özetle, o güne kadar bir harmanız hepimiz!

İyi dileklerimle,

MARS GERİ GİDİYOR

469 304 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

28 Hazirandan bu yana Koç burcunda ilerleyen Mars 10 Eylül gecesi geri gitmeye başlıyor, ta ki 14 Kasıma kadar! 

Mars Gerilemesinin Dersleri Neler Olabilir?
Hayatta kalmak, zorluklarla mücadele ve cesaretin sınanması

Neden Önemli?
Çünkü Mars, hayatta kalmak, cesaret edebilmek, başlayabilmek, yola koyulmak, adım atmak, kendini korumak ve savunmak ile ilgili bir gezegendir. O geri gittiğinde onun sembolize ettiği konularda yalpalama yaşayabiliriz. Stres kat sayımız artar. Kendimizi tetikte hissederiz, çeşitli nedenlerle bir süreliğine güvende ve güçlü hissetmek zorlaşabilir. Durmamız gereken yerde koşabilir, gardımızı alıp beladan sıyrılacakken hedef haline gelebiliriz. 

Yaz Aylarında Neye Başlamaya Cesaret Ettiniz?
Bu dönem atılan adımlar ile ilgili testlerden geçeceğiz. Böylece onların gerçekten bize uygun olup olmadığını göreceğiz.

Zamanlama ve Olayların Konu Başlıkları Neler Olabilir?
Mars-Satürn karesi (30 Eylül), kararlılığımızı sınayacaktır. Önümüze engeller çıkabilir. Kontrollü ol, tedbiri elden bırakma diyecektir. Mars-Jüpiter Karesi (19 Ekim), inancımızı ve risk iştihamızı sınayacaktır. Ölçülü riskler al, pire için yorgan yakma diyecektir. Mars-Plüton (9 Ekim ve 23 Aralık), korkularımızla yüzleştirecek. Hayatınızda korku uyandıran belki de sizi sindiren konular her ne ise onları dönüştürmeye, alt etmeye cesaret etmeniz yönünde içsel bir gücün uyanışını hissedebilirsiniz. Ona yanıt verebilir veya vermeyebilirsiniz. Hikâyelerde anlatıldığı gibi ejderhayla savaşmaya cesaret gösterirseniz, kahraman olursunuz. Kendi hayatınızın başrolü olursunuz.16 Ekim Terazi Burcunda Yeniayda Mars başrolde olacak. Yüzleşme, restleşme temaları öne çıkabilir. “Haydi yap, kim tutar seni, göster onlara, hakkını ne pahasına olursa olsun ara” gibi söylemlere dikkatle yaklaşın.

En Çok Kimler Etkilenir?
Koç burcu ve yükseleni koç olanlar, Yengeç-Terazi-Oğlak burçları ve yükseleni bu burçlarda olanlar başta olmak üzere her birimiz ayrı ayrı hayat alanlarında bu geçişten az veya çok etkileneceğiz. Ne de olsa aynı gökyüzü altında yaşıyoruz. Hikâyeyi farklılaştıran doğum haritalarımız ve elbette seçimlerimiz!

Mars geri giderken “bir şeyi sadece yapmak için yapmayın, gereksiz riskler almayın”. Gerçekten önemsediğiniz sizin için kıymetli olanlar için enerjinizi ve mücadelenizi vermeye özen göstermenizi tavsiye ediyorum.

İyi dileklerimle,

20 TEMMUZ YENGEÇ BURCUNDA YENİAY

600 900 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

20 Temmuz pazartesi akşamı 20.32’de yengeç burcunda yeniay doğuyor. Bir ay içinde ikinci kez yengeçte doğan bu yeniayın tam karşısında ise Satürn duruyor. O yüzden hem bu gezegenin hem de yengeç burcunun ifade ettikleri önümüzdeki günlerde önem kazanıyor. Yeniayın ilk açı yaptığı gezegen olan Satürn’ün etkisiyle; önemsenmek/fark edilmek arzusu ile güvenli korunaklı bir alan içinde kalma çelişkisine düşebiliriz. Bir yanımız aklımızdakileri yapabilmek için elini taşın altına sokmaya cesaret ederken bir yanımız bu bedeli ödemeye hazır olmayabilir. İki durumda gayet doğal.

Yaz aylarında sadece güneş ve ay değil, sırasıyla Merkür, Mars ve Venüs oğlak burcunda yerleşmiş olan başta Satürn olmak üzere Jüpiter ve Plüton’dan zorlayıcı açı alacaklar. Temmuz sonunda, önce düşüncelerimiz ve iletişim araçlarımız da belli kısıtlamalarla karşılaşacağız. Sonra ağustos ayının son haftasında sanat, ilişkiler ve parasal konularda zorluklarla. Hatta Mars ekim ayı sonuna kadar bu çetin mücadele içinde dönüp duracak. Savaşın mücadelenin cesaretin gezegeni Mars 3 ağustosta başlayan uzun bir yolculuğa çıkacak. Hikayenin sonu engellerin kaldırılmasıyla çok istediğimiz şey için güçlü bir adım atma başarısıyla bitebilir ya da bitmeyebilir. Bunu hep beraber 2020 aralık ayı sonlarında göreceğiz.

Geçtiğimiz günlerde sevgili Nil Karaibrahimgil ve Judith Malika Liberman’ın sosyal bir platformda konuşmasını izledim. Gökyüzünde olan biteni nasıl anlatabilirim diye düşündüğüm, kelimeler aradığım bir anda aklıma orada anlatılan “dağ” hikâyesi geldi. (İlginizi çekerse izlemenizi öneririm) hikâyedeki aile önlerinde duran koskocaman dağdan şikâyetçilermiş. Onu oradan göndermek için dağı “korkutmaya” karar vermişler. Bağırıp çağırıp öfkelenmişler. Dağ oralı olmamış. Sonra en iyi çözümün sevgi vermek olabileceği akıllarına gelmiş. Dağa sevgilerini farklı şekillerde sunmuşlar fakat dağ yine oralı olmamış. Sonra dans etmenin daha iyi bir çözüm yolu olabileceğini düşünmüşler. Gözlerini kapatıp bir ileri üç geri dans etmeye başlamışlar. Bir süre sonra hazır olduklarında gözlerini açıp dağa bakmışlar ve artık oldukları yerin o kadar da rahatsız edici olmadığını fark etmişler.

Satürn; başarma arzusu, sorumluluklar, hedefler, zaman algısı, kanunlar- devlet-otorite, sabretmek, yasaklar, engeller, bizim ötekinin veya hayatın önümüze ördüğü duvarlar ile ilgilidir. Bunların bir kısmını biz yaratırız bir kısmı da zaten hep vardır, oradadır. Durduğumuz yere aldığımız pozisyona göre uzaklığı yakınlığı değişir.

Bu yeniayda yapılacak en iyi şey, yengeç doğasına uygun olarak kendimize önceliklerimize duygularımıza güvenlik temasına önem vermek olabilir. Yapmanız gerekenlere, ihtiyaçlarınıza odaklanın. Yüksek standartlarınız ayağınıza dolanabilir ve sizi hareketsiz kılabilir, dikkatli olun. İstesek de istemesek de yaşam önümüze bazı engeller/koşullar çıkaracak gibi görünüyor. Bir şeyleri ötelemek, planlarımızı ertelemek, duygularımızı kontrol etmek mecburiyetimiz doğabilir. Öyleyse siz de gözlerinizi kapatın. Seçimlerinizin önceliklerinizin ve sorumlulukların farkında olarak dans etmeye başlayın. Adımlarınızı siz belirleyin, bir ileri iki geri… Bakalım güven ve huzur içinde yaşamak istediğiniz alan neresi? Onu korumak ve geliştirmek için yakalamanız gereken ritm nedir?

Sevgilerimle,

YENGEÇ-OĞLAK TUTULMASI MEVSİMİ BİTİYOR

1000 700 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

13 Temmuz 2018’de başlayan yengeç-oğlak burcu tutulma halkası 2020 yılı temmuz ayında sona eriyor. Hatırlarsanız geçtiğimiz ay, yay burcunda bir ay tutulması yaşamıştık artık tutulma mevsimi haziran ayı ile birlikte ikizler-yay burçlarına doğru kaymaya başladı bile! 21 Haziran yengeç burcunda, 5 Temmuz oğlak burcunda yaşayacağımız tutulmalar ile bu döngüyü 2037 yılına kadar kapatmış olacağız. Özetle bu burçların anlattığı temanın son kavşaktayız.

Tutulmalar beraberinde yenilikleri ve tazelenmeyi getirir. Fırsatlar ve olasılıklar böyle zamanlarda dikkat çekici bir şekilde artar. Bekleyen işler ve niyetler, adımlar hız kazanır. Bu dönemde hayatınızda öne çıkan konular ne ise; tutulma zamanlarında illa ki bir gelişme doğar. Ya bir şeyler ivme kazanır, gelişir büyür ya da bir şekilde adımlar çıkmaza girer, gelişmeden sonlanır. O yüzden tutulma mevsiminde önümüze çıkan konularda uyanık olmalı, gelişmeleri bu bilgiler ışığında değerlendirmeliyiz.  Ne demiş Kral Süleyman, “Her şeyin bir zamanı, gökler altında her işin bir vakti var.”

Yengeç ve oğlak burçları birbirlerine zıt burçlardır. Bu ikili ancak birlikte çalıştığında dengeyi sağlayabiliriz. 18 ayda bir burç değiştiren ay düğümleri tutulmaların hangi burçlarda olacağını söyler. Hiçbir şey aynı kalmaz, gökyüzü de bizim gibi sürekli bir devinim halindedir. Kuzey ay düğümünün (ilerleme alanı) yengeç burcu tarafında olduğu gerçeği 2018-2020 yılları boyunca elimizdeki en önemli ipucu idi. Kısaca, yengeç kilidi açan oğlak da kapatan anahtardı.

Yengeç burcu; duygular maneviyat aile yuva kökler mahremiyet ebeveynlik ile ilgilidir. Oğlak ise hedefler planlar kariyer maddi dünya statü yönetim ile. Yengeç yumuşak kalplidir, anaçtır, sevecen ve anlayışlıdır. Oğlaksa serttir, gerçekçi ve kuralcıdır, prensiplidir, öyle kolay affetmez. Kendimize ait güvenli bir yaşam alanı kurmanın, sevdiklerimize ve önceliklerimize sahip çıkmayı özellikle vurgulayan bir dönemi geride bırakıyoruz. Önce insan sonra çıkarlar teması altında bir sürü hikaye biriktirdik. Salgın, mülteci sorunu, sınırlar-kısıtlamalar, örülen yeni sınır duvarlar, işlemeyen birlikler-organizasyonlar, muhafazakar siyasetin artışı, ne olursa olsun sistem işlemeli diyen liderler/ekonomi/savaş politikaları…

Artık son kavşaktayız. Bizi besleyen büyüten zenginleştiren ve sonraki nesile aktaracağımız hakikatin ne olduğunu fark ederek son virajı alalım çok isterim. Gerçek olmayan çıkara dayalı ilişki ve işbirliklerini özellikle yaz aylarında hem iş hem özel yaşamlarımızda görmeye devam edeceğiz. Olay veya insanlardan uzaklaşmak, kaçmak, yok saymak, inkar etmek, mesafe koymak, duvar örmek bir şeyleri iyileştirmeye faydası olmayabilir. Bazı konularda olanı biteni çok ciddiye alıyor bu yüzden hareketsiz kalıyor olabilirsiniz. Belki de çok fazla sorumluluk üstlendiniz, adım atmaya cesaret edemiyorsunuzdur. İlişki içinde olduğunuz, iş yaptığınız insanlar birer yetişkin iseler lütfen kendinize şu soruyu sorun. Başkasının acısına dertlenerek veya işlerini üstlenerek ne yapmayı hedefliyorum? Sorumluluklarını üstlendiğim veya bana bakmasını beklediğim insanlarla ilişkim nereye kadar sürer? Kendime ördüğüm sınırlarım limitlerim neler? Korkularımdan kaçmak için öne sürdüğüm bahaneler neler? Sevgi veya çıkar ilişkisi arasındaki fark nedir? Kazan-kazan politikası güderek ilişkiler nasıl sürdürülür? Benim neye ihtiyacım var? Güven içinde hissetmek için ne yapabilirim? İhtiyaçlarımı kendim karşılamak için ne yapmalıyım? Bu soruları sorarken kendinize sevgi şefkat ve merhamet göstermeyi lütfen unutmayın.

İyi dileklerimle,

MARSIN KOÇ BURCU YOLCULUĞU

890 593 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Bugün itibari ile Mars balıktan çıkıp Koç burcuna geçti.

Arzu ve isteklerimizin hayatın akışı içerisinde ve kendi zamanında olmasını kabul ettiğimiz enerji sona erdi. Artık hayırlısı neyse o demeyeceğiz. “Şimdi istiyorum, hemen istiyorum” dönemi başlıyor! “Kabul enerjisi” yerini “mücadele eden kazanır” inancına devrediyor bugün, hem de tam 6 aylığına. Mars bir burçta ortalama 40 gün kalıyor, geri gittiğinde ise bu süre elbette uzuyor.

Koç burcundaki Marsı eyleme geçen kazanır, ilkesi ile anlatabiliriz. İstiyorsan git ve al fakat bir başkasını sürükleme veya itekleme! Başkasından bekleme. Sen yap, uğraş, didin, gerekiyorsa savaş yarış rekabet et. Çünkü bu senin meselen, senin hikâyen. Engelleri ve korkularını kendi başına aşmanın bir yolunu bul. İlk yapan ilk harekete geçen sen olmaya cesaret et! Hedefini belirle, zamanını ve enerjini yönetmeyi öğren. Yani kendi kavganı kendin ver! Aslında bir çeşit erginlik sürecini yeniden tatbik ediyor olacağız. 20’lerin başında yaşadığımız ile 50’lerde yaşayacağımız “erginlik-rüştünü ispat etme” hikayesinin elbette birbirinden farklı olacağını tahmin edebiliriz. Yaş aldıkça bizim için önemli olanlar, öncelikli olanlar listesi değişiyor ve bunun sonucunda enerjimizi harcadığımız kavgamızı verdiğimiz konular farklılaşıyor. Yaşayıp göreceğiz. Fakat 2020’nin kalan yarısında evren, cesareti alkışlıyor olacak. Cesaret, girişim, yenilik, yaratım, çaba, hız, mücadele kavramları üzerine odaklanacağız. Evren, Kendi isteklerimiz için mücadele etmeyi bize öğretecek, hazır mıyız?

Tek başınalığın ve cesaretin sembolü olan koç burcu illa ki bu yolculukta birileri ile karşılaşır ve kendini kendine ispat etmek içinde bazı mücadelelere girişir. Tıpkı masallarda bizlere anlatıldığı gibi. Yaz aylarında masal kahramanlarına can veren hikayeyi zenginleştiren 3 gezegen etkileşimi dikkat çekiyor. Mars, 4 ağustosta Jüpiter ile karşılaşacak; cesaretimiz şevkimiz tavan yapabilir fakat aynı anda inandıklarımız ile eylemlerimiz de çelişebilir. Strese çelişkiye düşebiliriz. Doğru ve yanlış kavramlarınız arasında gidip gelirken önceliklerinizi belirlemeye bakın ve ona göre hareket edin. 13 ağustosta Plüton ile karşılaştığında ise, korkularımız ile yüzleşmekten başka çaremiz kalmaz vazgeçtim ben deyip geriye kaçamazsınız. İnsanlar veya aksi giden işlerle uğraşmanız gerekebilir. Üstesinden gelmek için korku ve öfkenizin gerçek nedenini aramaya bakın, bu keşif size güzel bir sıçrama yaşatabilir. 24 ağustosta Satürn ile karşılaştığında önümüze engeller pürüzler çıkabilir, arzularımızı elde etmenin bir bedeli olduğu gerçeği ile yüzleşebiliriz. Daha iyi bir planlama yapmak, sıkı çalışmak yola devam etmenin anahtarı olacaktır.

Mars’ın geri gideceği 10 Eylül-14 Kasım tarihleri arasında ise enerjinizi daha dikkatli kullanın ve dış dünyaya yansıtmayın, içe doğru yönelin. Bu kez yolculuk kendi içimizde başlıyor olacak. Kendimize koyduğumuz engelleri ve korkularımızı aşmak için 64 günlüğüne bir yolculuğa çıkacağız. Gittiğimiz yolları yeniden arşınlayacağız. Hepimizin hikâyesi başka olduğundan ipucu için doğum haritanızda Koç burcunun nerede olduğuna bakabilirsiniz. Koç neredeyse, tek başına çıkmamız gereken yolculuk ve mücadele oradadır. İlerleyen günlerde zamanı geldikçe Mars’ın yolculuğuna ilişkin ipuçlarını sizlerle yeniden paylaşacağım.

İyi dileklerimle,

MERKÜR GERİ GİDİYOR 18 HAZİRAN-12 TEMMUZ 2020

1024 682 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

Merkür 18 Haziran Perşembe günü yengeç burcunda geri gitmeye başlıyor. Yine mi dediğinizi duyar gibiyim. Güneş sisteminin en hızlı gezegeni ortalama olarak yılda 3 kez 3 hafta boyunca geri gider. Bu onun yolculuğunun rutin bir parçası (elbette dünyadan baktığımızda biz öyle yorumluyoruz). Bize vermek isteği mesaj ise, geri dön ve eksikleri tamamla’dır. “Bu noktada şuan bulunduğun yerde beklentilerini karşılaman mümkün değil, eksik bir şeyler var” der, Merkür.

Yengeç burcunun 14 ile 5 dereceleri arasında bir süreliğine (12 Temmuza kadar) geçmişe dönüş yaşayacağız. Yazılmamış düşünceler, konuşulmamış gerçekler, atmaya kısmet olmayan imzalar, proje ve iş fikirleri, seyahat planları, yarım kalan sohbetler dertleşmeler, açıklamalar, beklenen teklifler, gecikmiş itiraflar Merkür geri giderken kapınızı çalabilir. Açmazlık etmeyin, içeri buyur edin.

Aklın, iletişimin ve öğrenmenin gezegeni Merkür yengeç burcunda geri giderken anılar, eski defterler, birikmiş duygular canlanır. Aile yuva eve ait konular, yaşadığınız yer ile yakın çevrenizdekiler, canımın içi kategorisine girenler, kendinizi ait hissettiğiniz insanlar ve mekanlar ile ilgili olaylar yeniden gündeme gelir. Hassasiyetler artar. Duygusallık ve beraberinde içe kapanma artabilir. Kendini ifade etmek zorlaşır, sözcükler oluşmaz. Daha çok iç dünyanıza dönersiniz. Kabuğunuza çekilmek, evde veya güvende hissettiğiniz yerlerde olmak size iyi gelebilir. Tanıdık bildik bir çevrede olma ihtiyacınız yükselir. Bu kiminin mağarasıdır kiminin kuyusu kiminin de ini!

Yengeç hayatta kalmak için yumuşak karnını nasıl korumaya çalışıyorsa siz de incitmemek veya incinmemek için bu uğurda ekstra çaba harcayabilirsiniz. Üzerine titrediğiniz, önemsediğiniz meseleler ile ilgili daha çok düşünmeniz, araştırmanız, konuşmanız ve dinlemeniz gerekebilir. Odak noktanız, duygusal ihtiyaçlarınız ve ailevi konular olabilir. Burada konuşulmamış duygular, yer eden anılar, travmalar, açığa çıkarılmayı bekleyen kırgınlık ve dargınlıklar kendini gösterebilir.

Aklın gezegeni Merkür, hassas kalplerin birincisi yengeçteyken yüreğinizle düşünmeye özen gösterin. Sezgilerinize şans tanıyın. Duygularınızı önemseyin, ifade etmekten kaçınmayın. Geçmiş sizi rahatsız ediyorsa, yüreğinizde taşıdığınız bir yaranız varsa onu sarmak için bir çare bulabilirsiniz. Kırgınlıkları, düş kırıklıklarını, suçluluk duygularını yüreğinizde taşımak yerine kendinizi ifade etmenin yollarını arayın. Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir.

Olumsuz yanıyla Yengeç burcu duygularının altında yatan gerçekle yüzleşmek yerine dolaylı bir dil kullanır. Anlaşılmayı bekler. Çok kırılgan olduğundan söyleyemez. Çünkü bu konuyu konuşurken bile tekrar tekrar incinir. Çevrede olup biteni, izlediklerini, okuduklarını tarafsız bir şekilde gözlemleyip anlatamaz. İşin içine hep duygular girer, kişisel meseleler konuya dâhil olur. Görmek istediği gibi görmeye yatkındır. Bazen de anlaşılmadığından, beklentileri karşılanmadığından veya kendini güvensiz hissettiğinden karşı taraf üzerinde “suçluluk duygusu” yaratarak dikkatinizi çeker. Bir bakmışsınız durumun tüm yükü omuzlarınıza düşmüş.

Öyle görünüyor ki Merkür yengeçte geri giderken; ev ve aile yaşamı, yuva kurmak, ev almak-satmak, ebeveynlik, güvenlik, gizlilik, ülke meseleleri, milliyetçilik, bakım ilgi şefkate ihtiyacı olan kişiler/hayvanlar ile ilgili konular bolca gündemde yer alacak. Fakir edebiyatı yapanlara karşı uyanık olun. Asıl meselenin çevresinde dolanıp durarak zaman kazanmaya çalışanlara karşı dikkatli olun. Temmuz ayı ortalarına kadar başta kendinize olmak üzere diğerlerine gösterdiğiniz ilgiyi özeni sorgulama ihtiyacınız artabilir, endişelenmeyin bu çok normal. Haziran ve temmuz aylarına denk gelen Merkür retrosuna eşlik eden güneş ve ay tutulması burada kilit rol oynayacağa benzer. Duygularınızı hassasiyetlerinizi önceliklerinizi daha etkin yapıcı bir şekilde ifade edebilmek için yazın, çizin, söyleyin, resmedin. Böyle zamanlarda yaratıcılık ve üretkenlik artar. İlham ve esin kaynaklarımıza ulaşmak, onlarla karşılaşmak kolaylaşır. Böylece hafifleyebilir, kendimize karşı yapıcı anlamda farkındalık kazanabiliriz. Ne de olsa onların hepsi duygu ve düşüncelerimizi dış dünyaya yansıtmanın birer aracı.

Sevgiyle,

Venüs İkizler Döngüsü Başladı

750 1000 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

VENÜS İKİZLER DÖNGÜSÜ BAŞLADI

İkizler burcunda geri giden Venüs dün gece, 3 haziran 2020 20.43’de güneş ile kavuştu ve yeni bir döngü başladı!

Astrolojiye göre, dünyadan bakıldığında bir gezegen güneşe yaklaştığında (8 ila 0 derece yakınlıkta) gündelik yaşamda ona atfettiğimiz önemi artar. Malum yaşam kaynağımız Güneş’in çekim kuvvetine karşı koymak imkansız. Söz konusu gezegen de Venüs olunca; ilişkiler aşk para sanat güzellik barış politika ortaklıklar ve işbirlikleri konularının bir süre daha, 9 Hazirana kadar, gündemimizde yer alacağını öngörebiliriz. Fakat bu birleşimin hikayesi çok daha özel bir anlam taşıyor.

Venüs geri giderken Güneş ile bir araya gelmesine inferior kavuşum deniyor. Bu bir araya geliş yaklaşık 584 günde bir yaşanıyor ve düzenli bir şekilde 5 kez farklı burçlarda yeniden birleşiyorlar. Bir araya geldikleri burcun doğasında bir hikaye başlatıyorlar ta ki 584 günlüğüne! 2020 bahar ayları boyunca gecelerimizi aydınlatan Venüs, şimdi yer altına iniyor. Batı ufkunda artık onu göremeyeceğiz Fakat bir süre sonra sabah yıldızı olarak yeniden doğacak. Matematiksel olarak 584×5=2920/365=8 yıllık Venüs döngüsü bu şekilde oluşuyor. 8 yılda bir aynı burçta bir iki derece farkla kavuşumlar tekrar ediyor. Zamanda örümcek ağına benzer şekilde birbirlerine ağ atıyorlar. Biz de bu ağ içinde kendimize düşen payı seçimlerimiz doğrultusunda yaşıyor ve tecrübe ediyoruz.

Dün gece İkizler burcunda geri giden Venüs ile güneş kavuşarak yeni bir hikayenin kapısını aralamış oldu. Bu döngü boyunca İkili ilişkilerde merak ve yeniliklere açık olmanın önem kazanacağını söyleyebilirim. Öğrenmeye ve denemeye açık olan ikizler, Venüs’ü çeşitliliğe ve zaman zaman kararsızlığa itecektir. Bugün size hoş gelen yarın gelmeyebilir. Ayrıca kişisel ve sosyal ilişkilerde daha rahat olmak, anlaşılır bir dil kullanmak, derin duygusal bağlar kurmak yerine birbirinizden yeni şeyler öğrenebileceğiniz, sizi hafifleten, güldüren, arkadaşça ilişkilere çekilmeyi tecrübe edebilirsiniz. Aşk ve ilişkilerde, ortaklıklarda ne hissettiğinizden çok ne düşündüğünüz konusu önem kazanabilir. Bu süreçte akla hitap eden, pratik olan daha çok dikkatimizi çeker. Özetle, sözlerle büyülenme dönemi başlıyor.

Ayrıca, geri gidiş astrolojide karma ile ilişkilendirilir. Aile öykünüzle bağlantılı veya bu yaşamda seçimlerinizden kaynaklanan düğümlerle Venüs döngü sırasında karşılaşıp çözümleme ihtimaliniz doğabilir. Tekrar eden tecrübelere çekilirseniz bu ipucu aklınızda olsun, kendinizi yenilemeye özen gösterin.

Hava elementi bir burç olan ikizler terazi ve kova’da doğduysanız veya doğum haritanızda Venüs’ünüz ikizlerdeyse bu daha çok sizin hikayeniz olabilir. Venüs’ün ikizler döngüsü yaşamınızda önemli tecrübelerden geçmeniz için size eşlik edecektir. Değer verdiğiniz şeylere, ikili ilişkilerinize, sosyal çevrenize ve parayla olan ilişkinize karşı yaklaşımınız 9 Ocak 2022’ye kadar bu konu başlığı altında gerçekleşeceğini söyleyebilirim. Kendi hikayenizin baş rolünde olduğunuz keyifli bir yolculuk diliyorum sizlere,

5 Haziran Yay Burcunda Ay Tutulması

1000 920 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

5 HAZİRAN YAY BURCUNDA AY TUTULMASI

5 Mayısta Ay düğümlerinin ikizler/yay burçlarına geçmesiyle birlikte yeni bir döngüye giriş yaptık. Artık aşkımız da değişebilir gerçeklerimiz de!

Her 28 günde bir gerçekleşen yeniay-dolunay 6 ayda bir düğümlere (ay ve dünyanın yörüngelerinin kesiştiği göksel noktalar) yakın derecelerde doğar. Bu döngüler 18 ayda bir yerini bir başka hikâyeye yeni burçlara bırakır ve yepyeni tecrübelere kapı açarlar. Biz bu kapılara “Güneş ve Ay Tutulması” adını veriyoruz.

Tutulmaların bir kısmı güney bir kısmı da kuzey ay düğümü yönünde gerçekleşirler. Kuzey yönündekiler gelişim fırsatlarını getirir. Daha çok bu geçişi, nehrin akış yönünde kürek çekmeye benzetebiliriz. Hayat, bu yönde ilerlememiz yönünde itekler bizi. Güney ay düğümü tarafında gerçekleşen tutulmalar daha çok geçmişten izler taşır, karmayı tetiklediği (eskinin açığa çıkması veya yeni karmanın yaratılması gb.) düşünülür. İnsanların ve toplumların yüklerini artırma potansiyelleri bu dönemlerde fazlalaşır, zaaflar tetiklenir, bir şekilde bizi hataya sevk eden olaylara çekiliriz. Bir nevi teste tabii tutuluruz aslında. O yüzden bu döngülerde farkındalık sahibi olarak seçim yapmak hayatımıza  renk katabilir.

2021 Aralık ayı sonuna kadar İkizler ve yay burçlarında toplamda 6 tutulma gerçekleşecek. Bu gayet olağan bir sayı fakat çoğu güney ay düğümü yönünde gerçekleşiyor. İşte bu dikkat çekici! O yüzden önümüzde açılan kapılardan kolaylıkla geçebilmek, fırsatları değerlendirebilmek için bırakmak sorgulamak ve yenilenmek teması önümüzdeki 2 yıl boyunca daha çok dikkat çekiyor. Yay burcunun gölge yanlarının tetikleneceği bu döngüde; anlam arayışında takılı kalmak, sahip olduğumuz inanç ve değerlere fazlasıyla tutunup yeni deneyimlere kendimizi kapatmak bu iki yılın tuzağı olacağa benzer.

Özellikle yay burçları ve yükseleni yay olanlar alışkanlıklarını yenilemeye bakmalılar. Doğum haritasında (aksları) tepe dip ve alçalan noktası yay burcu olanlar geçecekleri testlerde bu kavramlara dikkat etmeliler. Ayrıca hepimiz doğum haritamızda yay burcunun olduğu ev konularında yenilenmeye açık olmalıyız. Bu sayede yaşantıları olumluya çevirebiliriz. Önemli tarihler;

5 Haziran 2020 yay burcunda ay tutulması
14 Aralık 2020 yay burcunda güneş tutulması
26 Mayıs 2021 yay burcunda ay tutulması
4 Aralık 2021 yay burcunda güneş tutulması

Bu döngüler sırasında bazı şeylere gereğinden fazla veya yanlış anlamlar yüklediğimizi fark edebiliriz. Belki de haksızlığa uğrayan değil haksızlık eden sizsinizdir? İnsanlara vaat veren, aldanmalarına neden olan bizzat kendimiz bile olabiliriz. Zamanı gelince yaşayıp göreceğiz. Şimdilik inanç ve fikir kalıplarının, öğretilerin, yaşam tarzlarının, adaletin, ahlakın, hukukun, tartışılması mümkün görünmeyenlerin bu iki yıl boyunca bolca tartışılacağını söyleyebilirim. Uluslararası ticaret ve ilişkiler, uzak ve yakını birbirine bağlayan iletişim ve seyahat araçları, dijital uygulamalar, taşımacılık, eğitim ve öğrenim, medya yayıncılık basın sektöründe yenilenmeler ve değişimler bizi bekliyor. Bu alanlarda ileriye dönük proje üretenler avantajlı çıkacaktır.

2020 Haziran ve temmuz ayları boyunca tutulma etkisini bireysel olarak olumluya çevirmek için inandığınız değerlere çevirin dikkatinizi. “Başarılıyım başarısızım, sevilirim sevilmem, sağlıklıyım hastayım, kimseye güvenemem insanlar iyidir” gibi düşünce kalıplarınızı yenilemenizde fayda var. Neye inanıyorsak o yönde hikayelere çekiliyoruz çünkü. Bilinçaltının gücünü anlatan onlarca kitap var; onları okuyabilir, kendi içinizde yarattığınız tuzakları yakalayabilirsiniz. Aynı zamanda arzularımızı gerçeklerimizi doğrularımızı ideallerimizi hayallerimizi sorgulamanın tehlikeli yanlarını ve faydalı yanlarını fark edeceğiz bu dönemde. Kendimize yakınlarımıza ilişki içinde olduğumuz insanlara sahip olduğumuz toplumsal rol gereği yarattığımız ya da onların yarattığı zorlukları göreceğiz. İnandıklarımızın, sorgulamadan peşine takıldıklarımızın zararlarını göreceğiz. Dört bir yanımızı saran sahte gerçekliklere uyanacağız. Plesibo etkisi yaratan konuşmalar, yayınlar, kişisel gelişim uğraşları, ilaçlar, yiyecekler… Aklınıza ne gelirse tüm bunları ayıklamaya başlayacağız. Ve sonra bu döngü sona erecek. Her şeyin başlayıp bittiği gibi.

Güzel günler diliyorum her birinize,

Danışman Astrolog
Aylin İleri

Ay Düğümleri Değişiyor ve Hayat Yeni Kapılar Açıyor

544 1024 Aylin İleri - Astroloji Danışmanlığı

AY DÜĞÜMLERİ DEĞİŞİYOR VE HAYAT YENİ KAPILAR AÇIYOR

Geri giden gezegenler, gezegenlerin etkileşimleri, Satürn Plüton Uranüs Neptün’ün burç değişimleri, yeniay ve dolunaylar… tüm bunlar esasında bir nokta için çalışır. Bu verileri bir araya getirdiğimizde seçimlerimizin, zamanın ruhu ile uyumlu olup olmadığı hakkında yorumlar getiririz. Gezegen veya herhangi bir sabit bir yıldız olmayan fakat dünyanın ve kişisel yaşamlarımızın nereye doğru aktığı ile ilgili bilgi veren sembolik bir nokta! Ay Düğümleri

Ay’ın ekliptiği kuzey ve güneyden kesmesiyle elde edilen bu iki nokta her 18-19 ayda bir değişir. Usta sörfçülerin büyük dalgalara karşı yüzmek için yönünü değiştirdiği gibi biz de ay düğümlerinin değişimine göre pozisyonumuzu yenilemeliyiz. Onunla birlikte akmak ve yol almak için onun ritmine ayak uydurmalıyız yoksa sörf yaparken kemiklerimiz kırılabilir. Ay’ın ekliptiği kuzeyden kestiği noktaya kuzey ay düğümü (kad), güneyden kestiği noktaya güney ay düğümü (gad) deniyor. İki nokta birbiri ile tam zıt yönde hareket ediyor. Tıpkı yin ile yang, iyi ile kötü gibi. Her birimizin bireysel doğum haritasında bulunan bu noktalar ruhumuzun yolculuğu ile ilgili bilgiler veriyor. Bu ikisi arasında bir denge yaratabilmek hayatımızda da bir denge ve beraberinde ruhsal bir tatmin sağlıyor. Yani buradaki düğümü anlayıp çözebilirsek bir nevi üst bir bilince geçiyoruz. Aynı zamanda Kuzey, yönümüzü çevirmemiz gereken tarafı güney ise dikkatli olmamız gerekenleri işaret ediyor. Güneş ve ay tutulmaları da bu noktaya yakın derecelerde gerçekleşen yeniay ve dolunaylarla birlikte oluşuyor. Aslına bakarsanız bu çok yönlü ve derin bir konu. Şimdi günümüze gelelim ve değişen gökyüzü altında, zamanın ruhunun işaret ettiklerine bakalım.

5 Mayısta KAD İkizlere, GAD Yay burcuna geçiş yapıyor.

İkizler burcu öğrenmek, dinlemek, sağlıklı sorular sormak, kendini ifade edebilmek ve mizah duygusu ile ilgilidir. Öyleyse hayatımıza tatbik etmemiz gereken en önemli şey sormak ve soruşturmak olmalı, merakımızın peşinden gitmeliyiz. Bize sunulan bilgileri kabul etmek yerine hakikatin peşine düşmeliyiz. Ezber bozmak ve alışılmış kalıpların dışına çıkmak zihnimizi aydınlatmanın ve genç kalmanın ilk koşulu. Bildiğini düşünen insan merakını kaybeder, soru sormaz zaten biliyordur, neden uğraşsın ki? Ama dalganın yönü bir şekilde sizi bu yöne doğru itekleyebilir, hemen hayır demeyin. Yaşım geçti, işim çok, sorumluluklarım fazla, param yok, ilgimi çeken bir şey de yok, hem zaten ben bunları daha önce öğrenmiştim, yaptım da demeyin. Sadece gelen zarfı bir açın, bakın, belki içinde yepyeni bir çağrı vardır. Aynı zamanda belli bir konuda sözcü olmak, birilerinin adına konuşmak veya aracılık etmek önünüze çıkan gelişim fırsatlarından birkaçı olabilir. Yazarak çizerek kelimelerin gücünü kullanarak kendimizi daha iyi ifade edebilmenin yollarını aramalıyız. Yeni şeyler öğrenmeye ve öğrendiklerimizi paylaşmaya açık olmak bize avantaj sağlayabilir. Burada dikkatli olmanız gereken en önemli konu ise tarafsız olmak! Taraf olduğunuz anda ve bildiğinizi varsayarak kendinizi kapattığınız anda GAD’ın yani yay burcunun karanlık yanı kapınızda bitebilir. Yeterli veriye sahip olmadan, dinlemeden, anlamadan, görüş almadan sadece kendi bilgi ve doğrularınızdan yola çıkarak hareket ederseniz geriye düşersiniz. Beslenmeden, eğitime, dinden, politikaya, çocuk yetiştirmekten spor yapmaya kadar hayatın her alanında edindiğimiz deneyimler ışığında hareket ediyoruz. Bu deneyimleri (yay) oluşturan ise bilgidir (ikizler).

Yakın çevremizden, ailemizden, okuldan, ilişkilerden öğrendiklerimiz bizi şekillendiriyor. Almış olduğumuz bu form zamanla katılaşıyor. Bazılarımız yeterli esnekliğe sahibiz; ikizler başak yay ve balık burçları doğuştan bu konuda yetenekli. Özellikle aslan kova akrep boğa burçları bu süre zarfında esneklik kazanabilmek için daha fazla gayret göstermeliler. Koç terazi yengeç ve oğlaklar da değişime ayak uydurmaya çaba harcarken şansı yaver gidenlerden. Alışkanlıklarımızı ve inandıklarımızı değiştirmek çoğu zaman bizi zorlasa da şimdi değişim zamanındayız. Bildiklerimiz değişiyor, hayat hızlanıyor. Alışkanlıkları, yanlış inançları yıkmanın zamanındayız. Özellikle 21 Aralık 2020’de Satürn ve Jüpiter’in bir başka hava elementi olan kovada birleşmesiyle birlikte insanlık olarak bir sıçrayış yaşayacağız. Bunun adı bilgi çağı mı olur yoksa dijital devrim mi denir bilemiyorum ama bilginin öneminin artacağı kesin. Biz de bir şekilde değişen çağa uyum sağlamanın kendimize özgü şekilde bir yolunu bulabiliriz.

Diğer taraftan bu geçişi “yin yang” olarak iyi ve kötü şeklinde ele alırsak; işimize yarayan pratik ve sağlıklı bilginin yanında bizi ikileme sokan, güvenilir olmayan bir veri akışına maruz tutulabileceğimizi öngörebiliriz. Söylentiler, yalan yanlış haberler, kaynağı belli olmayan bilgiler, demagojik söylemler, akla mantığa uymayan fakat belli gruplara hizmet eden yayınlarla karşılaşabiliriz. İkizler ve yay burçları; haberleşme medya yayıncılık reklam iletişim eğitim-öğrenim inançlar dinler ile ilgilidir. Aynı zamanda uzakları yakına getiren lojistik turizm ve yolculuklarla doğrudan bağlantılıdır. Bu sektörlerde yeni gelişmelerin doğacağını tahmin edebiliriz. Türkiye haritasında ay düğümlerinin geçiş yaptığı ikizler-yay burçları, 6-12. evlere denk gelir. Bu alanlar; hizmet sektörü, ordu, polis, hastaneler, hapishaneler, devlete ait veya gönüllü yardım kuruluşları, vakıf ve dernekleri kapsar. Özellikle KAD’ın Türkiye’nin 12.evinde hareket ediyor olması; bu konularda kontrolümüzün dışında gelişen olayları gün yüzüne çıkabilir. Gizliden gizliye süren işler-süreçler soruşturmalar, birden bire doğan engeller, zorunlu kısıtlamalar, talihsizlikler, ambargolar gibi öngörmekte zorlandığımız, bu yüzden de yönetemediğimiz ancak olduğu zaman fark edip pozisyon alabileceğimiz olaylarla yüzleşebiliriz. Haziran 2020’de, bu alanda yer alan, Türkiye haritasında halkı, toplumun sağlığı huzuru ile bütçesini anlatan Ay’ın üzerinde bir güneş tutulması gerçekleşiyor. Bu tarih oldukça dikkat çekici. Finansal kurumlar ve ekonomistlerin, ekonomik daralmadan ve büyüyebilecek olan işsizlik rakamlarından bahsettiği bugünlerde, yeni ve daha ciddi önemler alınması söz konusu olabilir. Ekonomik ve sosyal açıdan elimizi kolumuzu bağlayan koşullar iyi yönetilebilirse süreci yenilenerek atlatabiliriz. Kad’ın olduğu taraf bir şekilde zamanın ruhunun bizi çağırdığı tecrübeyi anlattığını hatırlatmak isterim. Toplumsal olarak içinden geçeceğimiz sürecin kolay veya zor olacağını kolektif bilincimiz, seçimlerimiz belirleyecektir.

Bu önemli konuyu, Twitter’da takip ettiğim Dücane Cündioğlu’nun bana ilham veren paylaşımıyla tamamlamak istiyorum. Değişen düğümlerin dünya gündemi ve bireysel hayatlarımızda yaratacağı olası değişimi harika özetliyor. “inancın özü değişmemek, hep aynı kalmaktır, daima eskisi makbuldür. Düşüncenin özü ise sürekli değişmektir, makbul olan hep yenisidir. Gözden geçirilmezse eğer, düşünceler inanca dönüşür ve korunması gerekenle terkedilmesi gereken arasındaki ayrım zamanla ortadan kalkar”. İyi dileklerimle,